Orta Doğu'da yeni denklem: ABD-İran-Türkiye üçgeni

ABD
Orta Doğu'da yeni denklem: ABD-İran-Türkiye üçgeni

ABD Başkanı Joe Biden yeni dönemde Orta Doğu'da farklı bir politika izleyecek. Bu Türkiye'yi nasıl etkiler? İran-ABD ilişkilerinin seyri Türkiye için ne demek? Emekli Büyükelçi Uluç Özülker anlatıyor...

ABD-İran ilişkileri ve Türkiye’ye olası yansımaları… Bu konu Başkan Biden’ın göreve başlamasından bu yana hala belirsizliğini koruyor. İki ülke arasında süre gelen nükleer enerji gerilimi her ABD Başkanının göreve gelmesinden günler sonra mutlaka önüne gelen ilk dosyalardan biri oluyor. 

Aslında ABD, Başkan Biden’ın yardımcılığını yaptığı Obama döneminde (2015) İran ile bir uzlaşı sağlamıştı. Anlaşmaya göre, İran belirli bir seviyede nükleer enerjiye sahip olacak, diğer ülkeler de İran’a yönelik herhangi bir ambargoda uygulamayacaktı. 

İşler pek de umulduğu gibi gitmedi… Eski Başkan Trump döneminde ABD yönetimi nükleer anlaşmadan çekilme kararı aldı. Ardından İran’a yönelik ambargolar da tekrar devreye girdi. Bunun üzerine İran da uranyum üretimini artırarak kendi 'gerekli yanıtı' verdi.

Orta Doğu'da yeni denklem: ABD-İran-Türkiye üçgeni - Resim : 1Geçen yıl Irak'ın başkenti Bağdat'ta ABD tarafından havaalanına düzenlenen füze saldırısında İran Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani öldürülmüştü. Fotoğraf: Reuters

Ancak Beyaz Saray’dan Tahran’a her defasında nükleer anlaşmaya dönülmesi konusunda uyarılar geliyor. Dolayısıyla iki ülkenin politik ve ekonomik ilişkileri bölgenin akıbeti özelinde de ciddi bir önem arz ediyor. Haberglobal.com.tr'ye konuşan Emekli Paris Büyükelçisi Uluç Özülker, İran-ABD arası ilişkileri ve kurulacak yeni ilişkinin Türkiye'ye olası yansımalarını değerlendirdi.

'ABD’NİN ESAS AMACI İRAN’A DİZ ÇÖKTÜRMEK'

Eski Büyükelçi Uluç Özülker, aslında ABD-İran ilişkilerinin bir kaideye dönüşmüş olabileceğini belirtiyor. ABD’nin asıl amacının her halükarda İran’a diz çöktürmek olduğunu ifade eden Özülker, ABD’nin İran’ı nükleer silah üretebilme kapasitesine ulaşmadan durdurmanın peşinde olduğunu söylüyor. İran kanadına da değinen eski Büyükelçi, Dini Lider Hamaney’in ABD’ye yanıt olarak uranyum geliştirme noktasında yüzde 60’a ulaşabileceklerini öne sürdüğünü hatırlatıyor.

Orta Doğu'da yeni denklem: ABD-İran-Türkiye üçgeni - Resim : 2İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani/Fotoğraf: Reuters

İRAN MECLİSİ RUHANİ’Yİ YARGI ERKİ’NE ŞİKAYET ETTİ

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun bir temsilcisiyle Tahran’da müzakereler yapıldı. Bu müzakerelerde kurumun 3 ay süreyle yeniden İran’ı şartsız kontrol altına alması hususunda mutabakata varıldı. Ancak mutabakat İran Meclisi tarafından tepkiyle karşılandı. Meclisin Ruhani ve beraberindeki yetkililerin Yargı Erki’ne şikayet edildiğine değinen Özülker, tepkilerin çok sert olduğunu açıklıyor.

'ABD ANLAŞMAYA YENİ KOŞULLAR KOYDURMAK İSTİYOR'

ABD ve İran 2015 yılında imzalanan anlaşma dönüş konusunda güvensizlik yaşarken, ABD kanadı yeni koşullar peşinde olabilir mi? Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, ABD’nin P5+1 ülkeleri ve İran arasında imzalanan anlaşmaya dönmek gibi bir niyetinin olmadığı görüşünde. ABD’nin füze sistemleri gibi konuları da anlaşmaya dahil etmek istediğini anlatan Özülker, “Eski Başkan Trump’ın ayrıldığı 5+1 sistemine yeni koşullar çerçevesinde dönülebileceği ifade edildi. İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı yetkililerinin sınır dışı etmesi de göz önüne alındığında nasıl bir sonuç çıkabileceği sorgulanmalı.” değerlendirmesinde bulunuyor.

