Çift doz aşı vurulan iki kişinin riski hesaplandı! Sinovac için de geçerli olur mu? ?
Birleşik Krallık'ta bilim insanları iki doz aşı olmuş iki insanın birbirine virüs bulaştırma ihtimalinin çok düşük olduğunu tespit etti. Peki bu durum ağırlıklı olarak Sinovac kullanan Türkiye için de geçerli mi? Prof. Dr İsmail Balık'ın 65 yaş üstü için önerisi ne?
Koronavirüs ile mücadelede tünelin ucundaki ışık olan toplum bağışıklığına ulaşmak için en kolay ve en güvenli yol aşılar. Tüm dünya olabildiğince süratli ve sağlıklı bir şekilde aşı programlarını sürdürürken bilim insanları da çeşitli çalışmalarla aşıların pratik hayatta etkisini ölçmeye çalışıyor.
Bu araştırmaların sonuncusuna Londra'da imza atıldı. King's College London'da çalışmalarını sürdüren Profesör Tim Spector, aşı yapılmış iki insanın birbirine kapalı alanda dahi virüs bulaştırma ihtimalinin çok düşük olduğunu keşfetti.
400 BİNDE 1
Prof. Spector'a göre aşı olmuş iki insanın birbirini semptom görülecek derecede enfekte etme ihtimali 400 binde 1 olarak tespit edildi. Daha önce bu oran yani semptom gösteren bir Covid vakasıyla burun buruna gelme ihtimali bin 400'de 1 olarak belirlenmişti. Bu da aşı olmanın bulaş hızını kıracağı yönündeki söylemlerin doğruluğunu ispatlayan pek çok örnekten biri olarak öne çıkıyor.
Bu konu hakkında görüşüne başvurduğumuz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, araştırmada erişilen oran hakkında net konuşmanın doğru olmayacağını ancak bahsedilen üzere aşılanmış insanların birbirlerine virüs bulaştırma ihtimalinin çok çok düşük olduğunu belirtti.
Haberglobal.com.tr’nin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Balık şunları söyledi:
“Daha önce ABD'de de buna benzer veriler açıklanmış ancak bir oran açıklanmamıştı. Oranı söylemek için daha detaylı araştırmalarla teyit edilmesi gerekir.
Ama her halükarda her iki taraf da aşılıysa -Türkiye'de en yaygın kullanılan Sinovac'a değinecek olursak da ikinci dozdan 15 gün sonra- aşılı kişilerin birbirlerine enfeksiyon bulaştırma ihtimali teorik olarak var olsa bile son derece düşük. Hatta ihmal edilebilir derecede düşük."
BORIS JOHNSON: ‘TEMKİNLİ OLMALIYIZ’
Normalleşme yolunda hızla adımlar atan Birleşik Krallık'ta Başbakan Boris Johnson ise halka tedbiri elden bırakmamaları yönünde çağrıda bulunurken "Aşılar yüzde 100 koruma sağlamaz. Bu yüzden temkinli olmalıyız" dedi. Johnson, vatandaşlarını ev buluşmalar konusunda uyardı.
Aşıların koruyuculuğu ve aşılanmış insanların çok daha güvende olduğu aşikar ancak Johnson'ın çağrısını da duymazdan gelmek veya ciddiye almamazlık etmek olmaz. Prof. Dr. Balık, bu konu hakkında ise “Elbette bulaştırma riski var ancak bu yaş grubunda ağır enfeksiyon ve ölüm oranlarında çok ciddi azalma meydana geldi” diye konuştu.
“Yoğun bakımlarda eskiden bu yaş grubu ağırlıktayken şimdi aşı olmamış olan ve bu yaş grubuna en yakın olan 40-60 yaş grubu var” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Balık kısıtlamaların yeniden gündeme geldiği ve tam kapanma ihtimalinin konuşulduğu bu dönemde bir öneri de getirdi:
‘BU KEZ 65 YAŞ ÜSTÜ MUAF TUTULABİLİR’
“Şu anda örneğin kapanma gündemde. Geçen seneyi hatırlayın; en büyük risk grubu olan 65 yaş üzerine sokağa çıkma yasağını daha sert bir şekilde getirmiştik. Bu noktada iki doz aşısını olmuş ve ikinci dozunun üzerinden 15 gün geçmiş 65 yaş üstü kişiler, bir belgeyle katı kapanmalardan muaf tutulabilir."
