Yavaş ve İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı yardımcılığının önünde engel var mı? Taha Akyol değerlendirdi

Buket Aydın Gündem haberleri
Yavaş ve İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı yardımcılığının önünde engel var mı? Taha Akyol değerlendirdi

Haber Global ekranlarında yayınlayan Buket Aydın ile Yüz Yüze programının bu haftaki konuğu, gazeteci Taha Akyol oldu. Akşener'in masadan neden kalktığını anlatan Akyol, Yavaş ve İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı yardımcılığının önünde hukuki bir engel olup olmadığını da değerlendirdi.

Haber Global erkanlarında canlı olarak yayınlayan Buket Aydın ile Yüz Yüze programının bu haftaki konuğu, gazeteci Taha Akyol oldu.

Akyol'un açıklamalarından satır başları şöyle:

- Bu seçimde Millet İttifakı'nı daha şanslı görüyorum.

- Ülkücü damarı bende de var. Ülkücü damar deyince herhalde böyle asabi, fevri bir şey ifade ediyorlar. Genelde ülkücü gençlerin heyecanı hatırlandığı için Kılıçdaroğlu onu dedi galiba. 

- AK Parti kurulacağı zaman bana da teklif gelmişti, ben kabul etmemiştim. Akşener beni aradı "Ben partiye giriyorum" dedi, girdikten sonra da ayrıldı. Akşener'in bugünkü çizgisi ile AK Parti'nin bugünkü politikaları düşünülünce, hakikaten yan yana gelebilecek gibi değiller.  

- Türkiye'de merkez sağın parçalı olması, istikrarsızlığın temel sebebidir. Merkez sağın güçlü bir parti haline gelmesi lazım. 

AKŞENER MASADAN NEDEN KALKTI?

- Meral Hanım masadan kalkınca, tabanı "ayrılmayalım" diye ayaklandı. İYİ Parti'de hemen hemen hakim fikir "Kılıçdaroğlu ile kazanamayız, iktidarı bir daha AK Parti-MHP bloğuna vermemiz lazım." Umuyorlardı ki Kılıçdaroğlu bunu kabul eder. Ama Meral Hanım perşembe günü olan toplantıda bakıyor ki 5 lider buna karar vermiş. İYİ Parti tabanı, iktidarın devam etmesine karşı olan bir taban. Zaten onun için MHP'den ayrıldılar. "Kazanacak aday iyi olurdu ama madem olmadı, iktidarın işine yaramasın, geri dönelim." diye düşünüldü. Ben bunu oynaklık olarak görmüyorum. Sayın Bahçeli, Erdoğan'ı nasıl eleştirirdi? Siyaset böyle bir şey. Akşener masadan kalkmamalıydı, o son konuşmayı yapmamalıydı, ancak tepkisi haklıydı. 

EKREM İMAMOĞLU İYİ PARTİ'YE GİDER MİYDİ?

- İleride CHP'nin Genel Başkanı olmayı, Cumhurbaşkanı olmayı istediği çok belli. Böyle birisi İYİ Parti'ye gitmezdi. Keşke bunu görselerdi de ona göre çağrı yapsalardı. Ama bu yaklaşım, çözüm kapısını açtı.

- Kemal Bey kazanırsa Cumhurbaşkanı olacak. Parlamenter sisteme geçinceye dek Genel Başkanlığı muhafazakar edecek. Ben bunu olumlu buluyorum. Elimizdeki malzeme bu, bu arabayı sürüyoruz. Türkiye'nin önce ekonomik problemi halletmesi lazım. Bu nedenle bu süreçte Kılıçdaroğlu'nun partisinin başında olması isabetli. 

- Dün liderler daha güler yüzlü olsaydı daha iyi olurdu. 

- 450 milyar dolar borç nasıl ödenecek? Siyasetin konusu artık bu olmalı. Niye biz Yunanistan seviyesinde değiliz? Bulgaristan bizi nasıl geçti? Siyasetin konusu artık bunlar olmalı. Ama hala 1930'larda şu olmuştu, bu olmamıştı... Bunları tarihçiler konuşsun, sosyologlar konuşsun, ama siyasetçiler artık konuşmasın. 

SAADET PARTİSİ GENEL MERKEZİNDE ATATÜRK PORTRESİ

- O gelenekte Mustafa Kemal genellikle kalpaklı gösterilir, ama bu defa sivildi. 

"SAYIN KILIÇDAROĞLU'NUN ALEVİ OLMASINI ASLA DEZAVANTAJ OLARAK GÖRMÜYORUM"

- Modern milletin tanımı, kaynaşmış bir toplum haline gelebilmek. Ama siz insanları gruplara bölüp oy almaya çalışırsanız milli beraberliğinizi sağlayamıyorsunuz. 100 yıldır bölünme korkusu yaşanması artık fazla değil mi? Sayın Kılıçdaroğlu'nun alevi olmasını asla dezavantaj olarak görmüyorum, hatta Türkiye'nin mezhep meselesini aştığını görmek bakımından iyi bir işaret sayıyorum. 

