Kadınların ilk kez Meclis'e girdiği 1935 seçimlerinde neler yaşandı?

2023 Seçimleri Cumhurbaşkanlığı TBMM
Kadınların ilk kez Meclis'e girdiği 1935 seçimlerinde neler yaşandı?
Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı, 23 Nisan 1920. Fotoğraf: TBMM

Türkiye, kritik seçimlerden birine doğru gün sayıyor. Geçmişte de pek çok tarihi seçimi geride bıraktık. Bunlardan biri ise 8 Şubat 1935 seçimleriydi. Bu tarihte ilk kez kadın milletvekilleri Meclis'e girdi. Peki, bu seçime giden süreçte neler yaşandı?

Türkiye 14 Mayıs'ta parlamentoyu ve Cumhurbaşkanı’nı seçmek için sandık başına gidecek. 1923'ten bu yana pek çok kritik seçimi geride bıraktık. Kiminde milletvekillerini seçtik, kiminde Anayasa'yı oyladık. Bu seçimlerin en önemlilerinden biri ise 8 Şubat 1935'te gerçekleşti. Bu seçimlerde ilk kez kadınlar Meclis'te temsil hakkı elde etti.

Türkiye Cumhuriyeti'nde kadınlar seçme ve seçilme hakkını 1934'te elde etti. Ancak ondan öncesinde 5 Ekim 1930’da Artvin Yusufeli Kılıçkaya Belediye Başkanı Sadiye Hanım, Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı oldu.

Dokuz Eylül Üniversitesi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Hakkı Uyar, Türkiye'nin kadın hakları konusunda erken adım atan ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasayla kadınlara önce belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanındığını dile getiriyor.

Kadınların belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkının 3 Nisan 1930’da Belediye Kanunu'nun kabul edilmesiyle tanındığının altını çizen Uyar, “Kadınlar siyasal haklarını ilk kez 1930 yılındaki Belediye seçimlerinde kullandı. Kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakları da 5 Aralık 1934’te Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanındı” ifadelerine yer veriyor. Prof. Dr. Uyar, dönemin atmosferini şu şekilde izah ediyor:

“Çok bilinmez ama 1924 yılında Atatürk kadın milletvekilleri konusunu da gündeme getirdi ancak dönemin erkek egemen zihniyeti buna pek yanaşmadı. Atatürk de bu idealini kademeli olarak gerçekleştirdi ve kadınlara kademeli olarak haklar tanındı."

Türk kadınının milletvekili olarak Meclis'e girmesi ise 8 Şubat 1935'i buldu. Bu seçimlere büyük şehirlerde katılım oranı yüzde 80 iken, kadınların seçimlere katılımı yüzde 48 olarak saptandı. 1935 seçimleri iki dereceli yapıldı. Bu seçimlerde tüm adaylar, partinin üst kademeleri tarafından belirlendi.

1935 seçimlerinde 17 kadın milletvekili ilk defa Meclis'e girdi. 1936 ara seçimindeyse kadın milletvekili sayısı 18’e çıktı. Bu sayı, TBMM’deki tüm milletvekillerinin yüzde 4.5’ini oluşturuyordu ve TBMM'de en yüksek kadın temsil oranı 2007 seçimlerine kadar bu seviyeyi geçemedi.

Kadınların ilk kez Meclis'e girdiği 1935 seçimlerinde neler yaşandı? - Resim : 1
1935 yılında TBMM’ye seçilen ilk kadın milletvekilleri: Mebrure Gönenç (Afyonkarahisar), Hatı Çırpan (Satı
Kadın Ankara), Türkân Baştuğ Örs (Antalya), Sabiha Gökçül Erbay (Balıkesir), Ayşe Şekibe İnsel (Bursa), Hatice
Özgener (Çankırı), Huriye Öniz Baha (Diyarbakır), Fatma Memik (Edirne), Nakiye Elgün (Erzurum), Fakihe
Öymen (İstanbul), Benal Nevzad İstar Arıman (İzmir), Ferruh Güpgüp (Kayseri), Bahire Bediz Morova Aydilek
(Konya), Mihri Pektaş (Malatya), Meliha Ulaş (Samsun), Esma Nayman (Seyhan), Sabiha Görkey (Sivas), Seniha
Hızal (Trabzon).

İLK KADIN VEKİLLER

O yıl Meclis'e giren kadın milletvekilleri de oldukça donanımlıydı. Örneğin, Mebrure Gönenç İngilizce ve Fen Bilgisi öğretmenliği yapmıştı. 666 oyla Afyonkarahisar Mebusu seçilen Gönenç, görme engelli olduğu için Türkiye'ye brail (görme engelli) alfabesinin getirilmesinde önemli rol oynamıştı.

Türkan Baştuğ Örs ise, İstanbul Darü’l Fünun Felsefe Şubesi'ni bitirmişti. Felsefe öğretmenliği ve müdürlük yapan Örs, Fransızca biliyordu ve 590 oyla Antalya milletvekili seçilmişti. Örs, öğretmenlerin psikoloji ve pedagoji bilmesinin gerekliliğini sık sık vurgulamıştı.

Hafize Huriye Baha Öniz de Londra Bedford Koleji’nde pedagoji eğitimi almıştı. Öniz'in icraatleri arasında hastanelerde hasta bakıcıya duyulan ihtiyaçları gündeme getirmek ve İstanbul’da açılan hasta bakıcı mektebinin başka yerlerde de açılmasıyla bu ihtiyacın karşılanmasının teşviki gibi adımlar vardı.

1950'LERDE CİDDİ DÜŞÜŞ

Hakkı Uyar, “1950'li yıllara gelindiğindeyse kadın temsiliyetinin yüzde 1'in altına düştüğünü görüyoruz. Bu o dönem hakim olan CHP ve DP için de geçerliydi” demekte.

Türkiye'de ilk kadın bakanların ise 1970'lerde göreve geldiğini belirten Uyar, “Kadınlara genelde verilen bakanlık Aile Bakanlığı oldu. Aslında bu da kadına verilen annelik rolünün ötesine geçilemediğine bir örnek” diyor.

Peki, 1936-2007 yılları arasında geçen 71 yıl boyunca Türkiye kadın başbakana bile sahip olmuşken, kadınların meclisteki temsiliyetinin 1936 yılını uzun yıllar aşamayışı ne anlama geliyor?

Hakkı Uyar, bu oranların yükselmeyişinin sebebinin kadın siyasi figürlerin bir elin parmağını geçmemiş olması ve toplumsal olarak erkek egemen kültür anlayışının hakim olması şeklinde özetliyor. Uyar, “Bu da kadınların Meclis'teki temsiliyetini etkiledi” değerlendirmesini yapıyor. Prof. Dr. Hakkı Uyar, 2007'den sonra kadın milletvekillerinin artmasının Cumhuriyet'in 100. yılına giderken hanemize yazılacak artı bir değer olarak çok kıymetli olduğuna vurgu yapıyor.

Ek kaynaklar: Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, TÜİK, Atatürk Ansiklopedisi

Kaynak: Web Özel