Cumhurbaşkanı Erdoğan: Narin'in canını alanlardan hesap soracağız
Kabine Toplantısı'nın ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan Narin Güran ile ilgili, "Narin yavrumuzun hesabını mutlaka soracağız. Masum bir yavruyu öldüren canilerin en ağır cezaya çarpıtılması için konunun bizzat takipçisiyim, takipçisi olacağım." ifadelerini kullandı. Ayşenur Ezgi Eygi'nin öldürülmesine yönelik konuşan Erdoğan, "Her türlü hukuki adımı atacağız. İsrail devletiyle mücadelemizi devam ettireceğiz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe'de toplandı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki basına kapalı toplantı, 3 saat 45 dakika sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Ahlat'ta gerçekleştirdiğimiz son kabine toplantımızdan bugüne, aşk ile koşan yorulmaz düsturuyla ülkemiz ve milletimiz için aşkla çalışıyoruz. Ağustos ayına damga vuran şanlı zaferlerimizi her sene olduğu gibi yine büyük bir coşkuyla andık.
"102. YIL DÖNÜMÜNÜ AYNI HEYECANLA KUTLADIK"
26 Ağustos'ta Anadolu'nun kapılarını milletimize açan Malazgirt Zaferimizin 953. seneyi devriyesini nasıl gururla idrak ettiysek, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda da bu topraklardaki varlığımızı tescilleyen büyük zaferin 102. yıl dönümünü aynı heyecanla kutladık.
"TÜRKİYE YÜZYILININ MİMARLARI OLARAK GÖRÜYORUZ"
Harp okullarımızın mezuniyet törenlerine iştirak ederek, genç teğmenlerin ve kıymetli ailelerinin mezuniyet sevincini paylaştık. Bu sene harp okullarımızdan 103'ü misafir olmak üzere 1613 öğrencimiz mezun oldu. Okul birincilerimizin tamamının kadın teğmenler olması ayrıca anlamlıydı. Vatanına, milletine, milli iradeye ve milletin inanç değerlerine yürekten bağlı gençlerimizi Türkiye Yüzyılının mimarları olarak görüyoruz.
"22 YIL ÖNCESİNE GÖRE ÇOK FARKLI BİR SEVİYEDEYİZ"
İyi yetişmiş, disiplinli, vatanperver gençlerimizle daima iftihar ediyoruz. Milletimizin göz bebeği ve peygamber ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katan her adımın yanındayız. Son 22 yılda Güçlü Türkiye, Güçlü Ordu şiarıyla her alanda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Mesela savunma sanayinde %80 oranında dışa bağımlı bir ülkeyi, her türlü silah ve mühimmatını kendi imkanlarıyla üretir hale getirdik. İHA ve SİHA teknolojilerinde dünyanın ilk 3-4 ülkesinden birisiyiz. Uçak, helikopter, tank, füze, roket, bomba, silah, gemi, denizaltı ve daha pek çok başlıkta 22 yıl öncesine göre çok farklı bir seviyedeyiz.
"ORDUMUZ ÜZERİNDEN SİYASİ HESAP GÖRÜLMESİNE MÜSAADE ETMEYİZ"
Ancak ordumuzun disiplinine, insicamına ve itibarına gölge düşürecek her türlü girişimine de karşısındayız. Demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde gerekli tahkikatı büyük bir hassasiyetle ve çok boyutlu bir şekilde yürütüyoruz. Kahraman ordumuzun yıpratılmasına da, ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine de hiçbir surette müsaade etmeyiz.
"YÜZLERİ KIZARMADAN AHKAM KESİYORLAR"
Burada şu hususun altını öncelikle çizmek isterim. Türkiye'ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir. Zamanla aktörler değişse de bu siyaset tarzı maalesef kötü bir muhalefet geleneği olarak varlığını hala sürdürmektedir. Muhalefet yine istismar siyasetine sarılarak 14-28 Mayıs ve 31 Mart seçimlerindeki şaibeli sicilini aklamaya çalışıyor. Bizim burada söylemeye hicap edeceğimiz hakaretleri 3-5 oy uğruna sineye çekenler şimdi çıkmışlar yüzleri kızarmadan ahkam kesiyorlar.
