Antalya'daki dehşetin sanığı iki kardeşten biri suçunu itiraf etti

Antalya'daki dehşetin sanığı iki kardeşten biri suçunu itiraf etti

Antalya'da 15 aydır kayıp olan kişinin cesedinin bazı parçalarının foseptik çukurunda bulunmasıyla ilgili tutuklanan sanık iki kardeşin yargılanması sürüyor.

Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanıklar Oktay Y. ile kardeşi Mehmet Y, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında kaldıkları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu.

İlk duruşmada Kovid-19 testleri pozitif olduğu için dinlenemeyen kardeşler, duruşmada söz aldı.

Sanık Oktay Y, Süleyman Eken'i öldürdüğünü ama isteyerek ve bilerek yapmadığını öne sürdü.

 

Ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle Eken'den faizle birkaç kez borç aldığına değinen Oktay Y, "Olay günü 2 bin lira ödemem vardı ama 500 lira hazırlayabildim. Bu nedenle aramızda tartışma çıktı, bana küfür etti. Silahını göstererek ağza alınmayacak sözler söylemeye başladı. Süleyman'ın elindeki silahı almaya çalışırken silah patladı, Süleyman yere düştü." ifadesini kullandı.

Olayın şokunu atlattıktan sonra kardeşini aradığını ama cinayetle ilgili bir şey söylemediğini öne süren Oktay Y, parçaladığı cesedi, çukura ve çöp konteynerine attığını dile getirdi.

Sanık Mehmet Y. ise ağabeyinin birini öldürdüğünü bilmediğini, Eken'i tanımadığını belirterek cinayetle bir ilgisinin bulunmadığını iddia etti.

Mahkeme heyeti, tanık ifadelerinin ardından sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

 

Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi'nde yaşayan Eken'den haber alamayan annesi 13 Ocak 2020'de kayıp başvurusunda bulunmuştu. Polis ekipleri Eken'in en son Mehmet Y. ve Oktay Y. kardeşlerle görüştüğünü tespit etmişti. Şüphelilerin Döşemealtı ilçesindeki annelerinin evinin bahçesinde 7 Nisan 2021'de iş makinesiyle yapılan aramada Eken'in parçalanan cesedinin bir kısmı bulunduktan sonra iki kardeş tutuklanmıştı.

İki kardeş hakkında "kasten öldürme", "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" ve "yağma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 22'şer yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.