Sıra Scholz de mi? AP seçiminin ardından Avrupa'da istifalar, erken seçim çağrıları
Almanya'daki Avrupa Parlamentosu (AP) seçim sonuçları, Sosyal Demokratlar (SPD), Yeşiller ve Hür Demokratların (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümetinin geleceğini tartışmaya açtı.
Ana muhalefetteki Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) yüzde 30 oy oranıyla seçimlerden galip çıkması, aşırı sağcı Almanya için Alternatif'in (AfD) oyların yüzde 15,9'unu alarak ülkenin en büyük ikinci siyasi gücü hale gelmesi, koalisyon hükümetini oluşturan partiler üzerindeki baskıyı arttırdı.
DW’nin aktardığına göre, Başbakan Olaf Scholz'un partisi SPD, yüzde 13,9'luk oy oranıyla aşırı sağcı AfD'nin de gerisinde kaldı. Koalisyon ortağı Yeşiller de oyların ancak yüzde 11,9'unu alarak büyük hezimet yaşadı.
Erken seçim çağrıları yükseliyor
AP seçim sonuçları, Almanya'da da erken seçim tartışmalarının fitilini ateşledi. Seçimlerden galip çıkan Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) Başkanı Friedrich Merz, "Almanya'da politika değişikliğine ihtiyaç var" dedi.
Seçim sonuçlarının "Trafik ışığı hükümeti" olarak adlandırılan Scholz Hükümeti için "bir felâket" olduğunu söyleyen Merz, "Böyle devam edemez" diye ekledi.
CDU'nun Genel Sekreteri Carsten Linnemann ise SPD'den iki kat daha fazla oy aldıklarına dikkat çekerek, Scholz'un görevine devam etmesinin doğru olmadığını savundu. Linnemann, Olaf Scholz'un Federal Meclis'ten tekrar güvenoyu alması gerektiğin söyledi.
Hristiyan Sosyal Birlik lideri Markus Söder de seçim sonuçlarının "Scholz hükümetine atılmış bir tokat" olarak nitelendirdi ve Fransa gibi Almanya'nın da erken seçime gitmesi gerektiği savundu.
Söder, "Ülkemizin yeni bir başlangıca ihtiyacı var. Trafik ışığı hükümeti meşruiyetini ve halkın güvenini kaybetti. Bu nedenle mümkün olan en kısa sürede seçimler yapılmalı" dedi.
Alman basınında yer alan çok sayıda haber ve yorumda seçim sonuçları nedeniyle Almanya'da erken seçimlere gidilmek zorunda kalınacağı belirtiliyor ve sonuçların "trafik ışığı koalisyonu" olarak adlandırılan koalisyon hükümeti için "Büyük bir fiyasko" ve "Büyük bir utanç" olarak değerlendiriliyor.