'Acı biber' tarlasında hayallerini arayanlar!

'Acı biber' tarlasında hayallerini arayanlar!

Yaşları 16 ila 18 arasında değişen kızlar, elleriyle diktikleri biberlerler büyürken hayallerini büyütemiyorlar. Kimi öğretmen olmak istiyor kimi dershane için para biriktiriyor ancak yazgıları tarladaki biberin acısına takılıyor.

Türkiye'nin doğusunda en çok sevilen ve tüketilen sebzelerin başında acı biber veya nam-ı diğer isot gelir. Pek çok yemekte kullanılmasının yanı sıra kebaplarda közlenmişi tüketilir hatta biraz domates ve patlıcanla fırına sürüldüğünde ana yemek olarak kabul edilir. Bibere kıymet yüksek olunca bahçelere dikilen sebzelerin de önemli bir kısmını acı biber oluşturuyor. Çok kimse bilmese de o acı biberler genç kızların ellerinde büyüyorlar. 

Diyarbakır'ın Çınar ilçesine bağlı Beşpınar köyündeki bostan biber hasadı yapıldığı yerlerden biri. Kış geliyor ve artık son hasat için genç kızlar tarladalar. Altı ay önce kendi elleriyle diktikleri, suladıkları ve çapaladıkları biberlerin hasadı bir aydan bu yana sürüyor. Her gün sabah gün doğarken tarlaya geliyorlar ve olgunlaşan biberleri akşam saatlerine kadar topluyorlar.

'Acı biber' tarlasında hayallerini arayanlar! - Resim : 1

"YÜZÜM YANMASIN"

Biber toplayan genç kızların tamamının yüzü kapalı. Bunun en önemli nedeni güneş. Çoğu henüz evlilik çağına girmemiş ancak yüzlerinin yanması ve kararmasını evlilik yolunda engel olarak görüyorlar. Beğenilmemek söz konusu ve sadece gözlerini açıkta bırakacak şekilde iyice örtünüp öyle çalışıyorlar.

Mizgin Yüre 19 yaşında. Günde 12 saat bu tarlada ve biber topluyor. Onun da yüzü kapalı ve ancak fotoğrafı çekileceği zaman açıyor. Evlilikten bahsetmek ayıp sayılıyor bu coğrafyada. Sadece yüzünün yanmaması için kapattığını söylüyor ve yorumunu karşısındakine bırakıyor.

"Dört aydan beri bu tarlada çalışıyorum. Kolay değil işimiz. Erkenden geliyoruz ve öğlen arasına kadar çalışıyoruz. Öğlen yemek yedikten sonra yine başlıyoruz. Ara sıra su içmek için duruyoruz. Yüzüm yanmasın diye sarıyorum. Yazın çok daha fenaydı güneş. Şimdi havalar serinledi ama güneş yine yakıyor. Yarım saat altında bekleyin kıpkırmızı olur yüzünüz. Kırmızılık geçtiğinde kararıyor. Biz de mecburen sarıyoruz. Günlük 55 lira kazanıyoruz. Çok zor işimiz ve parası az ama yapacak başka bir şey de yok. Mecburen çalışıyoruz."

'Acı biber' tarlasında hayallerini arayanlar! - Resim : 2

"ARKADAŞLARIM BİLMESİN"

Adı İpek; soyadını söylemek istemiyor. Yüzünü de açmıyor. Çünkü Diyarbakır'a gittiğinde arkadaşlarının onu bir tarlada çalıştığını bilmelerini istemiyor.

"Soyadım bana kalsın, yüzüm de. Şehirde arkadaşlarım var zaman zaman gidiyorum Diyarbakır'a ve bilmelerini istemiyorum."

Yaptığı işin utanılacak bir tarafının olmadığının farkında ancak kendisiyle alay edilmesinden endişeleniyor.

"Biri bir şey der gücüme gider bilmemeleri daha iyi. Ben dershaneye gidebilmek için çalışıyorum. Dershane pahalı ve ailemin beni dershaneye gönderebilecek durumu yok. Mecburen çalışıyorum. Beş aydan beri bu tarladayım. İşi zor ve yıpratıcı. Bir kadın için özellikle zor. Sarınarak, kalın giyinerek ve eldivenlerle kendimizi korumaya çalışıyoruz. Benim hayalim çocuk gelişimi okumak. Sonrasında bir ana sınıfında minik öğrencilerim olmasını istiyorum. Çok istiyorum bunu, inşallah başarabilirim."

'Acı biber' tarlasında hayallerini arayanlar! - Resim : 3

"ÜNİVERSİTEYE GİRERSEM BURADAN KURTULURUM"

Büşra Varol'un hayali de üniversiteye gidebilmek. Acil Tıp Teknisyenliği alanında eğitim almak istiyor. O da dershaneye gitmenin yolunun bu tarladan geçtiğini biliyor.

"Van'da üniversiteye gitmek istiyorum. Van'ın çok seviyorum, gölü var masmavi. Acil Tıp Teknisyeni olmak ve ambulansta çalışmak istiyorum. Rüyalarıma giriyor çok seviyorum. Bunun için de tarlada çalışmaya başladım. Zor evet ama dershaneye ve üniversiteye gitmenin yolu buradan geçiyor. Çalışıyorum ve birikimim dershane için, eğer kazanırsam bu tarladan da kurtulmuş olurum."

'Acı biber' tarlasında hayallerini arayanlar! - Resim : 4

TARLADA VE EN AZ ONLAR KADAR ÇALIŞIYOR

Bahri Tekin tarla sahibinin kızların başında dursun diye görevlendirdiği kişi. Bölgede işçilerin başında duran bu kişilere 'Çavuş'adı veriliyor. Çavuşlar sert ve otoriter yapılarıyla bilinse de Bahri Tekin'i işçi kızlar çok seviyorlar. O da tüm gün kızlarla birlikte tarlada ve en az onlar kadar çalışıyor. Yevmiyenin 55 lira olmasını kendisi de yetersiz buluyor ancak biber ucuza gidiyor ve bu da yevmiyelere yansıyor.

"Bizim topladığımız biberler buradan sebze haline gidiyor. 50 kuruştan falan çıkıyor. Komisyoncu marketlere 1,5 liradan gönderiyor. Marketlere gittiğinizde bu biberi dört liradan aşağıya alamıyorsunuz. Üretici kazanamıyor aracılar ve marketler daha fazla kazanıyorlar. Tüm ağır yükü biz çekiyoruz ama onlar daha çok kazanıyor, bu ne biçim bir iş anlamadım."

'Acı biber' tarlasında hayallerini arayanlar! - Resim : 5

SON HASAT İÇİN YİNE ONLAR ÇALIŞIYORLAR

Acı biberin coğrafyada bir değeri kıymeti olsa da yetiştiren o kıymetten pay alamıyor. Çınar ilçesindeki tarlada tüm gün çalışmak zorunda olan kızlar ne kadar korunmaya çalışsalar da çok yıpranıyorlar. Çoğunun elleri yara bere içinde, vücutları da. Su verdikleri tarlada salt biber fideleri değil dikenler de büyüyor çünkü. Altı ay önce tarlayı sürüp fideleri diken onlardı bugün son hasat için yine onlar çalışıyorlar. Topladıkları biberler hale gidecek, oradan marketlere pazarlara çıkacak. Herkes kazanacak, onlar ise hayallerine ulaşmak için çalışacak ve umutlarını yitirmemeye çalışacaklar.

Haber: Abdülkadir Konuksever

Fotoğraflar: Burak Emek

Acı biber isot