Bu noktada yeniden Prof. Spector ve araştırmasına dönecek olursak, YouTube üzerinden yaptığı bilgilendirme yayınında çalışmasını detaylandıran Prof. Spector şunları söyledi:
"Konuya ilişkin biraz bağlam vermek istiyorum. Aslında her şey ülkede ne kadar virüs olduğuna bağlı. Şu anda verilerimize göre bu oran bin 400'de bir. Aşılanmış kişiler için riskin 20 kat daha az olduğunu düşünürsek şu an risklerinin 28 binde 1 olduğunu dile getirebiliriz."
"Dolayısıyla eşit derecede düşük riskli biriyle buluşacaklarsa, bulaş ihtimali gerçekten çok düşük olacaktır" diyen Prof. Spector, "Bu yüzden bunu bir bağlama oturtmanın önemli olduğunu düşünüyorum zira birçok insan hala endişeli ve hala sıkı bir şekilde korunmakta. Sanırım önerilenden biraz daha rahat olabilirsiniz" diye konuştu.
Prof. Spector'ın "Daha rahat olabilirsiniz" ifadesini aşının iki dozu da uygulanmış insanlara yönelttiğinin altını çizmekte fayda var. Aşılanmanın önemini defalarca dile getirmemiz gerekiyor.
‘BIONTECH’İN HER DOZU ÇOK DEĞERLİ’
Tüm bunların yanında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek’in, Biontech aşısı için randevu alanların aşı olmaya gelmemesi sonucu o dozların ziyan olduğunu açıklaması gündeme damga vurmuş durumda. "Biontech'in her bir dozu çok değerli zira ilk dozdan itibaren koruyuculuk sağlamaya başlıyor” diyen Prof. Dr. İsmail Balık şu ifadeleri kullandı:
‘ÇOK VAHİM BİR OLAY…’
“Bir başka risk de Biontech aşısı için randevu aldığı halde gelmeyenler. O da yüzde 20 oranında neredeyse. Düşünebiliyor musunuz? Yüzde 20 Biontech aşısı çöpe gidiyorsa bu çok vahim bir olay. Tedbir alınmalı bununla ilgili olarak.”
Prof. Dr. Balık’ın önerisi şöyle: “Yüzde 30 oranında yedek kota olmalı. Yani risk sıralamasında bir alt kategoriden insanlar aşı merkezlerinde gidebilmeli ve Biontech için randevu alan gelmediyse aşı olabilmeli.”
‘AKIL ALACAK GİBİ DEĞİL’
Aşı sırası gelip yaptırmayanların oranının yüzde 25’i bulduğu yönünde çıkan haberlere de değinen Prof. Dr. İsmail Balık, “Bizim de gözlemimiz yüzde 20 civarında” şeklinde konuşan Balık, “Net oran açıklanmalı. Yaş grubu aşağı indikçe bu oran daha da artabilir” diye konuştu.
Prof. Spector’un araştırmasına döndüğümüzde ortaya çıkan 400 binde 1 oranı, bulaş ihtimalinin inanılmaz derecede düştüğünü gösterirken oranlar ve ihtimaller, tedirginlikleri bir kenara bırakmanın ne kadar hayati olduğunu da gözler önüne seriyor.
PIHTI İHTİMALİNDEN AZ!
Ortaya çıkan 400 binde 1 oranında bulaş ihtimali, AstraZeneca aşısı vurulan bireylerde aşı sonrası kan pıhtısı oluşma riskinden çok daha az. Geçen hafta İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu (MHRA), AstraZeneca/Oxford aşılarının kan pıhtısı oluşturma riskini 250 binde 1 olarak açıkladı ve bunun çok düşük bir risk olduğunu vurguladı. Araştırmaya Kıta Avrupası'ndan gelen veriler de eklendiğinde oran 100 binde 1 oluyor.
ANESTEZİ, PARAŞÜTLER VE ARILAR...
İstatistiklere göre bir insanın genel anestezi altında hayatını kaybetme ihtimali ya da paraşütle atlama sırasında can verme ihtimali de yaklaşık 100 binde 1... Yaban arısı, eşek arısı veya bal arısı saldırılarında can kaybı oranı ise yaklaşık 80 binde 1.
Profesör Spector, Birleşik Krallık için işlerin çok iyi gittiğine vurgu yaparken vakaların zirve yaptığı dönemde aşı programı ve Birleşik Krallık genelinde tepkilere sebep olmasına rağmen alınan tedbirin önemi, şöyle vurguluyor:
"Sonuç olarak harika bir hafta oldu, oranlar yarıya indi. Bence her şey çok iyi gidiyor ve bence rahatlatıcı bir yaz geçirmeyi dört gözle bekleyebiliriz."
Kaynak: The Telegraph
Kaynak: Web Özel