İsrail bunu hep yapıyor: Mescid-i Aksa ve Gazze saldırılarının perde arkası

İsrail Filistin Doğu Kudüs
İsrail bunu hep yapıyor: Mescid-i Aksa ve Gazze saldırılarının perde arkası

Tüm dünyanın gözü önünde İsrail yine, yeniden Filistin halkına karşı acımasızca saldırıyor. Doğu Kudüs'te başlayan polis müdahalesi, Gazze'ye yapılan hava saldırısıyla devam etti. Gazze'de 9'u çocuk, 24 Filistinli şehit oldu, yaralı sayısı ise 103'e yükseldi. Peki İsrail'in bahanesi bu kez neydi?

İsrail savaş uçakları, Gazze Şeridi'nin birçok bölgesine hava saldırısı düzenledi. Saldırılarda, şehit sayısının 24'e, yaralı sayısının 103'e yükseldiği bildirildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, şehit 9 çocuktan birinin 10 yaşındaki bir kız çocuğu, diğerlerinin ise farklı yaşlardaki erkek çocukları olduğu kaydedildi.

Türkiye ve dünyanın dört bir yanından kınama mesajları peş peşe gelirken İsrail Başbakanı Netanyahu tehditlerini sürdürüyor... Peki İsrail'in Gazze'ye vahşice saldırmasına neden olan olaylar nasıl başladı? Doğu Kudüs'te ne oluyor?

Elbette her şeyin kökeninde yarım asırdan uzun süredir devam eden işgal politikası yatıyor ancak son dönemde yaşananlara bakarken öncelikle Kudüs Günü'ne vurgu yapmak gerekiyor. 1967'deki Altı Gün Savaşı, her yıl İsrail'de bazı gruplar tarafından kutlanmakta. İbrani takvimine göre yapılan kutlamalar bu yıl 9-10 Mayıs tarihine denk geldi.

İsrail bunu hep yapıyor: Mescid-i Aksa ve Gazze saldırılarının perde arkası - Resim : 1

'PROVOKASYON'

Normalde her sene çok sayıda Yahudi ellerinde bayraklarla Kudüs'ün Müslümanlar için kutsal olan bölgesine gelerek bayraklarla sloganlar atıyor, marşlar söylüyor. Filistinliler bu kutlamaları “provokasyon” olarak nitelerken Kudüs Günü'nün bu yıl ramazan ayının son günlerine denk gelmesi gerilimin dozunu katladı.

Mescid-i Aksa çevresinde barikatlar oluşturan Filistinli gruplar, bu bölgeye yürüyüşü engellemek istedi. BBC'nin haberine göre, Filistinlilerin, ultra-Ortodoks Yahudilere saldırdığını öne süren görüntülerin TikTok'ta yayılması ise aşırı sağcı Yahudileri ateşledi. Yahudi gruplar Filistinlilere saldırılar düzenlerken, 22 Nisan'daki en şiddetli olayda 100'ü aşkın Filistinli yaralandı.

TAHLİYE KARARLARI...

En önemli detay ise Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah bölgesinde yaşayan aileler hakkında verilen tahliye kararları. Evlerini “Yahudilere ait olduğu gerekçesiyle” boşaltmaları istenen ailelerin temyiz davası tam da 10 Mayıs'ta görülecekti.

İsrail bunu hep yapıyor: Mescid-i Aksa ve Gazze saldırılarının perde arkası - Resim : 2

Bu dava oldukça önemli. Zira mahkeme sonucu, 1948'de yerlerinden edilmiş yüzlerce Filistinli aile için emsal teşkil edecek. Bu sebeple dava günü yaklaştıkça Şeyh Cerrah bölgesinde de protestolar yoğunlaştı.

TARAFLAR NE DİYOR?

İsrailli davacılar, ailelerine ait olan bu evlerin 1948'deki savaşta Filistinliler tarafından işgal edildiğini savunuyor. 10 Mayıs'ta davası görülmesi planlanan dört aile ise, evlerin 1948-67 arasında bölgeyi kontrol eden Ürdünlü yetkililerden satın alındığına dair belgeleri sunarak karara itiraz etmekte.

Bu sebeple başlayan protestolarda İsrail'in Filistin halkı üzerinde uyguladığı vahşete yeni bir utanç sayfası daha ekledi. Polis, alabildiğine sert şekilde Şeyh Cerrah Mahallesi'nde ve Şam Kapısı'nda müdahalelerine devam ederken Mescid-i Aksa'da da benzer görüntüler ortaya çıktı.

İsrail bunu hep yapıyor: Mescid-i Aksa ve Gazze saldırılarının perde arkası - Resim : 3

Fanatik Yahudilerin baskınını önlemek için İslam'ın en kutsal üçüncü ibadet yeri olan Mescid-i Aksa'da nöbet tutan ve burada sabah namazını kıldıktan sonra bir gösteri düzenleyen Filistinlilere polis müdahale etti. Saldırıda aralarında AA muhabiri ve fotomuhabirinin de bulunduğu 331'den fazla kişi yaralandı.

9'U ÇOCUK 24 ŞEHİT

Pazartesi gece geç saatlerde Gazze'ye düzenlenen saldırıda ise 9'u çocuk 24 kişi şehit oldu, yaralı sayısı ise son rakamlara göre 103 olarak açıklandı. İsrail ordusu Gazze Şeridi'ne yönelik "Surların Muhafızı" adı verilen askeri operasyona gerekçe olarak Gazze'den ülkenin güneyine yapılan roketli saldırıyı öne sürmüştü.

Haberglobal.com.tr okuyucuları için süreci yorumlayan bir makale kaleme alan Emekli Büyükelçi Oğuz Çelikkol, İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin'in, 5 Mayıs'ta hükümeti kurma görevini seçimden ikinci parti olarak çıkan Yesh Atid’in Genel Başkanı Yair Lapid’e vermesine dikkat çekiyor. Bilindiği üzere İsrail Parlamentosu Knesset, hakkında yolsuzluk suçlaması bulunan Netanyahu'ya güvenoyu vermedi:

“Yair Lapid’in Knesset’ten güvenoyu alacak bir hükümet kurmayı başarması durumunda Netanyahu’nun Başbakanlığının biteceği açık... İsrail’in yeni bir seçime gitmesi durumunda ise Netanyahu’nun aşırı Yahudi dinci partilerinin, grupların ve oy tabanının desteğine ihtiyacı var."

KUDÜS'ÜN STATÜSÜ

Kudüs, 29 Kasım 1947'de imzalanan BM Filistin Paylaşım Planı ile BM kontrolünde devletler üstü bir statüye ulaşırken, 1948 Arap-İsrail Savaşı'ndan sonra imzalanan 1949 Arap-İsrail Ateşkes Antlaşmaları'yla İbrahimi dinler için kutsal olan Eski Şehir'in de yer aldığı Doğu Kudüs, büyük ölçüde Ürdün kontrolüne geçti.

Altı Gün Savaşı'na kadar bu hat korunurken İsrail'in topraklarını yaklaşık dört katına çıkardığı bu savaştan beri Doğu Kudüs işgal altında. Altı Gün Savaşı ile Kudüs aslında İsrail toprakları altında birleşirken Batı Kudüs olarak bilinen bölgeye hakim olan İsrail, Yerleşim Politikası'yla Filistinlileri Doğu Kudüs'ten kademeli olarak çıkarmayı planlıyor.

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel

Kudüs Doğu Kudüs İsrail filistin