Kapitalizmin sembolü Manhattan zor durumda! 'İsterlerse Antarktika'dan çalışsınlar...'

ABD Ekonomi haberleri
Kapitalizmin sembolü Manhattan zor durumda! 'İsterlerse Antarktika'dan çalışsınlar...'
Pek çok şirket Manhattan'a eskisi gibi dönmeyi düşünmüyor. Fotoğraf: Reuters

Kapitalizmin sembol noktalarından Manhattan can çekişiyor. Dünyaca ünlü gökdelenlerde eskisi kadar insan yok. Pek çok firma salgın öncesindeki gibi büyük ofis alanlarına kira vermek istemiyor. Bazıları çalışanların evden çalışması için ellerinden geleni yapıyor.

Dünyanın bütün ofisleri tek bir yerde toplanıyor olsaydı burası kesinlikle New York’un Manhattan Adası olurdu. 20. yüzyılla birlikte gökdelenleri ve Wall Street’i ile kapitalizmin simgesi olan Manhattan, evden çalışma sisteminin ABD’de kalıcı olmasıyla birlikte zor günler geçiriyor.

Sadece son birkaç günde yaşanan gelişmelere bakacak olursak, küresel mali danışmanlık firması PwC, ABD’deki 40 bin çalışanına istemeleri durumunda sonsuza kadar evden çalışabileceklerini söyledi. 300 avukatı olan büyük bir hukuk bürosu Quinn Emanuel Urquhart & Sullivan, avukatlarına sadece evden değil, ülkenin herhangi bir noktasından da çalışmaları için izin verdi.

Ülkenin en büyük GSM şirketlerinden Verizon hibrit çalışmaya geçti ve pek çok personelinden olabildiğince az eve gelmelerini istiyor. New York Belediye Başkanı Eric Adams ve Vali Kathy Hochul ise olanlardan memnun değil, zira New York’ta toplanan pek çok vergi 1.3 milyon ofis çalışanı sayesinde eyaletin kasasına giriyor.

Kapitalizmin sembolü Manhattan zor durumda! 'İsterlerse Antarktika'dan çalışsınlar...' - Resim : 1
Her gün birlerce kişi Queens ve Bronx'tan metroya binerek Manhattan'a çalışmaya geliyor. Fotoğraf: Reuters

HARCAMALARI AZALDI

Belediye Başkanı Adams beyaz yakalılara seslenerek, “Bütün gün evde pijamalarınızla kalamazsınız” diyor. Pandemiden önce yapılan bir hesaba göre New York’ta ortalama bir ofis çalışanı yıl boyunca ofisinin çevresinde 13 bin 700 dolarlık harcama yaparken bu tutar, geçen günlerde 6 bin 730 dolara kadar düştü. Çalışanlar için daha az öğle yemeği satılıyor, al götür kahvecilerin işleri eskisi kadar canlı değil.

Öte yandan kiralanan ofislerden toplanan emlak vergileri ABD’nin federal yapısı gereği New York şehrine, yol, su, elektrik ve okul olarak geri dönüyordu ancak burada da ciddi bir vergi geliri kaybı var. Öte yandan çalışanlar ofislere dönmemeye devam ederse toplu taşıma hizmetlerinin de azalacağı, ayrıca vatman sürücüleri ve otobüs şoförleri sayısında da düşüş olacağı tahmin ediliyor.

Manhattan’ın merkezinde kuru temizlemeciler iş yapamamaktan şikayet ederken boş dükkanların sayısı da göze çarpıyor. Kamunun temasta olduğu pek çok şirket ise Manhattan’a yani yüksek ofis kiralarına dönmeye niyetli değil.

"'TAMAM' DEMEYECEĞİZ"

New York merkezli Penguin Yayın Evi’nin insan kaynakları direktörü Paige McInerney, “İnsanlara ‘Tamam artık hepimiz ofise geri dönüyoruz’ demeyeceğiz” ifadelerini kullanarak şirketinin evden çalışma konusundaki kararlılığını gösteriyor. Pandemi öncesinde New York’taki ofis çalışanlarının yüzde 80’nin işyerlerine gitmesi normal kabul edilirken bu oran geçen mart ayının sonlarında yüzde 37 idi.

Verizon’un insan kaynakları yöneticisi Sam Hammock, “İşler asla eskisi gibi olmayacak. İnsanlara son 24 ayda kanıtladıkları gibi yetişkin olarak davranıyoruz” diyor. New York’ta bazı sektörler ise çalışanlarını iki yıldır ofislere çağırıyor. Yatırım bankacılığı ve emlak gibi iş kolları Haziran 2020’den bu yana personeli ofiste görmek istiyor.

 JP Morgan’ın CEO’su Jamie Dimon geçen günlerde yaptığı bir açıklamada ülke genelindeki 271 bin çalışanının haftanın beş günü ofiste olacağını söyledi.

Bazı şirketler salgın ile birlikte Manhattan’daki ofis alanlarını küçültme yoluna da gitti. Unqork isimli yazılım firması bunlardan biri. Son üç yılda da kadrolarını yüzde 200 büyüttüler. Şirketin CEO’su Gary Hoberman, evden çalışma ile çalıştıracak insan bulmanın daha kolay olduğunu söylerken, “İsterlerse Antarktika’dan çalışsınlar” diyor.

MANHATTAN NASIL BU HALE GELDİ?

20. yüzyılın başında, 1904 yılında metronun Manhattan’a gelmesi ve gökdelenlerin yükselmesi ülkenin ekonomik başkenti olan bu şehrin daha da gelişmesini sağladı. New York şehri 1925 yılında, Londra’yı geçerek dünyanın en kalabalık şehri olmuştu. Ayrıca şehirde ticari olarak ilk kez elektriğin kullanılması ve Chigago’da başlayan gökdelen akımının Manhattan’da hayat bulması Manhattan’ı kapitalizmin sembol noktalarından biri yaptı.

*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü New York Times’ta Dana Rubinstein ve Nicole Hong imzasıyla yer alan ‘As Remote Work Becomes Permanent, Can Manhattan Adapt?’ isimli makaleden alınmıştır.

Ek kaynak: Haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel