Cumhuriyet'in ilk kent projelerinden... Deprem bölgesindeki Ataköy'de son durum ne?
Olası büyük Marmara depreminden zemin açısından etkilenmesi beklenen Ataköy, Türkiye'deki ilk uydu kent projesi olarak hayata geçirildi. 1 ve 2. Kısım'daki 50, 60 yıllık binaların yapımında dönemin ileri teknolojisi kullanılsa da zemin etkisi endişe yaratıyor.
İstanbul’un sakin, düzenli ve yeşil bölgesi Ataköy, zemin yapısı nedeniyle depremde riski bulunan yerlerden. 6 Şubat tarihli deprem felaketlerinden sonra olası büyük Marmara Depremi’nin olumsuz etki yaratacağı semtler arasında gösterilen İstanbul'daki Ataköy semti, toplam 11 kısımdan oluşmakta. Bu kısımların neredeyse tamamı ise zemin açısından ‘kötü’ olarak denilen alüvyon tabaka üzerinde bulunuyor. Türkiye’deki ilk uydu kent projesi olarak Emlak Kredi Bankası tarafından 1957 yılında yapımına başlanan 1 ve 2. Kısım'daki bloklarda İtalyan ve Japon mühendislerin imzası yer alıyor fakat eski yapıların deprem anındaki zemin büyütmesine nasıl tepki vereceği düşündürüyor.
Bakırköy ilçesine bağlı Ataköy, günümüzde "1. Kısım", "Ataköy 2-5-6. Kısım", "Ataköy 3-4-11. Kısım" ve "Ataköy 7-8-9-10. Kısım" olmak üzere 4 muhtarlık idaresine bölünmüş bulunuyor. İlk evlerin yapımına 1957-1958'de başlanırken, 1970'lerde 3. Kısım ve hemen akabinde 4 ve 5. Kısımlar inşa edildi. 9-10. Kısım 1986'da kurulurken, 1990'da da 7-8. Kısım faaliyete geçti. Sonrasında 11. Kısım'a kadar yayılan bloklar hayata geçirildi.
60 YILLIK BİNALARA DEPREM TESTİ
1950’lilerin sonunda ilk uydu konut projesi olarak hayata geçirilen 1. Kısım’ı yıllar içinde 2, 3, 4, 5, 9 ve diğer kısımlar izlerken, 50, 60 yıllık eski evlerin depreme dayanıklı yapıldığının en önemli kanıtı olarak, Bakırköy Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı'ndaki bilgiler gösteriliyor.
İBB, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü tarafından 2020’de yayımlanan kitapçıkta, olası büyük Marmara depreminde Ataköy 1. Kısım'da sadece 6 binanın ağır hasar alacağı ortaya konuluyor. Diğer kısımlardaki toplam ağır hasarlı bina sayısının ise 50 olacağı aktarılıyor.
Ataköy 1. Kısım Mahallesi Muhtarı Muammer Aksu, eski olsa da binaların yapımında İtalyan ve Japon mühendislerin yer aldığını belirtirken, "Ayrıca zeminimiz söylendiği kadar kötü değil. Ataköy'deki her bir bina çok sağlam yapıldı. Bazı komşularımız kentsel dönüşümden yana olsa da çoğunluk buna yanaşmıyor. 60 yıllık bazı binalarda deprem dayanıklılık testleri yapıldı ve bu binalar sağlam çıktı" diyor.
Ataköy genelindeki zemin ve yapı stoğu ilişkisine değinen İTÜ öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak ise, "Bakırköy ve Ataköy sahil bandı da alüvyonlardan oluşan bir bölge olduğundan zemin riskli yerlerden" derken, "Ancak bir yapının eski veya yeni olması değil, deprem ile ortaya çıkan ivmeye karşı koyması önemli" bilgisini paylaşıyor.
2019 yılında Silivri açıklarında yaşanan 5.8'lik deprem üzerinden örnek veren Prof. Dr. Yaltırak, "Silivri depreminde sahildeki sitelerde yıkım veya ağır hasar olmadı. Çünkü sarsıntı sadece 0.1 ivme etkisi oluşturdu. Ataköy 1, 2, 3, 4, 5 ve 9’uncu kısımlardaki evler incelenmeden 'kentsel dönüşüm' demek doğru olmaz. Her kısım için deprem ivme ve bina dayanıklılığı ortaya konulmalı" ifadelerini kullanıyor.
Ataköy özelinde çok fazla söylenti çıkartıldığını dile getiren 2. Kısım Muhtarı Hülya Çelik de binalara güvendiklerini söyleyen isimlerden. "Komşularımızın kentsel dönüşüm talebi bulunmuyor” diyen Çelik, “Bakırköy genelinde ciddi oranda eski yapı stoğu var. Merkez mahalleler daha riskli” görüşlerini sıralıyor.
Öte yandan, 1. Kısım’da bulunan bazı parsellerin imara açılmak istenmesi, yeşil alanlar konusunda soru işareti doğuruyor. Yaşanan gelişmeler üzerine bölge sakinleri imza kampanyası başlatıp, daha önce toplanma alanı olarak belirlenen yeşil alanın zarar görmemesini arzuladıklarını belirtti. Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar, Ataköy 1. Kısım'ın 1960’lı yılların şehircilik anlayışına göre yapıldığını vurgulayarak, afet alanında sığınılacak deprem alanları konusunda endişeleri olduğunu söylüyor.
Kaynak: Web Özel