"Bir Kanak hayatta olduğu müddetçe bağımsızlığı için savaşacaktır"

AA
Gündem haberleri Fransa Dünya haberleri
"Bir Kanak hayatta olduğu müddetçe bağımsızlığı için savaşacaktır"

Fransa'nın denizaşırı kolonisi Yeni Kaledonya'daki hükümette, bağımsızlık yanlısı Kanak Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi Partisinden (FLNKS) Gençlik, Spor ve Kültür Bakanı olan Mickael Forrest, Ada'nın yerli halkı Kanakların her zaman bağımsızlıkları için savaşacağını söyledi.

Fransa hükümetinin "anayasal reform" adı altında Yeni Kaledonya'nın yerel halkı Kanakları seçimlerde etkisizleştirmek için Ada'ya yerleştirilen Fransızları seçmen listesine alma girişimi, buradaki halkın tepkisini çekti.

Fransa'nın 1853'te kolonisi haline getirdiği Hint-Pasifik bölgesindeki Yeni Kaledonya'da seçmen sayısını ve dolayısıyla seçim ile siyasi süreçleri etkileyebilecek potansiyele sahip reform, Ada'dan 17 bin kilometre uzakta Fransız Parlamentosunda görüşülürken, 13 Mayıs'tan itibaren bağımsızlık yanlısı Kanaklar gösterilere başladı.

Fransız hükümeti, Ada'nın bağımsızlık sürecini Paris'te alınacak bir karara terk etmek istemeyen yerel halka karşı kısıtlayıcı önlemler alırken, başta başkent Noumea olmak üzere Ada'nın farklı noktalarında yaşanan olayları bastırmak için bölgeye polis ve jandarma sevk etti.

Ardından Ada'da 15 Mayıs'ta sosyal medya platformu TikTok yasaklandı ve 12 gün için olağanüstü hal ilan edildi.

Ada'da Fransız resmi kaynaklarına göre 7 kişi yaşamını kaybederken, 370'ten fazla kişi gözaltına alındı.

Yeni Kaledonya'da bağımsızlık yanlısı Kanak liderlerden Christian Tein, sosyal medyada yayımlanan bir videoda, destekçilerine, Fransız hükümetinin 17 bin kilometre uzaklıktan Kanak halkına dayatmaya çalıştığı anayasal reforma karşı direnmeye devam etmeleri çağrısında bulundu.

Tein, Ada'daki yerleşimlerde Kanak halkına yönelik ciddi baskı olduğunu belirterek, "Seferber olmaya devam ediyoruz ve her (türlü) direnişi mahallelerde sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.

Yeni Kaledonya Gençlik, Spor ve Kültür Bakanı Mickael Forrest, Kanakların bu reforma neden karşı çıktığını AA muhabirine anlattı.

Forrest, Yeni Kaledonya'da "sömürge durumunun" söz konusu olduğunu söyledi. Fransa'nın Yeni Kaledonya'da asırlık sömürgeci uygulamalarını sürdürdüğünü belirten Forrest, "Daha önce geçmişte bu uygulamaları birçok Fransız kolonisinde yaptılar, şöyle ki, doğal kaynakları yağmaladılar, insanları böldüler, sömürge etkisinin devam etmesi için gerekli koşulları oluşturdular." dedi.

Forrest, öncelikle Yeni Kaledonya'da sahada harekete geçerek "direnmek" istediklerini, bir yandan da mücadelelerinin uluslararası boyut kazanması için gerekli koşulları oluşturmaya çalıştıklarını dile getirdi.

"BU, KANAK HALKINI TAMAMEN YOK ETMEK DEMEK"

Fransız hükümetinin, anayasal reformu nihai oylamayla parlamentodan geçirmek istemesini yorumlayan Forrest, reformun yürürlüğe girmesi durumunda 25 bin ila 35 bin ek seçmene oy hakkı verileceğine işaret etti.

Forrest, bunun Kanak halkının kendi ülkesinde azınlık konumuna düşmesine sebebiyet vereceğinin altını çizerek, "Bu, Kanak halkını tamamen yok etmek demek." şeklinde konuştu.

Son haftalarda Fransa'nın Ada'daki yerel halk ve Avrupa kökenliler arasında ayrım yaptığına işaret eden Forrest, "Daha önce askeri varlığı ve gençliğimizi öldürmeye yönelik uygulamaları kınadık. Çünkü geçmişte daha çok liderlerimiz öldürülüyordu. Ancak 15 gündür, 3 haftadır, birçok genç korkakça öldürüldü." ifadelerini kullandı.

Forrest, Kanakların egemenliklerini elde etmek için direnmeyi sürdürmesinin önemini vurgulayarak, "Bizim mücadelemiz doğru ve asil, Pasifik'teki küçük bir Ada'da büyük bir dünya gücüyle karşı karşıya olan insanlar, Melanezya halkı için elbette... Ancak biz mücadeleye ve direnmeye devam edeceğiz." dedi.

Kanak halkının barışçıl eylemler yaptığını belirten Forrest, "Tabii ki bazı taşkınlıklar oldu ama bu, öncelikle Fransa'ya, devlete ama aynı zamanda tüm dünyaya Kanak halkının hala ayakta ve hayatta olduğunu göstermek içindi. Bir Kanak hayatta olduğu müddetçe bağımsızlığı için savaşacaktır." diye konuştu.

Forrest, Fransa'nın doğal kaynaklar nedeniyle ekonomik ve özellikle jeopolitik sebeplerden dolayı Ada'da kalmak ve Pasifik bölgesindeki varlığını sürdürmek istediğini kaydetti.