'ABD KENDİ BİLDİĞİNİ OKUYACAKTIR'

Almanya, Fransa ve İngiltere gibi Avrupa ülkelerinin de ABD ile yakında temasta olduklarının altını çizen Özülker, Rusya ve Çin tarafındaysa konuyla ilgili olarak herhangi bir gelişme olmadığını ifade ediyor. İran’ın nükleer anlaşmaya dönme noktasında ABD’nin uyguladığı ambargoların kaldırılmasını şart koştuğunu açıklayan Emekli Büyükelçi, İran’ın anlaşmaya katılmak için bir adım atacağını düşünmüyor. Bu çerçevede tarihin tekerrür edebileceğini söyleyen Özülker, “İki ülkenin zaman kazanmaya çalıştığını düşünmek mümkün. Ancak ABD yine de kendi bildiğini okuyacaktır.” diyor.

'AMBARGOLARIN KALDIRILMASI ÇOK GÜÇ'

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, İran’ın ABD’ye olan şüpheli tutumunun devam ettiğini aktarıyor. ABD’nin ambargoyu zayıflatsa da tam olarak kaldırmadığını ifade eden Özülker, İran’ın da ortaya koyduğu şartlara bakılırsa ambargonun kaldırılmasını çok güç buluyor. Ruhani ve beraberindeki heyetin ‘Yargı Erki’ne şikayet edilmesini anımsatan Emekli Büyükelçi, “Eğer Enerji Ajansı Kurumu ile yapılan anlaşma bu kadar tepkiyle karşılanmış olmasaydı, o zaman uzlaşı adına bir umut var diyebilirdik.” ifadelerini kullanıyor. 

İRAN-ABD İLİŞKİLERİNİN SEYRİ TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLER?

Özülker, Türkiye-ABD ilişkilerinin olağan seyrinde devam edeceğini belirtirken, davanın “İran’a yönelik ambargonun delinmesi” gerekçesiyle açılan Halkbank davasını hatırlatarak, davanın 1 Mart tarihinden itibaren tekrar devam edeceğini anlatıyor. İran ile ilişkilerin topyekun durdurulamayacağını anlatan Özülker, örnek olarak iki sebep öne sürüyor:

Doğu Anadolu Bölgesi’nin hala İran doğalgazı ile ısıtmakta olduğumuzu unutmayalım. Astana 3’lüsü (Türkiye, Rusya, İran) olmasaydı, şu an ne Kafkaslardaki dengelerde ne de Orta Doğu’daki dengelerde bu durumda olurduk.

Orta Doğu'da yeni denklem: ABD-İran-Türkiye üçgeni - Resim : 4Emekli Paris Büyükelçisi Uluç Özülker

'KANDİL’E OPERASYON YAPACAKSAK İRAN’LA DA KONUŞMAMIZ GEREKİYOR'

Bölgedeki askeri dengelerin de altını çizen Emekli Büyükelçi, “Örneğin, şu an Sincar’a operasyon gerçekleştirme ihtimalimizde bile İran bölgeyi savunmak için 3 Haşdi Şabi tugayını gönderdi.” diyor. Bu çerçevede kurulacak olan ilişkilerin önemine değinen Özülker, “Eğer Kandil’e operasyon yapacaksak İran’la da oturup konuşmamız gerekiyor.” diyerek, ABD’nin ambargosuna Türkiye’nin tam anlamıyla uyabilmesinin mümkün olmadığını aktarıyor.

'İSRAİL ÖRNEĞİ DE İRAN’IN TEPKİLERİNE NEDEN OLUYOR'

Özülker, iki ülkenin ilişkilerinin yanı sıra İsrail’in de İran kanadından tepki topladığını dile getiriyor. 1974 yılında Fransızların İsrail’e nükleer enerji üretimi için teknolojik destek sağladığını ifade eden Özülker, “İsrail şu anda ülkesinde nükleer silah üretiyor ve İsrail’in nükleer silahı da var. Aynı zamanda İsrail bu tesisi büyütme kararı aldı. Bu İsrail’i başına buyruk hareket edebileceği bir noktaya getiriyor.” değerlendirmesinde bulunuyor.

'ABD-İRAN İLİŞKİSİ DOĞU AKDENİZ'DE TÜRKİYE-ABD İLİŞKİSİNE BENZİYOR'

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, kıssadan hisse olarak bir çıkarımda bulunarak, ABD'nin Türkiye karşısında Doğu Akdeniz'de izlediği politikanın da aslında İran'a kaşı izlediği nükleer enerji politikasıyla benzerlik taşıdığını söylüyor. Özülker, "Türkiye hak ve hukukunu savunmaya kalktığı anda sorun oluşuyor. Sözde müttefik damgası yapıştırılıyor." değerlendirmesinde bulunuyor.

Kaynak: Web Özel

Biden İran ABD