"KIŞKIRTICI DİLE KESİNLİKLE PRİM VERMEYECEĞİZ"
Sınır ötesi ve okyanus ötesindekilerle ittifak yapıp iktidar hayali kuranlar, bugün Gazi Mustafa Kemal üzerinden millete ayar vermeye kalkıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne kimyasal silah kullandı iftirası atanlara kol kanat gerenlerin bugün söyledikleri hiçbir sözün kıymeti yoktur. Milletimiz bunların samimiyetsizliğinin gayet farkındadır. Biz de bu oyuna gelmeyeceğiz. Ülkemize ve demokrasimize hiçbir hayrı dokunmayan bu kışkırtıcı dile kesinlikle prim vermeyeceğiz.
"MİLLETİMİZE BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM"
Bu vesileyle dün Tunceli-Ovacık ilçesinde zırhlı aracın devrilmesi sonucu şehit olan jandarmalarımızla, bugün Irak'ın Gara bölgesinde şehit düşen teğmenimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Şehitlerimizin acılı ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Kazada yaralanan jandarmamıza da acil şifalar temenni ediyorum.
"TURİZMDE 2024 HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ"
1 Eylül'de hizmete verdiğimiz Rixos Tersane İstanbul Otelinin İstanbul'un turizmine ve tanıtımına önemli katkılar yapacağına inanıyorum. Geçen sene İstanbul'umuzu 17.370.000 turist ziyaret etti. Ülke olarak dünyanın her köşesinden 56 milyon 700 bin kişiyi misafir ettik. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist, 60 milyar dolarlık turizm geliridir. Yılın ilk 7 ayında 35 milyon turisti ülkemizde ağırladık. Bölgemizdeki sıcak çatışmalara rağmen turizm sezonumuz iyi geçiyor. Turizmde 2024 hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.
"YENİ VE SİVİL ANAYASA MİLLETE KARŞI ÖDEVDİR"
Eylül ayının ilk mesai günü adli yıl açılış törenimizi gerçekleştirdik. Yeni yasama yılıyla birlikte inşallah yeni ve sivil anayasa meselesine biraz daha ağırlık vereceğiz. Türk demokrasisinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Şunu çok net söylemek durumundayım. 15 Temmuz Milli İrade Destanı'na imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı anayasaya mecbur bırakılmasını doğru da adil de bulmuyoruz. Son yılların temsil zemini en geniş meclisi olan 28. dönemin yeni ve sivil anayasa yapması millete karşı ödevdir. Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağız.
"MISIR MAKAMLARINA DESTEK VERİYORUZ"
4 Eylül tarihinde Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi'yi ve heyetini resmi ziyaret kapsamında külliyemizde misafir ettik. Şubat ayındaki tarihi ziyaretimizin ardından, Sayın Sisi'nin iade-i ziyaretiyle Türkiye-Mısır ilişkilerini çok daha ileri taşıdık. Farklı alanlarda imzaladığımız 17 mütabakat zaptıyla bu önemli ziyaret taşlanmış oldu. Mısır'la Gazze, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika başta olmak üzere bölgesel konularda yakın diyalog içindeyiz. Gazze'de ateşkesin tesisi ve yardımların engelsiz girişi için yürüttükleri ara buluculuk çalışmalarında Mısır makamlarına destek veriyoruz. İsrail'in yayılmacı politikalarına hız verdiği bir dönemde tüm bölge ülkeleri olarak dayanışma hattını tahkim etmemiz gerekiyor. 12. ayına giren Gazze'deki soykırım karşısında İslam aleminin daha kararlı bir duruş sergilemesi için çabalarımızı hızlandırdık.
"KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR"
Şu gerçeği artık çok net biçimde görebiliyoruz. İsrail Hükümeti, işgal ve istila politikasını ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı da içine alacak şekilde genişletme arayışındadır. Harem-i Şerif'e yönelik Siyonistlerin tacizleri ve baskınları artmaktadır. Bunların hepsini yakından takip ediyoruz. Daha önce de söyledim, bugün tekrar vurgulamak istiyorum. Merhum Nuri Pakdil'in ifadesiyle, yüreğimizin yarısı Mekke'dir, geri kalanı da Medine'dir. Üstünde de bir tül gibi Kudüs vardır. Bunun için her fırsatta Kudüs kırmızı çizgimizdir diyoruz. Görevi Kudüs davasına sahip çıkmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı'nın günden güne pervasızlaşan bu saldırılara bilgane kalması düşünülemez. Teşkilatın daha fazla vakit kaybetmeden liderler seviyesinde toplanması ve İslam dünyasının kararlı tutumunu ortaya koyması aciliyet arz ediyor. Bununla ilgili temaslarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz.
