Gözler İran'a çevrildi: 'Türkiye karşıtlığı aşikar'

İran
Gözler İran'a çevrildi: 'Türkiye karşıtlığı aşikar'
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, Ulusal Ordu Günü'nde düzenlenen geçit töreninde halka sesleniyor. Fotoğraf: Reuters

ABD Kongresi'nde gündeme gelen ve İran'ın Türkiye'ye karşı PKK'yla işbirliği yaptığı yönündeki istihbarat gözlerin komşuya çevrilmesine neden oldu. Uzmanlar bir süredir İran'da Türkiye karşıtı söylemlerin çokça dile getirildiğini ifade ederken gerginliğin arkasında farklı sebepler de yer almakta...

ABD Savunma İstihbarat Ajansı (DIA), İran destekli milislerin Irak’ta Türkiye’ye karşı PKK terör örgütü ile iş birliği yaptığını ve zaman zaman Türkiye’nin Kuzey Irak’taki üslerine saldırı düzenlediğini bildirdi. Pentagon Başmüfettişliği'nin ABD Kongresi'ne sunduğu çarpıcı raporun yanı sıra Afganistan ve Pakistan'dan gelen düzensiz göç dalgasının İran tarafından Türkiye'ye yönlendirildiği de aktarılıyor.

Hatta Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle alternatif bir enerji rotası arayan Avrupa'nın, Türkiye üzerinden geçecek İsrail kaynaklarına talip olmasının İran'ı rahatsız ettiği de bölge uzmanları tarafından ifade ediliyor. Bu noktada akıllara kritik bir soru geliyor. Türkiye ile İran arasında ipler gergin mi? Söz konusu gelişmeleri nasıl değerlendirmek gerek?

'UZUN BİR GEÇMİŞE SAHİP...'

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası Siyaset Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Yetim ve İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Güvenlik Çalışmaları Uzmanı Çağatay Balcı yanıtladı.

Aynı zamanda Milli Savunma Üniversitesi'nde Uluslararası Güvenlik ve Terörizm üzerine doktora çalışmasını sürdüren Balcı, İran-PKK ilişkilerinin uzun bir geçmişe sahip olduğunu ve terör örgütünün istisnai bir pozisyonu olduğunu dile getiriyor:

“İran, genellikle kendisine ideolojik açıdan bağlı; teo-politik motivasyona sahip grupları destekleme ve yönlendirme biçiminde bir yaklaşıma sahipken PKK, bir ideolojik yakınlık göstermemesine rağmen İran’ın en önemli partnerlerinden biri olageldi.”

Yorumlarına “2012’de Şemdinli’de yaşananlarda, 2015-2016 Hendek Operasyonları sürecinde İran’ın PKK’ya yönelik yoğun desteği açık biçimde örneklendi” şeklinde devam eden Balcı, Türkiye'nin 2016'dan beri Suriye, 2019'dan beri de Irak'ta yaptığı operasyonlarda İran'ın PKK'yı “Türkiye’nin sınır ötesindeki varlığını ve bölgesel etkisini sınırlandırma” amacıyla desteklediğini vurguluyor.

'TÜRKİYE KARŞITLIĞI AŞİKAR'

Aynı zamanda Orta Doğu Araştırmaları Merkezi'nde (ORSAM) de çalışmalar yapan Doç. Dr. Mustafa Yetim ise “Son dönemde İran’dan Türkiye’ye yönelik söylem temelinde kalan sert açıklamalara şahit oluyoruz” diyor ve “Üst düzey açıklamalara yansımamasına ve gergin ilişkilere dönüşmemesine rağmen İran parlamentosunda ve medyasında dikkat çekici bir Türkiye karşıtlığı aşikar” şeklinde devam ediyor.

“Bölgede kalıcı ve istikrarlı ilişkilere sahip olunması açısından ikili ilişkilerin bu tür gereksiz gerilimlere hapsedilmemesi komşuluk ilişkileri açısından gerekli” diyen Doç. Dr. Yetim, bunlara ek olarak Türkiye'nin su kaynaklarını aktif olarak kullanmasının İran'ı rahatsız ettiğinin altını çiziyor.

DÜZENSİZ GÖÇ FAKTÖRÜ...

Gözleri İran'la ilişkilere çeviren unsurlardan biri de göç dalgası. Yasa dışı yollarla Türkiye'ye gelen ve yakalandıktan sonra AA'ya konuşan Afganistan, Pakistan ve Bangladeş uyruklu düzensiz göçmenler, günler süren yolculuğun ardından ulaştıkları İran'dan, doğrudan Türkiye sınırına yönlendirildiklerini belirtmişlerdi.

Gözler İran'a çevrildi: 'Türkiye karşıtlığı aşikar' - Resim : 1

'DÖVEREK TÜRKİYE'YE YÖNLENDİRDİLER'

Afganistan uyruklu Abdullah Resuli, "Üzerimizdeki kıyafete kadar aldıktan sonra Türkiye sınırını gösterdiler... İran askeri bizi Türkiye sınırına yaya olarak getirdi. Sınırda döverek bizi Türkiye tarafına yönlendirdiler" derken Salih Remi ise şöyle diyordu:

"İran askerleri bize Türkiye sınırını nasıl geçeceğimizi gösterdi. Telleri göstererek hangi noktadan geçmemiz gerektiğini söyledi. 'Buradan geçin, bir daha başımıza bela olmayın' diyerek Türkiye sınırına bıraktı."

Türkiye'nin son dönemde Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Suudi Arabistan'la ilişkilerini iyileştirmesinin de İran'ı tedirgin ettiğini aktaran Doç. Dr. Yetim, ilişkilerin iki ülkeyi tam olarak karşı karşıya getirecek kadar gerilmeyeceğini tahmin ederken sorun alanlarını şöyle ifade ediyor:

“İran iç siyasetinde yoğunlaşan Türkiye karşıtı söylem, barajlar konusundaki açıklamalar, düzensiz göçün Türkiye’ye yönlendirilmesi konusundaki İran’ın tutumu ve PKK terör örgütünün İran’ın ve destekçisi grupların etkili olduğu Kuzey Irak’taki eylem serbestliği ilişkilerde sorun alanları olarak varlığını sürdürmektedir.”

'İRAN'IN YENİ KARTLARI...'

Balcı, son dönemde yaşanan gelişmeleri ise Türkiye'nin PKK varlığını neredeyse bitirme aşamasına gelmiş olmasına bağlıyor. İran'ın alternatif baskı unsurları aradığını dile getiren Balcı, “Bu alternatiflerden bir tanesi enerji kartı bir diğeri ise düzensiz göçmenler oldu. İran için Türkiye’ye karşı kullanabileceği yeni kartlar bunlar” diyerek şöyle devam ediyor:

“Buna karşın, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta sağladığı etki ve bu bölgedeki enerji ticaretinde oynadığı rol de İran’ı son derece rahatsız ediyor. Bu durum İran’ı, PKK’yı Irak sahasında daha fazla desteklemeye sevk edecektir.”

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel

iran türkiye ilişkileri