Kremlin'in 'nükleer caydırıcılığı' işe yaramadı!
Kremlin'in nükleer tehditlerinin bir kısmı Moskova'nın savaş zamanı pazarlık taktikleriyle ilgili görünse de, söylemin kendisi Rusya'nın nükleer duruş buzdağının yüzey altında kalan kısmı hakkında ipuçları veriyor.
Üst düzey bir Rus diplomat olan Sergei Ryabkov, Temmuz ayında, Rus The International Affairs dergisine yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı ışığında “geleneksel anlamda nükleer caydırıcılığın tam olarak işlemediğini” savundu.
Resmi RIA haber ajansının bildirdiğine göre 27 Ağustos'ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov Moskova'nın nükleer doktrinini “netleştirdiğini” açıkladı.
Rusya 31 Temmuz'da stratejik olmayan nükleer kuvvetlerine yönelik tatbikatların üçüncü aşamasını başlattı. Önceki aşamalar Mayıs ve Haziran aylarında gerçekleşmişti. Rusya Savunma Bakanlığı'na göre bu son aşamada Rus askeri personeli fırlatma araçlarına sahte savaş başlıkları yerleştirme ve bunları “elektronik fırlatmalara hazırlık olarak” belirlenen bölgelere taşıma pratiği yaptı.
Rusya, Ağustos ayında, nükleer bir saldırı durumunda radyasyon seviyelerini izlemek üzere tasarlanmış “Kıyamet Günü” birinci şahıs görüşlü hava aracı olan son insansız hava aracını tanıttı. Entegre İnsansız Çözümler Merkezi Genel Müdürü Dmitry Kuzyakin'e göre cihaz hareket halindeyken mühürlü bir zırhlı aracın içinden kullanılabiliyor.
Bu tür tatbikatlar bazı uzmanlar tarafından nükleer çatışmalarda yeni bir dönemin habercisi olarak görülüyor. Askeri analist ve deneyimli İsrail istihbarat subayı Sergei Migdal Eurasianet'e yaptığı açıklamada “Yeni bir [nükleer] silahlanma yarışının ileri aşamalarındayız” dedi.
Eurasianek’te Ekaterina Venkina imzasıyla yer alan haber/analize göre, Rusya 5 bin 500'den fazla nükleer savaş başlığıyla şu anda silahlanma yarışında niceliksel olarak lider konumda. ABD ve diğer beş ülkede bulunan 5 bin 44'ün üzerinde nükleer silahla ABD onu takip ediyor. NATO'nun görevden ayrılan başkanı Jens Stoltenberg, ittifakın daha fazla nükleer silah konuşlandırmak için görüşmelerde bulunduğunu, bunları depodan çıkarıp hazırda bekletmeyi düşündüğünü söyledi.
Washington, Ağustos 2019'da, Rusya'yı anlaşmaya uymamakla suçladıktan sonra 1987 tarihli Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan çekildi. Moskova buna anlaşmanın “resmen öldüğünü” ilan ederek karşılık verdi.
Haziran ayında Putin, orta ve kısa menzilli nükleer kapasiteli füzelerin üretiminin ve potansiyel konuşlandırılmasının yeniden başlatılması çağrısında bulundu.
Migdal, “Acil koşullar altında bile seri üretime geçmek iki, üç, hatta dört yıl alabilir. Bu, halihazırda geliştirilmiş İskender ya da Kinzhal füze kabiliyetlerini üretmekle aynı şey değil. 1990'larda Rusya'daki birçok askeri tesisin üretim hatları sivil kullanıma dönüştürüldü, naftalinlendi ya da basitçe terk edildi” diyor.
Uzmana göre bu kısa ve orta menzilli füzeler üretildikten sonra Belarus'ta konuşlandırılabilir. Bir diğer olası yer ise NATO'nun yeni üyeleri Finlandiya ve İsveç'in yakınındaki Leningrad Askeri Bölgesi. Diğer konuşlandırma seçenekleri arasında bir diğer NATO üyesi Türkiye'ye yakınlığıyla Güney Askeri Bölgesi ve ABD müttefikleri Japonya ve Güney Kore'ye çarpıcı bir mesafede bulunan Doğu Askeri Bölgesi yer alabilir.
