Turizmcilerden 'aşı pasaportu' açıklaması

Türkiye Avrupa Birliği
Turizmcilerden 'aşı pasaportu' açıklaması

Antalya turizminin önemli aktörleri, AB'nin bazı ülkeleri tarafından gündeme getirilen "aşı pasaportu" uygulamasını değerlendirdi. Öte yandan, UNWTO Eski Genel Sekreteri Talep Rifai, Türkiye'nin, salgın süreci önlemlerinin çok iyi olduğunu söyledi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı yapılan aşı ve önlemlerle bu yılı daha iyi geçirmeyi hedefleyen turizm sektörü, Avrupa'da bazı ülkelerin liderleri tarafından dillendirilmeye başlanan "seyahat eden kişiler için aşı olduğunu kanıtlayan belge bulundurma şartını" tartışıyor.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in, "sınır ötesi seyahatlerde aşı pasaportunun zorunlu hale getirilmesi" önerisiyle gündeme getirilen konu, AB Komisyonunda da tartışmaya açıldı.

Ancak Almanya'nın başını çektiği bazı ülkeler, Kovid-19 aşısı olmak istemeyen ya da henüz aşıya ulaşamamış kişilerin haklarının kısıtlanacağı gerekçesiyle, "aşı pasaportuna" sıcak bakmadı.

Dünya Sağlık Örgütü'nden yapılan açıklamada ise uluslararası seyahatlerde "aşı pasaportu şartı" getirilmesinin tavsiye edilmediği bildirildi.

Bu konuda ortak yaklaşım benimsemek için görüşmeler sürerken AB üyesi olmasa da Schengen Bölgesi'nin bir parçası olan İzlanda'da, uluslararası seyahatlerin kolaylaştırılmasını öngören aşı sertifikası verilmeye başlandı. 

"AB ÜLKELERİ İLE KISITLANMAMALI"

Aşı olanlara seyahat özgürlüğü tanınmasını içeren "aşı pasaportu" konusu, Türkiye'de de turizmciler tarafından yakından takip ediliyor.

Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, yaptığı açıklamada, İspanya, Yunanistan, Malta ve Portekiz'in aşı pasaportuna sıcak baktığını ancak başta Almanya olmak üzere bazı ülkelerin ise buna temkinli yaklaştığını söyledi. 

AB'den gelecek hafta içinde net bir açıklama beklendiğini aktaran Yavuz, aşı pasaportunun iyi ve kötü yanlarının bulunduğuna işaret etti. 

Aşı olmayanların seyahat özgürlüğünün kısıtlanabileceğine değinen Yavuz, altyapının çok iyi hazırlanması gerektiğini bildirdi. 

Avrupa ülkelerinde aşılama çalışmalarının daha birkaç hafta önce başladığını ve yaz sezonuna kadar da tamamlanmasının beklenmediğini belirten Yavuz, "Yaz dönemine kadar milyonlarca insanın aşılanması mümkün olmaz." dedi.

Bu nedenle seyahat kısıtlaması getirmenin "aşı olmayanı cezalandırmak" anlamına geleceğine dikkati çeken Yavuz, "Uygulamanın bu şartlarda hayata geçirilmesi ülkelerle vatandaşlarını karşı karşıya getirir. Bu yeni bir gerginlik yaratabilir. Herkesin aşıya ulaşabilmesinin sağlandığı ve seyahat edilecek ülke kısıtlamasının olmadığı durumda aşı pasaportuna sıcak bakılabilir. Bu şartlar sağlanırsa aşı pasaportu, dünyanın en değerli pasaportu olabilecektir. Sadece belirli bir aşı firması ve AB içerisinde dolaşıma izin verilen bir şart koşulursa bu Türkiye'nin aleyhine olur." ifadelerini kullandı.

Yavuz, tartışmaların aşılama çalışmalarının önemini ortaya koyduğunu dile getirdi.

Aşı çalışmalarının turizm açısından önemine işaret eden Yavuz, "Ülkemizde de sağlık çalışanlarından başlanmak üzere hızlı bir süreç başladı. Temennimiz sezona kadar sürecin daha hızlı şekilde sürmesi. Çünkü Türkiye'deki gelişmeler de dünyada  çapında yakından takip ediliyor." değerlendirmesi yaptı.  

"GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"

Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili de "aşı pasaportu" ile sorunsuz seyahatin önünü açma fikrinin daha detaylı düşünülmesi gerektiğini söyledi.

Aşılamanın daha yeni başladığını, milyonlarca insanın aynı anda aşılanmasının mümkün olamayacağını vurgulayan Sili, "Seyahat özgürlüğü, insan hakları açısından önemli bir konu. Aşı pasaportu için altyapının çok yönlü irdelenmesi gerekir. Öneri ve görüşmeler henüz çok taze. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz." diye konuştu.

Kovid-19 aşısının Türkiye'de ve birçok ülkede yapılmaya başlamasıyla sektördeki belirsizliğin umuda dönüştüğünü anlatan Sili, turizmde olumlu sinyaller almaya başladıklarını kaydetti. 