"YENİ ÖĞRETİM YILININ HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM"
6 Eylül Cuma günü 5. Uluslararası Eğitim'de teknoloji, araştırma geliştirme ve kalite zirvesinde eğitim camiamızla bir araya geldik. Eğitimde teknolojik imkanları en yaygın kullanan ülkeler arasındayız. Teknolojiyi üreten, geliştiren, ondan en üst düzeyde faydalanan ama teknolojinin esiri olmayan TEKNOFEST gençliğinin yetişmesi için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bugün ilk ders zili çalan 2024-2025 eğitim öğretim yılının öğrencilerimize, öğretmenlerimize, velilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Tüm öğretmenlerimize hizmetleri, emekleri ve engin sabırları için en kalbi şükranlarımı sunuyor, görevlerinde başarılar temenni ediyor. İlk defa okula başlamanın heyecanını yaşayan evlatlarımızın her birinin tek tek gözlerinden öpüyor, Rabbim hepsine zihin açıklığı versin diyorum.
"HESABINI SORACAĞIZ"
Tabi okulların çocuklarımızın neşesiyle dolduğu bu günü dün Diyarbakır bağlardan gelen acı haber sebebiyle buruk karşıladık. Narin yavrumuzun hünharca katledilmesi hepimizin yüreğine kor bir ateş düşürdü. Hesabını adalet önünde mutlaka soracağız. Masum bir yavruyu öldüren canilerin en ağır cezaya çarpıtılması için konunun bizzat takipçisiyim, takipçisi olacağım. Burada şunun da bilinmesini isterim. Sadece Narin evladımızın değil, tüm çocuklarımızın gözlerindeki ışıltıyı söndüren, ister bölücü teröristler olsun, ister zehir tacirleri ve çeteler olsun, ister yanındaki yöresindeki vicdan fukaraları olsun, bütün canilerle mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Bugünkü ilk dersin, Çanakkale'den Gazze'ye bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisi olması, şüphesiz çok önemli mesajlar içeriyor. Milli mücadelede dönemin emperyalist güçlerine karşı direniş destanını yazmış bir millet olarak, Filistinli kardeşlerimizin yanındayız.
AYŞENUR EZGİ MESAJI
Bugün, Gazze'de Ramallah'ta verilen mücadelenin ne manaya geldiğini en iyi biz anlarız. Bu vesileyle, önceki gün protesto eylemi sırasında İsrail güvenlik güçleri tarafından kalleşçe öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi evladımızı rahmetle yad ediyor, ailesine ve arkadaşlarına başsağlığı diliyorum. Ayşenur Ezgi kızımızın kanının yerde kalmaması için her türlü hukuki adımı atacak ve İsrail devletiyle mücadelemizi şüphesiz en üst düzeyde Lahey Adalet Divanına da müracaat etmek suretiyle devam ettireceğiz. Kadın, çocuk, yaşlı, sivil demeden, 41 bin insanı katleden soykırımcı İsrail yönetimi işlediği suçların hesabını kesinlikle verecektir.
"CARİ AÇIĞI HIZLA DÜŞÜRDÜK"
Aziz milletim, muhalefetin kendi bünyesinde süren meydan muhaberesini perdelemek amacıyla ortaya attığı tuzak gündemlerin peşine takılmıyoruz. Önceliğimiz vatandaşımızın dertlerine derman olmak, sorunlarına çözüm üretmektir. Tüm kabine toplantılarımızın değişmez gündemi ekonomidir. Hayat pahalılığının vatandaşlarımızın hayatında sebep olduğu sıkıntıları ortadan kaldırmak için yoğun çaba içindeyiz. Popülist vaatlerin havada uçuştuğu 31 Mart süresinde seçim ekonomisi uygulamadık. Daha fazla oy almak için milletimize uzun yıllar bedel ödetecek hiçbir adım atmadık. Ekonomi programımıza bağlı kalmaya itina gösterdik. Bunun olumlu etkilerini de hamdolsun görmeye başladık. Enflasyonda Haziran'da başlayan düşüş Ağustos'ta da devam etti. Son 3 ayda yıllık enflasyon 23,5 puan geriledi. İşsizlik oranı hedeflerimizin ötesinde iyileşti. Depremin etkilerine rağmen kamu maliyesini hızla toparladık. Cari açığı hızla düşürdük. Dış dengede iyileşme sağladık ve ekonominin kırılganlığını önemli ölçüde azalttık. Son bir yılda bürüt rezervlerde 50 milyar dolar, swap hariç net rezervlerde ise 80 milyar dolardan fazla artış sağladık. 150 milyar dolara ulaşan rezervlerimiz dış şoklara karşı dayanıklılığımızı güçlendiriyor. 2024 yılında kredi notu 3 kuruluş tarafından arttırılan tek ülke Türkiye oldu.