Uzayda nükleer kumar
Fletcher Hukuk ve Diplomasi Okulu'nda misafir akademisyen olarak görev yapan Pavel Luzin Eurasianet'e verdiği demeçte, Rusya'nın bu yeni ve gelişen nükleer silahlanma yarışının ortasında, Ukrayna'daki savaş hedeflerini güvence altına almak için Batı'ya karşı koz aradığını söyledi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Nisan ayında yaptığı bir açıklamada, ABD'nin değerlendirmelerine göre “Rusya nükleer cihaz taşıyan yeni bir uydu geliştiriyor” dedi. Aynı dönemde Moskova, BM Güvenlik Konseyi'nin olası bir uzay silahlanma yarışına ilişkin ilk kararını iptal etti: Karar kabul edilseydi, üyelerin Dış Uzay Anlaşması'na uyumu teyit edilmiş olacaktı. Mayıs ayında Pentagon Rusya'nın yörüngeye “karşı-uzay silahı” adını verdiği bir cihaz yerleştirdiğinden şüphelendi.
Luzin, bunun nükleer reaktörlü bir uydu olabileceğini öne sürdü. “Büyük olasılıkla daha uzun ömürlü bir elektronik savaş uydusu” ve ‘çoklu yörüngelerdeki uydu takımyıldızlarını’ karıştırmak için bir anten olduğunu söyledi.
Migdal bunun “kozmik radyasyona karşı uygun korumaya ve komuta-kontrol merkeziyle korumalı bir iletişim kanalına sahip bir uydunun bileşeni olarak uzaya fırlatılan bir nükleer savaş başlığı” olabileceği teorisini ortaya attı. Tasarımın 1960'larda geliştirilen Sovyet Kesirli Yörünge Bombardıman Sistemini anımsatabileceğini belirten uzman, “savaş başlığı yörüngeden düşman topraklarına bırakılabilir” dedi.
“İzotop reaktörlü bir keşif uydusu” ya da rakip uydu takımlarını yok etmek için uzay ‘torpidoları’ olan ‘nükleer reaktörle çalışan bir katil uydu’ da dahil olmak üzere diğer seçeneklerin de makul olduğunu kaydetti.
Nükleer silah denemelerine dönüş mü?
Moskova'nın nükleer silah kullanımını düzenleyen iki temel belge Rusya'nın askeri doktrini ve sınıflandırılmamış “Nükleer Caydırıcılık Alanında Devlet Politikasının Temelleri.”
Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nda Putin, ülkenin askeri doktrininde yapılacak olası değişiklikleri “nükleer silahların denenmesi” ile ilişkilendirdi. Rusya şimdiye kadar bu amaçla bilgisayar simülasyonlarını kullandı. Migdal, “Olası değişiklikler, nükleer silahların çalışır durumda olduğunu göstermek için yeraltı ya da atmosferik testlerin yeniden başlatılması anlamına gelebilir” dedi. Moskova'nın bakış açısına göre bu “Londra, Berlin ve Washington'u etkileyecektir” diye ekledi.
Rusya, geçen yıl Ekim ayında, 1999 yılında ABD Senatosu tarafından reddedilen Kapsamlı Nükleer Test Yasağı Anlaşması'nı onaylamaktan vazgeçti. Her yıl birkaç Minuteman III füze uçuş testi yapıyor. 2023 yılında Kaliforniya'daki Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'nde, muhtemelen Minuteman III'ün yerini alacak olan Sentinel füzeleri için bir füze test silosu inşa edildi. Aynı yıl Nevada'daki Rainier Mesa'da bir yeraltı patlaması gerçekleştirildi. ABD en son 1992 yılında, Sovyetler Birliği ise en son 1990 yılında nükleer deneme yapmıştı.