Hayatın normale dönmesi için aşılamanın tamamlanması gerektiğini belirten Sili, şöyle konuştu:

 "Türkiye'de aşılanma çalışmasının başlaması, sürecin hızla ilerlemesi sevindirici. Kaynak pazarlarda da bunun tamamlanması gerektiğinin farkındayız. Bu yıl, 2019 gibi olmayacak ama 2020'den daha iyi olacak. Beklentimiz bu yönde. Geçen yılın çok üzerinde rakamlar yapabileceğimizi görüyoruz. Elbette bu aşılanma süreci ve vaka sayısı azalma süreci gerçekleşirse bu olacaktır." 

Alanya Kleopatra Otelciler Derneği Başkanı Servet Şakiroğlu ise aşının hem Türkiye'de uygulanması hem de turistlerin aşı olup gelmesinin turizmi olumlu yönde etkileyeceğini kaydetti.

Aşıyı umut ışığı olarak gören Şakiroğlu, "Aşılama ve Güvenli Turizm Sertifikası programı sayesinde yüzde 60 doluluk oranını yakalarız diye düşünüyoruz." dedi. 

TÜRKİYE'DE TURİZM SEKTÖRÜNÜN ÖNLEMLERİNE ÖVGÜ

Öte yandan, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) Eski Genel Sekreteri ve Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Genel Sekreteri Talep Rifai, Türkiye’nin, salgın sürecinde turizmde aldığı önlemlerin çok iyi olduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) Eski Genel Sekreteri ve Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Genel Sekreteri Talep Rifai, Ocak 2021 itibarıyla Dünya Turizm Forumu Enstitüsü’nün (World Tourism Forum Institue-WTFI) Genel Sekreteri olarak göreve başladı.

Salgın sürecinde turizmdeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Talep Rifai, “Seyahat yoksa turizm de yoktur” diyerek, şu anda salgın nedeniyle seyahatlerin yok denecek kadar az olduğunu anımsattı.

Bu nedenle birçok destinasyonda yüzde 100 kısıtlamanın olduğuna işaret eden Rifai, “Hükümetler kısıtlamaları kaldırsa bile insanlar hemen seyahate başlamayacak. Sorun güven ve güven algısından biridir.” diye konuştu.

Talep Rifai, aşının turizme mutlaka olumlu etkisinin olacağını belirterek, “Aşı, insanların güvene ihtiyacı olduğu için turizme pozitif bir etki sağlayacaktır, ancak turizmde toparlanmak için aşılamaların hızlıca yapılması ve teşvik edilmesi önemlidir. Hükümetlerin burada sağladığı başarı turizme yansıyacaktır.” dedi.

Dünya nüfusunun çoğunluğunun aşılanması ve bu konudaki yüksek başarının da turizm sektörü için elzem olduğunu anlatan Rifai, aşı kadar önemli bir konun da hızlı ve uygun fiyatlı test yapılması olduğunu, bu testlerin de teşvik edici olacağını aktardı.

"TÜRKİYE GÜVEN VERİYOR"

Talep Rifai, dünya için 21. yüzyılın birçok açıdan başarı hikayesiyle dolu olduğuna dikkati çekerek, çok sayıda kriz görüldüğünü, bunların nasıl atlatılacağının öğrenildiğini dile getirdi.

Turizm sektörünün tek başına krizlere karşı dayanamayacağını ifade eden Rifai, ülke yönetimlerinin de turizm konusunda istek ve inancının önemli olduğunu vurguladı.

Rifai, koronavirüs salgınının yol açtığı krizlerin diğer tüm krizlerden daha ağır olduğunu ifade ederek, “Türkiye’yi bu süreçte öne çıkartan koordinasyon ve iyi yönetim. Geçen yıl Türkiye rakiplerine göre turizmde iyi sonuçlar elde etti. Bu yıl için ziyaretçileri nasıl koruyacağına dair verdiği vaatler önemli olacaktır. Türkiye’nin salgın sürecinde turizmde aldığı önlemler çok iyiydi. Türkiye yerli ve yabancı ziyaretçilere güven veriyor. Bu güven aktarımının sürmesi halinde 2021 yılının 2020’den daha iyi olacağı kanaatindeyim.” diye konuştu.

Turizmcilerden 'aşı pasaportu' açıklaması - Resim : 1

"İYİ GÜNLER 2022'DE" MESAJI

Rifai, dünyanın “iyi eski günlere” dönüşünün kısa vadede zor olduğunu ifade ederek, “Koronavirüs sırasında bu kadar ders öğrendik ancak 2022'de eski günlere geri dönüşün başlayacağını ve o iyi günlere dönüşün 2022’de yaşanacağını düşünüyorum.” dedi.

Salgın bittikten sonra dünya turizminde en öne çıkacak destinasyonların, turiste güven telkin eden, iletişimi iyi yapan ve akıllı hedefler koyan destinasyonlar olacağına dikkati çeken Rifai, şunları kaydetti:

“Salgın sonrası yeni bir norm ve yeni seyahat alışkanlıkları olacaktır. Aile ve daha küçük gruplarla seyahat sayıları artacaktır. İnsanlar daha az kişiyle daha bireysel tatil yapmak isteyecektir. Özellikle açık hava ve dış mekan turizmine ilgi daha yüksek olacaktır. Daha uzun konaklamalar ve yurt dışında evden çalışan "dijital nomadlar (çalışan ama aynı anda da seyahat edenler)” daha popüler olacaktır. Bu tür değişikliklere hazırlıklı olmalıyız.”

Kaynak: AA

türkiye AB Avrupa Birliği