Tecavüze uğradıkları yetmiyor bir de ispatlamak için uğraşıyorlar!
Amerikan yargı sisteminde son zamanlarda en çok tartışılan konulardan biri tecavüze uğradığını mahkemede ispat edemeyen kadınlar! Yaşadıkları büyük dramların ardında mahkeme kapılarında yaşadıkları ruhlarındaki yaraları biraz daha derinleştiriyor...
Cammy Duong isimli genç kadın Manhattan’da 2017 yılının temmuz ayında bir otel odasında uyandı. Uyandığında başı dönüyor ve gözleri kararıyordu. Cep telefonunu çıkardı ve bir arkadaşını aradı: Galiba tecavüze uğradım.
Polis soruşturması aylarca sürdü. İş savcılığa gittiğinde yedi ay sonra savcı konu hakkında işlem yapmaya gerek olmadığına karar verdi.
ABD’de son yıllarda Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’in pek çok kadına tecavüz etmesinin ortaya çıkmasıyla başlayan MeToo (ben de) hareketi kadınların başlarına gelen cinsel istismar olayları hakkında daha açık konuşmasına neden olmuştu.
YARISI SAVCILARDAN DÖNDÜ
2019 yılında Manhattan bölge savcılığı ofisi cinsel saldırı suçlamalarının yüzde 49’unun kovuşturmaya neden olmadığı sonucuna vardı. Takip edilmeye değer görülmeyen olayların adedi 2017 yılına göre yüzde 37 daha fazla idi.
2019’da Manhattan’da açılan cinayet davalarının yüzde 79’u, cinsel saldırı davalarının ise sadece yüzde 44’ü mahkumiyet ile sonuçlanmış.
'ISRARLA TAKİP ETMİYORLAR'
Bazı hukukçulara göre ise cinsel saldırı davalarının düşmesinin en önemli sebeplerinden biri savcıların olayların üzerine gitmekte çok da ısrarcı olmaması.
Eski bölge savcısı Cyrus R. Vance, artık Hollywood’un en kötü adamı olarak anılan ve MeToo hareketine sebep olan Weinstein davasında olayın üstüne yeteri kadar gitmemekle eleştiriliyordu.
Kadın hakları aktivisiti ve eski savcı Jane Manning savcıların olayları araştırmakta diğer suçlara göre daha gönülsüz olduğunu söylerken, “Yargı sistemimizin böyle utanç verici bir geleneği var” değerlendirmesinde bulunuyor.
Weinstein davasından sonra kabul edilen cinsel taciz davalarının sayısında ciddi bir artış olmasa da polise yapılan şikayetlerde yüzde 20’lik bir yükselişten söz ediliyor.
Yapılan araştırmalara göre önüne bir cinsel saldırı şikayeti gelen savcı isnat edilen suçlardan biri üzerine odaklanıyor ve bu yoksa dosyayı kapatabiliyor. Örneğin bir kadın tecavüze uğradığını iddia ediyorsa aynı suçun içinde alı koymak ve fiziksel olarak zarar vermek gibi üzerine gidilmeyen iddialar da yer alıyor.
CEP TELEFONUNDAN SİLİNEN VİDEO
30 Eylül 2017 tarihinde New York, Brooklyn'de üniversiteden arkadaş üç genç kadın bir partide alkolü fazla kaçırdılar. Kadınlardan biri tuvalete giderken diğeri de ona yardım için gittiğinde kadınlar tuvaletine giren bir erkek tarafından tecavüze uğradı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde adamın üniversitedeki yurt odasında uyandı ve tekrar tecavüze uğradı. Adamın tecavüz anında cep telefonu ile çekim yaptığını anımsadı. Cep telefonunu kaptığı gibi tuvalete gitti ve videoyu başka bir erkek arkadaşına gönderdi. Arkadaşı hemen adamın bulunduğun odaya geldi ve tecavüzcüye saldırdı. Tecavüzcü daha sonra habersiz kayıt edilen bir telefon konuşmasında da tecavüz ettiğini kabul etti.
Kadın şikayetçi olduğunda ise soruşturma üç ay sürdü. Savcılar o gece ne kadar içki içtiğini neden adama fiziksel olarak karşılık vermediğini veya o an için erkek arkadaşını aldatıp aldatmadığını sordular.
2018 yılında tecavüzcüye karşı açılan dava düştü. Daha sonra başka kadınlar da aynı öğrenci hakkında tecavüz suçlamasında bulundu.
Üniversite kampüsündeki polisler tecavüzcünün telefonunda bilinci kapalı kadınlar ile cinsel ilişkiye girdiği görüntüleri buldular ancak telefon savcıların eline geçtiğinde görüntüler silinmişti.
'HAYATINA DEVAM ET' TAVSİYESİ
2016 yılında ayrıldığı erkek arkadaşıyla tekrar bir hafta sonu geçirmeye karar veren Rachel Lesser uykusunda eski erkek arkadaşının tecavüzüne uğradı. Tecavüzcü polise ‘uyumuyordu’ diyerek savunma yaptı. Savcıların soruşturması üzerinden dört ay geçtikten sonra tecavüzcü tutuklandı. İş mahkemeye gittiğinde savcılar ‘tecavüz anında nasıl uyuyor olabildiğini’ sordu. Savcı daha sonra kadına davanın peşini bırakması ilgilenmesi gereken ‘cinayet gibi’ olaylar olduğunu söyleyerek hayatına devam etmesi tavsiyesinde bulundu.
*Yukarıdaki derlemedeki bilgilerin tamamı The New York Times gazetesinde Jan Ransom imzasıyla çıkan ‘Nobody Believed Me’: How Rape Cases Get Dropped isimli makaleden alınmıştır.