Putin, Haziran ayında Vietnam'a yaptığı bir ziyaret sırasında Rusya'nın nükleer doktrini kapsamında önleyici bir saldırı olasılığı sorulduğunda, Rusya'nın buna “henüz” ihtiyacı olmadığını söyleyerek konuyu geçiştirdi.
Kremlin ve düşük verimli nükleer bombaları
Rus silahlı kuvvetleri uzmanı Luzin, “Putin son zamanlarda aktif tatbikatlara bizzat katılıyor. Batı'ya [nükleer uyarı] sinyalleri gönderirken asıl amacı tehdit etmek değil, pazarlık yapmak” diyor
Luzin, Trump yönetimi sırasında, başkanlık özel temsilcisi Marshall S. Billingslea'nın Rusya'ya stratejik olmayan nükleer silahlar konusunda bir diyalog teklif ettiğini, ancak Moskova'nın Avrupa'daki nükleer konuşlandırmalarla ilgili endişelerini gerekçe göstererek bunu reddettiğini söyledi ve ekledi: “Şimdi Kremlin stratejik olmayan nükleer silahları, düşük verimli nükleer bombaları tartışmaya hazır olduğunu ima ediyor. Ancak sadece Ukrayna'daki savaşta uygun koşullar sağlanması karşılığında.”
Hevesli bir “anlaşma yapıcı” olan Putin, Temmuz ayında yaptığı açıklamalarda “nükleer tırmanışa ilişkin retoriğin” kışkırtıcısı olmadığında ısrar etti. Aynı zamanda Rus taktik nükleer silahlarının yıkıcı gücünü de övdü. Interfax haber ajansının Putin'den aktardığına göre Putin, “Batı nedense Rusya'nın bunları asla kullanmayacağına inanıyor. Birilerinin eylemleri egemenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü tehdit ediyorsa, elimizdeki tüm araçları kullanmamızın mümkün olduğunu düşünüyoruz.”
Luzin, Kremlin'in pazarlık tekniklerinin şu ana kadar “pek başarılı” olmadığını söyledi.
Yıkıcı nükleer savaş olasılığı
“ABD dış politikasını sonsuz savaştan uzaklaştırıp uluslararası barış arayışında güçlü diplomasiye yönelten fikirleri” desteklemeye adanmış bir kuruluş olan Quincy Enstitüsü'nün himayesinde yayınlanan bir yorumda, iki uzman, Ivana Nikoli Hughes ve Peter Kuznick, Ukrayna savaşı ne kadar uzarsa, “bildiğimiz insan uygarlığının sonu” olabilecek yıkıcı bir nükleer savaş riskinin de o kadar artacağını savunuyorlar.
Ortak yazarlara göre, “Rusya'nın Donbas ya da Kırım'da yenilgiye uğraması ya da NATO ile doğrudan bir savaşa girmesi halinde nükleer silah kullanmaya karar verebileceği endişesi hafife alınmamalı. NATO'nun konvansiyonel üstünlüğü gözönüne alındığında ABD'nin nükleer savaş başlatma olasılığı düşük olsa da, Rusya'nın taktik nükleer silah kullanımına aynı şekilde karşılık verebilir.”
Migdal, Moskova ve Washington arasında “sinyalleşme ve bir tür etkileşim” için iletişim hatlarının açık kalmaya devam ettiğini söyledi.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, 25 Haziran'da Rusya Savunma Bakanı Andrei Belousov ile Rusya'nın eski savunma şefi Sergei Shoigu'nun değiştirilmesinden bu yana ilk telefon görüşmesini yaptı. Bu görüşmeyi 12 Temmuz'da bir başka görüşme daha izledi. Ryabkov'a göre bu görüşmeler “yeni bir tırmanışın” önlenmesine yardımcı oldu.
Bununla birlikte, Ukrayna'nın Rusya'nın güneybatısındaki Kursk bölgesine yönelik benzeri görülmemiş saldırısı devam ederken, potansiyel olarak yıkıcı sonuçlar doğurabilecek daha fazla istikrarsızlık riski önemini koruyor.