Yavaş ve İmamoğlu'nun cumhurbaşkanı yardımcılığının önünde engel var mı? Taha Akyol değerlendirdi - Resim : 1

"HDP'NİN İTTİFAKA KATILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL"

- Ben de HDP'nin ittifaka katılmasına karşıyım çünkü "Bunların arkasında PKK var" siyaseti yapılacak. HDP'nin kendisi de ittifak yapılabilir bir parti haline gelmeli yani Türkiye partisi haline gelmeli. HDP ile normal ilişkiler kurulmalı ama ittifaka alınmamalı. Zaten öyle bir şey de söz konusu değil. 

- Erdoğan ne dedi, "Biz seçim döneminde sadece depremi konuşacağız, başka şeyleri konuşanları da biz can derdindeyken onlar mal derdin diyerek suçlayacağız..." Bu ne demek biliyor musun? Enflasyonu, dış ticaret açığını, yargı reformlarını konuşmayacağız demek. Bu bir seçim taktiği.

- Deprem, mevcut oy dengelerinde çok büyük bir değişiklik yapacak gibi görünmüyor. 

"KILIÇDAROĞLU'NUN CUMHURBAŞKANI OLMA İSTEĞİNİ ANLAŞILIR BULUYORUM"

- Kılıçdaroğlu, CHP'yi eski ideolojik kalıbının dışına çıkarıyor, buna ilk teşebbüs eden İsmet Paşa oldu. En ileri aşamaya da Kılıçdaroğlu götürdü. Kılıdaroğlu'ndan evvel CHP'nin oyu yüzde 20 idi, Kılıçdaroğlu bunu yüzde 25'lere kadar çıkardı. Ben Cumhurbaşkanı olma isteğini anlaşılır buluyorum. İyi bir jübile ile siyasi hayatını noktalamak istiyor. Öfkeye kapılmaması lazım. 

YAVAŞ VE İMAMOĞLU'NUN CUMHURBAŞKANI YARDIMCILIĞININ ÖNÜNDE HUKUKİ BİR ENGEL VAR MI?

- Hukuken mümkün. Buna hiçbir kanuni engel yok, çünkü cumhurbaşkanı yardımcılığı adayı diye bir statü yok. Bunun hukuka aykırı olduğunu söyleyenler, hukuku bilmiyorlar. Ancak belediye başkanlığı ve cumhurbaşkanı yardımcılığı görevini aynı anda yürütemezler. Birinden birini seçmeleri lazım. Bu CHP için kötü olmaz, bu durum Millet İttifakı'na oy getirir. İmamoğlu ve Yavaş çok başarılı belediye başkanları, neden görevden alacaksınız ki? Belki bir daha aday olurlar. Anketlerde Mansur Yavaş birinci çıkıyor. Parlamenter sisteme geçilirse başbakan yardımcısı olabilirler, bakan olabilirler, bunlar problem değil. Zor olan, parlamenter sisteme geçebilmektir. Referanduma giderse kesinlikle parlamenter sisteme geçilir çünkü son 5 yılda cumhurbaşkanlığı sistemini gördük, millet bu sistemi mutfaktaki yangından, küçülen ekmeğinden biliyor. 

MİLLET İTTİFAKI EKONOMİYİ DÜZELTEBİLİR Mİ?

- Bu soruya muhalifseniz evet derseniz, iktidar yanlısı iseniz hayır. Doğru cevabı bulmanın metodu ekonomi nasıl düzelir hakkında bir fikre sahip olmak. Yeni dönemde Millet İttifakı liderlerinin nefislerini geriye çekip ekonomistleri ön plana çıkartmaları gerekir. 

- Kutuplaşmayı en aza indirmenin yolu, politikacıların dillerine hakim olmasıdır. O zaman çok kolay çözülür. 1990'lar Türkiye'sinde böyle bir kutuplaşma yoktu. Siyaset dilini yumuşatınca, seninle benim dilim de yumuşuyor. Politikayı, halkı barıştırmak için yapmak lazım. 

"GENÇLER İKTİDARA SOĞUK DURUYORLAR"

- Kamuoyu araştırmalarının hemen tamamında, genç seçmenlerin iktidara mesafeli, muhalefete yakın olduğu görülüyor. 20 yıllık iktidar partisinde yetişmiş gençler, iktidara soğuk duruyorlar. Gençler politik propagandayı reddediyor, bunu kim yaparsa yapsın. Bu iyi bir şey. Ama makul olarak konuşanı dinleyip muhakeme ediyor. Büyük bir kısmı gelecekten endişeli. 

- HDP'nin aday gösterme eğiliminin azaldığını sanıyorum. Aday çıkarma ihtimalleri daha zayıf. 

Ayrıntılar geliyor...

 

Kaynak: Haber Global TV

buket aydın ile yüz yüze