Latin Amerika'nın 'patroniçeleri': Ne Chapo, ne Escobar...

Meksika
Latin Amerika'nın 'patroniçeleri': Ne Chapo, ne Escobar...

Diziler sayesinde El Chapo ve Pablo Escobar'ın namını duymayan kalmadı. Karteller ve suçun dibine batmış çeteler Latin Amerika'nın en büyük problemlerinden ve bu dünyada en az erkekler kadar kadınlar da yani "patroniçeler" de söz sahibi... Hem de tahmin ettiğinizden çok daha fazla!

Muhtemelen Joaquin “El Chapo” Guzman ve elbette Pablo Escobar isimleri hiç olmadıkları kadar popüler. Bu popülaritenin oluşmasında aslan payı kesinlikle dizilerin. Zaten geçmişten beri mafya “babaları” düzenli olarak filmlerde ve dizilerde işlenen figürler. Lakin şu sıralar Latin Amerika'nın gerçeği farklı. Oyun alanına “patroniçeler” yani Las Patronas hakim! İşte onların hikayesi...

Brenda, Sergio adında bir uyuşturucu taciriyle evlendiğinde 30'lu yaşlarının başındaydı. Bu korkunç dünyanın dibine doğru yolculuğu ise Sergio'nun öldürülmesiyle başladı. Sergio'nun adamları yeni bir fikirle Brenda'nın kapısını çaldı.

'GÜZEL BİR HİSTİ'

Bir fidye çetesi kuracaklardı. Brenda başlangıcını “İşlerin nasıl yürüdüğünü merak ediyordum. Nasıl hissettirdiğini bilmek istedim, hayatımın tehlikede olmasını istiyordum. Bu güzel bir histi” sözleriyle anlatıyor.

Sergio'nun yokluğunda girdiği bunalımla bu dünyaya adım atmıştı. Brenda kalkıştıkları işin korkunç boyutlarını ve etkilerini küçümsüyordu. O dönemler fidye için insan kaçırma konusunda Guatemala'da adeta bir patlama yaşanıyordu. Brenda bir süredir hapishanede ve şu an 54 yaşında. Yakalanmasını sağlayan ise FBI oldu. Bir ABD vatandaşı kadını kaçırıp 25 bin dolar talep etmişlerdi.

“Yakalanacağımızı hiç düşünmüyorduk zira işleri çok iyi yaptığımızı zannediyorduk” diyor ve haliyle dalga geçercesine “Aslında iyi yapmadığımız ortaya çıktı” diye devam ediyor.

Brenda tercihlerinin kendisini bu hayata sürüklediğini söylüyor ve tüm sorumluluğu kabul ediyor. Brenda bu dünyada elbette yalnız değil. Örneğin meşhur El Chapo davasında ismi geçen Guadalupe Fernandez Valencia da bu kirli dünyada patroniçe seviyesinde yer alıyor.

Dünyanın en ünlü uyuşturucu baronu El Chapo'nun ömür boyu hapse mahkum edildiği davada hazırlanan iddianamede sanık listesinde adı geçen tek kadın Guadalupe Fernandez Valencia'ydı. Suçunu kabul etmişti.

Latin Amerika üzerinde çalışan ABD Uyuşturucuyla Mücadele İdaresi (DEA) Ajanı Steve Fraga, “Nasıl dünyada büyük şirketlerin kadın CEO'ları veya yönetim kurulu başkanları varsa bu işlerde de en üst düzeyde görev yapan kadınlar var” diyor.

Sebastiana Cotton Vasquez o örneklerden biri. DEA, Sebastiana'nın Guatemala'da büyük bir işçi kaçakçılığı ağını yönettiğini aktarıyor. Sebastiana, “Latin Amerika'nın gördüğü en büyük ve en üretken uyuşturucu kaçaklarından” (bu ifade DEA'ya ait) biri olan Marllory Chacon Rossell ile çalışıyor.

'SADECE ANLAMANIZ İÇİN...'

Kolombiya – ABD arası kokain ticaretini yürüten Sebastiana Cotton Vasquez, 2015'te Miami'deki davasında çocukluğundan beri babasının annesine gözleri önünde şiddet uyguladığını anlatıyordu. Bu etkilerin üzerine adeta ailesinden kaçarcasına evlendiği uyuşturucu taciri eşinin öldürülmesiyle iş başına kalmıştı.

Latin Amerika'nın 'patroniçeleri': Ne Chapo, ne Escobar... - Resim : 2

Sebastiana Cotton Vasquez hakime “Sadece anlamanız için bunları anlatıyorum” diyordu.

Honduras'ta terör estiren acımasız Valle Karteli'nin başında ise bir başka kadın Digna Valle var. Kartelinin başında bir anne gibi durduğu ve yanında duran halk tarafından çok sevildiği söyleniyor. Elbette “karşısındakilere” ise kabus yaşatıyor...

Yine Guatemala'da yerel siyaset sahnesine kan bulaştıran kız kardeşler yani Lemus Kardeşler ile örnekler devam ettirilebilir...

İtalyan mafyasındaki kadınlar üzerine uzun yıllardır araştırmalar yapan Bath Üniversitesi'nde dersler veren Dr. Felia Allum konuya dair yapılan araştırmaların oldukça sınırlı olduğunu vurguluyor. Orta Amerika'nın sokak çetelerini cinsiyet ve işlenen suçlar noktasında inceleyen araştırmacı Otto Argueta Ramirez ise araştırma eksikliğinin anlayış bozukluğuna yol açtığının altını çiziyor.

'KADINLAR YAPMAZ MI DİYORSUNUZ?..'

Kadınların klişe tabirleri yıkan bir şekilde aynı erkek meslektaşlarında olduğu gibi aynı hırs ve güç arzusuna sahip olabildiğini ifade eden Ramirez şöyle konuşuyor:

“Kadınlar bu seviyede şiddete başvurmaz mı diyorsunuz? Pekala başvururlar. Savunma amaçlı veya güçle ilgili... Ama elbette bu kapasiteleri var. Buna bir mağduriyet sorunu olarak bakan çalışmalar olayları gerçekte oldukları gibi görmemize izin vermiyorlar.”

Ancak şu da bir gerçek: Toplumun kısıtlamaları tarafından ezilen ve Latin Amerika ortamında profesyonel fırsatlardan yoksun bırakılan bazı kadınlar, suç dünyasında kâr etme ve ilerleme şansı görüyorlar. Pek çoğu eline geçirdiği bu “fırsatı” kaçırmak istemiyor.

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr

*Haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı Vice'ta "Las Patronas: The Secret History of Latin America’s Female Cartel Bosses" başlıklı yazı dizisinden derlenmiştir.

Kaynak: Web Özel

Meksika