Doç. Dr. Kırık: Savaş ve çatışma dönemleri algı operasyonlarına uygun zemin hazırlıyor
7 Ekim tarihinde başlayan İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalar 13. gününde de sürüyor. Savaş ve çatışma dönemlerinin algı operasyonlarına uygun bir zemin hazırladığını belirten dijital iletişim uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, konuya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Doğru bilgiye ulaşmanın ve haber kaynaklarını teyit edebilmenin gitgide güçleştiği günümüzün dijital medyasında savaş dönemlerinde insanların yaşadığı korku ve endişenin de etkisiyle birçok yanlış bilgi kısa sürede yayılıyor ve gerçeklik olarak algılanabiliyor.
İsrail’in Gazze’deki el- Ehli Baptist Hastanesi’ne düzenlediği saldırının ardından sosyal medyada yayılan birçok yanlış bilgi ve görüntü, savaş dönemlerinde doğru bilgiye ulaşmanın ve dezenformasyonla mücadelenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Peki, gelişmeleri dijital ekranlardan takip eden bireyler bu süreçte doğru bilgiye nasıl ulaşabilir? Dezenformasyonla mücadele kapsamında sosyal medya kullanıcılarına düşen görev nedir? Bir haberin doğru olup olmadığını nasıl ayırt edebiliriz?
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve dijital iletişim uzmanı Doç. Dr. Ali Murat Kırık, haberglobal.com.tr’den Elif Soykan’a önemli açıklamalarda bulundu.
Çatışma ortamının kaosu, insanların daha kolay manipüle edilebilmesine neden oluyor
Savaş ve çatışma dönemlerinin algı operasyonları için ideal bir ortam sunduğunu belirten Doç. Dr. Kırık, “Çatışma ortamının kaosu ve belirsizliği, insanların korku ve endişelerinin artmasına neden olur. Bu durum, insanların daha kolay manipüle edilebilmesine yol açar. Algı operasyonları, bir hedef kitleyi belirli bir şekilde düşünmeye veya davranmaya ikna etmek için tasarlanmış bilgi veya propaganda yayma girişimleridir. Bu operasyonlar, genellikle sosyal medya, geleneksel medya ve diğer iletişim kanalları aracılığıyla yürütülür.” dedi.
Sosyal medya algı operasyonları için ideal bir araç
Sosyal medyanın algı operasyonları için ideal bir araç olduğunu vurgulayan Kırık, “Sosyal medya platformları, geniş kitlelere hızlı ve kolay bir şekilde ulaşma imkânı sunar. Ayrıca sosyal medya kullanıcıları zaman zaman bilgi kaynağının güvenilirliğini sorgulamadan bilgi paylaşmaya eğilimlidir.” açıklamasında bulundu.
Sanal ortamlardaki dezenformasyonlarda artık yapay zeka da devrede
Kaos dönemlerindeki dezenformasyonlarda artık yapay zekanın da etkli olduğunu belirten Kırık, konuya ilişkin şunları kaydetti:
“Sanal ortamdaki dezenformasyon, genellikle kurgulanmış görüntüler ve videolar kullanılarak yapılır. Hatta yapay zekânın da artık devrede olduğunu söyleyebilmek mümkündür. Geçmişe dair görüntüler bile genellikle bağlamından koparılarak veya manipüle edilerek kullanılır.
Nitekim başta Amerika, Avrupa Birliği ve İsrail olmak üzere sosyal medya şirketlerinin Filistin ve Gazze'deki zulme sansür uygulaması ve aleyhte olan paylaşımları kaldırması için ciddi manada baskı uygulamaktadır.
Filistin’in internet sunucularının imha edilerek etkisiz hale getirilmesi de bölgeden görüntülerin aktarılmaması adına yapılmış bir hamledir. Buradaki temel amaç oradan sivillerin tabiri caizse katliam görüntülerinin önüne geçebilmek ve algıyı kendi lehlerine yönetme çabasıdır.
Batı’nın Gazze’deki zulme sansür uygulaması kabul edilemez
Batı ve sosyal medya şirketlerinin Gazze'deki zulme sansür uygulaması basın özgürlüğü açısından asla kabul edilemez. Buna ek olarak bölgedeki sivillerin insan haklarını hiçe sayarak gerçekleştirilen bu hamlelere Batı dünyasından ve medyasından en ufak bir tepki bile gelmemesi oldukça düşündürücüdür.
Özellikle bu süreçte doğru bilgiye ulaşmak son derece mühimdir. Bu noktada Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin yapmış olduğu paylaşımlar da bilgi kirliliğinin had safhaya ulaştığını ve ortaya atılan hemen hemen her haberin İsrail lehine olduğunu adeta gözler önüne sermektedir.
Hastane saldırısının ardından Filistin aleyhinde paylaşılan içerikler Hamas’ı saldırının müsebbibi ilan etmeye yönelikti
Gazze'deki hastaneye düzenlenen saldırı sonrasında sosyal medyada dolaşan Filistin aleyhine yönelik birçok görsel ve içeriğin Hamas’ı saldırının müsebbibi ilan etmeye yönelik olduğu görülmüştür.
Nitekim merkez sosyal medyada yer alan 'Gazze'nin resmi hesabı hastane saldırısını Hamas'ın yaptığını kabul ediyor' iddiasının doğru olmadığı, ileri sürülen 'Gaza Report' hesabının Gazze'nin veya herhangi bir Filistin kurumunun resmi hesabı olmadığı ve bu hesabın manipülasyon amaçlı kullanıldığının tespit edildiğini ifade edilmiştir.
‘Hastaneyi vuran füze Gazze’den ateşlendi’ iddiasına yönelik görüntülerin 2022 yılına ait olduğu belirlendi
Ayrıca, İsrail yanlısı propaganda hesapları tarafından paylaşılan bazı görüntülerde yer alan 'Hastaneyi vuran füze Gazze'den ateşlendi' iddiasının da doğru olmadığı, zira ilgili görüntülerin 2022 yılından beri sosyal medyada dolaşımda olduğunu gözler önüne sermiştir.
Bir diğer örnekse ‘Türkiye, İsrail’e sebze meyve göndererek yardım ediyor' iddiasıdır. Bunun da manipülasyon olduğu ifade edilmiş, "Bahse konu haberlerde yer aldığı gibi Türkiye’nin ülke olarak İsrail’e herhangi bir yardımı söz konusu değildir. Uluslararası ticaret yapan bağımsız işletmelerin karşılıklı anlaşmaları gereği birbirleriyle deniz yoluyla yaptıkları ticaretin 'Türkiye, İsrail’e yardım yaptı' şeklinde paylaşılması manipülasyondur" açıklamasına yer verilmiştir.
Dezenformasyonun önüne geçebilmek için farklı kaynakları karşılaştırmak önemli
Savaş dönemlerinde dezenformasyonun önüne geçmek için güvenilir ve tarafsız kaynakları izlemek, bilgiyi doğrulamak için farklı kaynakları karşılaştırmak ve her türlü bilgiyi eleştirel bir bakış açısıyla incelemek önemlidir.
Ayrıca, hızlı yayılan yanıltıcı bilgilere karşı dikkatli olunmalı, bilinçli bir medya tüketicisi olup, devletimizin resmi kurum ve kuruluşları tarafından doğrulanmamış bilgilere itibar edilmemelidir. Bilinçli ve eleştirel bir yaklaşım, dezenformasyonun yayılmasını önlemeye yönelik atılması gereken mühim bir adımdır.”
Kaynak: Haber Global TV