Bakan Soylu'dan 'İstanbul' açıklaması: Aksi felakettir, bunu net söyleyeyim, hiç lafı eğip bükmeye gerek yok
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AFAD'daki toplantıda olası Marmara depremi konusunda çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul AFAD İl Müdürlüğü Afet Koordinasyon ve Değerlendirme toplantısında konuştu.
Soylu'nun açıklamaları şöyle:
"AKSİ FELAKETTİR"
"Bugün iki önemli sunumumuz var. Bir tanesi güvenlik ve trafik çalışmamız. Sürekli bunu anlatıyoruz, depremin ilk 6 saati bizim için mühimdir. Çünkü bu ilk 6 saatte hem deprem ve afetlerle ilgili alacağımız aksiyon, hazırlıkların sahaya yansıtılması; en önemlisi vatandaşımızın bilinçlendirilmesi. Çök, kapan, tutun. Özellikle doğalgaz gibi elektrik şalterleri gibi, bir takım hem yangın hem zehirlenmelere teşkil edebilecek süreçlerden vatandaşımızın depremden hemen sonra tedbir alabilmesini sağlayabilmek.
Ardından arabaların yola çıkmamasını sağlayabilmek, bununla birlikte yolların açık olması. İnşallah boş kalacak olduğunu değerlendirdiğimiz yollarda itfaiyelerin, ambulansların, arama kurtarma ekiplerinin araçlarının ilgili yerlere, enkaz alanlarına ulaşmalarını temin edebilmek. Aksi? Aksi felakettir. Bunu net söyleyeyim, hiç lafı eğip bükmeye gerek yok.
Biz bir afet bölgesindeyiz, her türlü afetle de karşı karşıyayız. Coğrafyamız böyle bir coğrafya. Ne kadar kıymetli, ne kadar dünyanın gözünün üzerinde olduğu, bir takım hasetliklerin oluşturulduğu coğrafyaysa da bir özelliği daha var o da afet coğrafyası.
"İSTANBUL BÖYLE BİR DEPREMDE NEREDEN KAPANACAK?"
Bir örnek vereyim, İzmir'de de anlattım. Bugün iki hafta 112 mülki idare amirimiz geldiler, üçer gün hem tatbikat hem de bütün bunları tekrar gözden geçirebilme kabiliyetine sahip olduk.
Bir, İstanbul böyle bir depremde nereden kapanacak? Yollar hangi ölçekte kapanacak? Hangi hastane yollarını, hangi arama kurtarmayla ilgili nereye ve nasıl ulaşacağız bütün bunlara yönelik adımlar şimdi yapılacak. Ardından toplanma bölgeleri ve tahliye gibi değerlendirmeler Kağıthane üzerinden gerçekleştirilecek.
Bazen bir takım kafa karışıklıkları söz konusu oluyor. Bunu da doğal olarak değerlendiriyorum. Bir örnek, yanlış anlaşılmasın ama cenaze ve bayram namazları, hocalarımız tarafından tarif edilir. Tarif edilmesinin nedeni de açıktır. Tarif edilmelerindeki temel amaçlardan bir tanesi de hem hatırlatmak hem de bu konuda toplu bir şekilde namazın ahenk içinde kılınabilmesini temin edebilmektir. Bir karmaşıklığa sebebiyet vermemektir. Toplumsal olaylarda da budur. Deprem de bizim her gün karşılaştığımız mesele değildir ama karşılaşabileceğimiz meselelerdir. Yapmamız gereken mümkün olduğu kadar hatırlatmaktır.
İzmir'deki depremde de gördük. Burada hakikaten MEB ile gerçekleştirilen eğitimlerin ne kadar başarılı olduğu açıktır. Çocuklarımızın çök-kapan-tutun eğitimini nasıl aldıklarını, nasıl tutunduklarını örneklerle müdahale ettik.
Oysa yaş aralığı bizim gibi olan vatandaşlarımız, maalesef şöyle bir masada deprem olduğu zaman kapanıp tutulması gerekirken masada şöyle duruyor. Bunun onlarca örneğini gördük.
"HER BİNAYA TOPLANMA ALANLARI AFİŞİNİ ASACAĞIZ"
Toplanma alanı ayrı, barınma alanı ayrı. Toplanma alanı depremin ilk anından sonra tahliye olacağımız, tahliye edileceğimiz mahallemize en yakın, mahallemizin içerisinde bulunan alanlardır. Bunlar belediye tarafından tespit edilirler sonra AFAD'a bildirilirler. Sonra AFAD bunları açıklar. Allah muhafaza depremin ne zaman olacağını kim bilmiyor? Bunları teker teker tespit etmeye çalışırız. 26 çalışma grubumuzun içinde bulunan Toplanma Alanı ve Tahliye Yerleştirme Grubumuz tespit eder. Bu grubumuzun yöneticisi Jandarma Komutanlığı.
Ne olursunuz siyasal tartışmaların içine girmeyin. Belediyenin verdiği, boş alan bir alan toplanma alanı olabilir. Sonra biz bu alanı değiştirebiliriz. Bazen bize getirilen çalışmalarda eksiklikler olabilir. Bunu kötü niyet olarak da görmemek lazım. Buna yönelik düzeltmeler yapılabilir.
İstanbul 1.29 metrekareydi toplanma alanlarında. Biz bunu son yaptığımız çalışmayla 2 metrekarenin üzerine çıkardık. Ama örneğin bazı mahallelerde hiç yoktu. Biz bunu ortadan kaldırdık. Bazı mahallelerde 0,60 - 0,80 metrekareydi.
Şimdi hiçbir şey yapmayan, masa başından sürekli tezvirat üretmeye çalışan, sadece eleştiri yapan insanları biraz insafa davet ediyorum. Biraz insaf ya. Bak bu kadar insan buradayız. 493 toplantı gerçekleşmiş, hepimizin başka kamu işleri var. Ama buradayız. Onun için burada özellikle
Her binaya toplanma alanları afişini asacağız. Bizim mantığımız şu, dönüşümü tam tamamlayana kadar hatta dönüşümden sonra da Türkiye afet bölgesidir. Bizim tüm tedbirleri almamız gerekir. Bunlar hem binalarımızın girişinde olacaklar, hem de İstanbul'da yaşayan tüm vatandaşlarımıza; üç afet toplanma alanı olduğunu ifade edeceğiz. Hem de bunlarla ilgili tahliye plan tatbikatlarımızı gerçekleştireceğiz. Muhtarlarımız, kaymakamlarımız, belediye başkanımız devrede olacaklar. 2021 yılını bir eğitim yılı olarak ortaya koymuş olacağız."
Kaynak: AA