5 soru 5 cevap: Depremler nasıl oldu? 'Yıllardır birbirini iten kıtalar...'
Tüm Türkiye'yi yasa boğan depremlerin neden ve nasıl gerçekleştikleri gündemde önemli bir yer tutmakta. Bilim insanları iki depremi analiz ederek gelecekte yaşanabilecek afetlere de şimdiden tedbir ışığı tutmakta. Peki depremler nasıl gerçekleşti? Bu depremler, yenilerini tetikler mi?
Türkiye'yi sarsan iki büyük depremde can kaybı sayısı 7 bini aşarken 10 ilde binlerce bina yıkıldı, yaralı sayısı 40 binin üzerine çıktı. Ekipler arama-kurtarma çalışmalarına devam ediyor. Akıllarda ise depremlerin nasıl meydana geldiği sorusu hala önemli bir yer tutuyor. Peki Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal afetlerinden biri nasıl meydana geldi?
1 – DEPREMLERİN YERİ NE ANLATIYOR? CANLI FAYLARIN ARASINDA...
Depremlerin merkez üssü bilindiği üzere Kahramanmaraş. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi 04.17'de gerçekleşen 7.7'lik ilk depremin, Elbistan ilçesi ise saatler sonra meydana gelen 7.6 büyüklüğündeki ikinci depremin merkez üssü olarak kayıtlara geçti. İlk nokta Ölü Deniz Fay Hattı'nın ucunda Doğu Anadolu Fay Hattı'nın başladığı kesişme noktası üzerinde yer almakta.
Doğu Anadolu Fay Hattı (DAF), Türkiye topraklarında bulunan üç büyük ve canlı fay hattından biri. Bunlar, ülkemizin kuzeyi boyunca devam eden Kuzey Anadolu Fay Hattı (KAF), batıda yer alan Batı Anadolu Fay Hattı ve güneyden kuzeybatıya doğru ilerleyen Doğu Anadolu Fay Hattı.
Görüşüne başvurduğumuz Kandilli Rasathanesi Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Doç. Dr. Doğan Kalafat, Türkiye'nin konumuyla ilgili bir başka detaya da vurgu yapıyor:
“Ülkemiz üç büyük levha arasında sıkışmış durumda. Kuzeyde büyük ama daha stabil Avrasya Levhası, güneyde özellikle güenydoğuda sınırlarımız boyunca etkili olan Arap Levhası ve güneybatıda ise Ege Denizi ve Akdeniz boyunca Afrika Levhası'nın etkisi altındayız. Bunlar tektonik levhalar...”
2 – DEPREM NASIL MEYDANA GELDİ? YILLARDIR BİRBİRİNİ İTEN KITALAR...
Doç. Dr. Kalafat, Arap Levhası'nın Anadolu Levhası'nı kuzeye doğru sıkıştırdığını ve bunun sonucunda oluşan sıkışma ve deformasyonla Anadolu'nun batıya doğru yılda 2.5 santim hareket ettiğini ifade ediyor. Doç. Dr. Kalafat, bu sıkışmanın DAF ve KAF üzerine büyük depremler meydana getirdiğini dile getiriyor. Bu detay çok önemli zira deprem özetle şu şekilde gerçekleşti:
Anadolu'ya baskı yapan Arap Levhası; kuzey, kuzeydoğu yönünde hareket ederken Anadolu Levhası da batı yönünde kaydı. Bu hareket ilk depremi meydana getirdi.
Şöyle açalım; Uzmanlar DAF'ı “çarpma-kayma” fay hattı olarak tanımlıyor. Bu ne demek? Bu tür faylarda kaya plakaları dikey bir hat boyunca birbirlerine doğru itilmekte. İki kişinin birbirini var güçleriyle ittiğini ve sonunda birinin kaydığını düşünün. Deprem anında bu plakalardan biri kayıyor ve böylece muazzam miktarda enerji serbest kalıyor.
3 – İKİNCİ DEPREM NASIL MEYDANA GELDİ? 'BÜYÜK BİR SÜRPRİZ'
İlk depremde açığa çıkan muazzam enerji ikinci depremi tetikledi. Doç. Dr. Kalafat da diğer uzmanlar gibi ikinci depremin bu kadar kısa süre içinde gerçekleşmesinin "büyük bir sürpriz” olduğunu dile getiriyor. Ancak burada vurgulanan ikinci depremin gerçekleşmesi değil ikinci depremin bu kadar kısa süre içinde gerçekleşmesi.
Doç. Dr. Kalafat, “Büyük depremler aynı sistem içerisinde başka depremleri de tetikler. Kısa bir zaman aralığında bu kadar büyük bir depremin olması ise gerçekten çok nadir görülen bir olaydır. Bu da ilk depremde yayılan enerjinin ve enerji boşalımının, buna bağlı olarak da komşu faylara yüklenen stresin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor” diye konuşuyor.
4 – DEPREM NEDEN ŞİDDETLİYDİ? 'DEĞERLER 99'UN ÇOK ÜZERİNDE'
Deprem “sığ” olarak nitelendirilen yüzeye yakın bir depremdi. İngiliz yerbilimci Prof. David Rothery, “Yeryüzeyine yakın bir sarsıntı, kaynağında aynı büyüklükte olan daha derin bir depremden daha şiddetli olur” diyor.
Doç. Dr. Kalafat ise “Burada kaydedilen ivme katsayısı değerleri, Marmara Depremi'nde kaydedilen değerlerden çok yüksek. 99'da 45 saniye olan süre burada 80-90 saniyeydi. Kırılma zamanının uzaması, birçok parçanın aynı anda kırılmasına neden olmakta” diyor.
“Bu, depremin yıkıcı gücünü artırmakta ve dolayısıyla yapıların ayakta kalma olasılığını da zayıflatmakta” diyen Doç. Dr. Kalafat, “90 saniye darbe almak insanı 30 saniye darbe almaktan daha farklı etkiler” benzetmesinde bulunuyor.
5 – BU DEPREMLER BAŞKA DEPREMLERİ DE TETİKLER Mİ?: '2020'DE ELAZIĞ KAYDIYSA...'
Depremlerin başka depremleri tetiklemesi oldukça olağan bir durum. Örneğin 2020 Elazığ depreminden sonra uzmanlar şu anki afetin yaşandığı bölgede büyük bir deprem beklemekteydi. Habertürk'te konuşan Prof. Dr. Celal Şengör, “2020'de Elazığ kaydıysa bunun devamının gelmesi lazımdı” diyor ve bu depremin ardından da Adana ve Mersin'e dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.
Prof. Dr. Şengör ile birlikte Prof. Dr. Naci Görür de Adana'ya ilk depremin ardından dikkat çekmişti. Doç. Dr. Kalafat ise açığa çıkan enerjinin Kahramanmaraş'ın güneybatısı yönüne ineceğini ve Hatay civarında kırılmayan DAF parçalarına stres yükleneceğini söylüyor.
*Doç. Dr. Doğan Kalafat: Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Bölgesel Deprem ve Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü
Kaynak: Web Özel