"KAYIT DIŞILIĞI AZALTACAK ADIMLAR ATACAĞIZ"
Konut piyasasını da yakından takip ediyoruz. Depremin konut stokunda oluşturduğu kayıpları telafi etmek için yeni sosyal konut projeleri geliştiriyoruz. Aziz milletim, Geçen yıl uygulamaya başladığımız orta vadeli programı 2025-2027 dönemini kapsayacak şekilde daha da güçlendirdik. Açıklanan program ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat temelinde büyütmeyi hedefliyor. Aynı zamanda verimlilik artışlarıyla potansiyel büyümemizi artıracağız. Para, maliye ve gelirler politikalarını uyum içinde yürüterek tek haneli enflasyona mutlaka ulaşacağız. Bunu daha önce nasıl yaptıysak inşallah yine başaracağız. Yeşil ve dijital dönüşümü hızlandırarak cari işlemler dengesinde kalıcı bir iyileşme sağlayacağız. İş ve yatırım ortamını iyileştirme çalışmalarımıza devam edecek, ekonomideki kayıt dışılığı azaltacak adımlar atacağız. Tüm bu kazanımlar ülkemizi tarihimizde ilk defa orta üst gelir grubundan üst gelir grubuna çıkaracaktır. Şunu çok net ifade etmek isterim. Türkiye enflasyonu düşürerek büyüyecek. Enflasyon düştükçe yatırım ortamı iyileşecek, öngörülebilirlik artacak, rekabet güçlenecek ve istikrarlı yüksek büyüme olacak. Bu süreç beraberinde kalıcı refah artışını getirecek. Geçen yıl %5,1 büyüdük ve milli gelirimiz ilk kez 1 trilyon doları aştı.
"HEDEFİMİZ 2,3 MİLYON YENİ İSTİHDAM"
Bu yılın ikinci çeyreğinde milli gelirimiz 1,2 trilyon doları geçti. Dezenflasyon süreciyle uyumlu ve sağlıklı bir büyüme yolundayız. Dış ticaret ortaklarımızdaki toparlanma ve enflasyondaki düşüşle birlikte çok hızlı bir canlanma bekliyoruz. Bu yılı yüzde üç buçukluk bir büyümeyle kapatmayı ve 2025-2027 döneminde büyümede kademeli bir artış görmeyi öngörüyoruz. Sanayideki üretim çeşitliliğimiz, hızlı uyum kabiliyetimiz ve nitelikli insan kaynağımız en büyük avantajlarımızdır. Biz gücünü genç, dinamik ve kaliteli insan kaynağından alan bir ülkeyiz. Büyümenin istihdam oluşturması işte bu yüzden çok çok önemlidir. 2023'te depremin etkilerine rağmen 880 bin yeni istihdam sağlandı. 2024'te bu yükseliş devam etti. İkinci çeyrekte istihdamı 32,7 milyon kişiye ve iş gücüne katılım oranını da yüzde 54,4'e çıkartarak rekor kırdık. İşsizlik oranı ise yüzde 8,8 olarak gerçekleşti. Son bir yılda 1,105,000 ilave istihdam imkanı oluşturdu. Orta vadeli programda hedefimiz işsizliği tek hanelerde tutarak 2,3 milyon yeni istihdam sağlamaktır. Bu doğrultuda değişen çalışma biçimlerine uygun düzenlemeler yapacak, mesleki eğitimi güçlendirecek ve iş gücünün verimliliğini artıracağız."