Avrupa'ya petrol göndermek Venezuela'yı kurtarır mı?

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro Brent petrol
Avrupa'ya petrol göndermek Venezuela'yı kurtarır mı?
Venezuela Devlet Başkanı Nicholas Maduro 2019'da Putin'i Kremlin'de ziyaret etmişti. Fotoğraf: Reuters

Uzun süredir ABD'nin petrol ambargosu altında modern zamanların en ağır ekonomik krizlerinden birini yaşayan Venezuela'ya karşı ABD'nin tutumu değişiyor. Rusya'ya petrol ambargosu uygulayan Avrupa'ya Venezuela petrolü taşınmasına izin verildi. Karar Venezuela'daki ekonomik krizi bitirir mi?

Uzun yıllardır önlemeyen ekonomik ve insani krizlerle mücadele eden Güney Amerika ülkesi Venezuela için bir umut doğmuş olabilir mi?

Venezuela, 2014'ten beri hızla yükselen hiperenflasyonun doğurduğu siyasi çekişmeler, elektrik kesintileri, gıda ve ilaç tedarikinde aksamalar gibi ciddi sorunlarla boğuşuyor. Hatta yoğun ekonomik problemlerle savaşan Venezuelalılar, muhalif lider Juan Guaido Ocak 2019'da kendini devlet başkanı ilan etmesi veya enflasyonun yüzde 1 milyon seviyesine kadar yükselmesi gibi sıra dışı olaylara da tanıklık etti.

VENEZUELA'DA DURUM NASIL BU KADAR KÖTÜLEŞTİ?

Venezuela'daki sorunların bir kısmı biraz eskiye dayanıyor. Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve selefi Hugo Chavez bir dönem yoğun tepkilerin hedefindeydi. 

Chavez, 1999'da iktidara geldiğinde ülkedeki eşitsizlik seviyesini düşüreceğini vaat etmişti. Chavez, görevde olduğu süre boyunca eşitsizliği giderme konusunda ilerleme gösterdi fakat yürürlüğe soktuğu bazı sosyalist politikalar da geri tepti.

Yoksul nüfusa yönelik olarak hayata geçirdiği temel ihtiyaçlarda fiyat kontrolü uygulaması, Chavez'in en dikkat çeken çalışmaları arasında yer alıyor. Söz konusu politika öyle bir noktaya geldi ki artık bazı şirketler kâr edemedikleri gerekçesiyle üretimi durdurmak zorunda kaldı. Chavez'in 2003'te yabancı para birimleri üzerindeki kontrolü gevşetmesi tedarik sıkıntılarının yavaş yavaş ortadan kalkmasını sağladı ancak fiyatlar yine yoksul halkın karşılayamayacağı seviyelere yükseldi.

YAPTIRIMLAR ÇOK AĞIR GELDİ

Altyapı yatırımlarının da yıllar boyunca göz ardı edilmesi, ABD'nin Ocak 2019'da Venezuela'nın petrol sektörüne yaptırımlar uygulamasıyla iyice gün yüzüne çıktı.

Venezuela'daki ekonomik krizin boyutlarını anlamak için iki sene önce Haber Global ekranlarına gelen şu habere göz atabilirsiniz.👇

Muahlif lider Juan Guaido'nun kendini devlet başkanı ilan etmesinin ardından yaşanan gelişmeler neticesinde, ABD Venezuela'da devlete ait petrol şirketi PDVSA'ya yaptırım uygulamaya başladı. Venezuela hükümetinin neredeyse tüm gelir kaynağı konumundaki petrol sektöründe böylesi bir kötüleşme ülkenin ekonomisinde ciddi sarsılmalara yol açtı.

MAL VARLIKLARINA EL KONDU

Trump yönetiminin petrol yaptırımlarının ardından da Ağustos 2019'da Venezuela'nın bu ülkedeki mal varlıklarına el koyması durumu iyice kötüleştirdi. Böylesi bir dar boğazdan geçen Venezuela'da hayat pahalılaştı, şiddet olayları meydana geldi, insanlar ülkelerini terk etmek zorunda kaldı.

Birleşmiş Milletler verilerine göre; 2014-2021 yılları arasında 5,6 milyon Venezuela vatandaşı zorlaşan hayat şartları nedeniyle ülkesini terk etti.

Avrupa'ya petrol göndermek Venezuela'yı kurtarır mı? - Resim : 2
Juan Guaido'nun Ocak 2019'da kendini devlet başkanı ilan etmişti. Fotoğraf: Reuters

TRUMP'IN YAPTIRIMLARI MADURO'YU ZORA SOKTU

Trump'ın devreye soktuğu yaptırımlar Maduro'nun ve hükümetinin mal varlıklarının yanı sıra, Maduro hükümetiyle iş yapan bireyleri, şirketleri ve ülkeleri de kapsıyordu.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, o dönem yaptığı bir değerlendirmede, “Yaptırımlar Maduro yönetimini destekleyen herkese uygulanacak. ABD, Venezuela'da Maduro diktatörlüğünü sonlandırmak için bütün araçları kullanacak” demişti.

Söz konusu yaptırımlar ayrıca, Venezuela hükümetinin en güçlü müttefiklerinden, Rusya ve Çin'den, aldığı desteği kesmeyi de amaçlıyordu.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI EKSENİNDE VENEZUELA

Bugün gelinen noktada ABD'nin Venezuela'ya yaptırım uygulamaya başladığı atmosferden çok farklı bir uluslararası ilişkiler ağı mevcut.

Yaptırımlardan önce Venezuela dünyanın en büyük petrol ihracatçılarından biriydi. Bugün Batı dünyası petrol yaptırımlarını Ukrayna işgalinden ötürü Rusya'ya uyguluyor. Rusya'dan Avrupa'ya giden petrolün yüzde 90'ına ambargo uygulanıyor. Bu durum akıllara “ABD bir dönem çok ağır yaptırımlar uyguladığı Venezuela ile aynı masaya oturacak mı?” sorusunu da beraberinde getiriyor.

YAPTIRIMLARIN GEVŞEMESİ VENEZULA'YI KURTARIR MI?

Rusya'ya yaptırımların ardından Avrupa'nın yeni bir petrol kaynağına ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Kısa süre önce yaşanan bir gelişme ise Venezuela petrolünün Avrupa'ya gidişinin önünü açıyor.

Rusya'dan alınan petrolün yerini doldurmak için İtalya merkezli Eni SpA ve İspanya merkezli Repsol SA isimli petrol şirketleri, gelecek ay Venezuela petrolünü taşımaya başlayacaklar. ABD Dışişleri Bakanlığı iki şirkete gönderdiği yazıda, şirketlere petrol taşıma onayı verdi. Bu gelişmeyle de Washington yönetiminin “borçlar karşılığında petrol” swapları da askıya alınmış olacak.

Biden yönetimi Venezuela'dan temin edilecek petrolün Avrupa'nın Rusya'ya bu konudaki bağımlılığını kesmesini umuyor.

Kaynaklar, PDVSA ile ortak girişimleri bulunan iki Avrupalı şirketin taşıyacakları petrolü halızhazırda mevcut borçların yerine sayabileceğini belirtiyor. Yani, Washington yönetimi PDVSA'nın söz konusu transferlerden maddi çıkar elde etmesinin önüne geçmeyi planlıyor.

Kaynak: Reuters, BBC

Kaynak: Web Özel