İsveç Kralı neden 5 yıl Osmanlı'da kaldı?
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un Türkiye ziyareti, İsveç ile 435 yıllık ilişkilerde yeni bir adım oldu. İsveç ile ilk resmi temas 16. yüzyılda olurken Ruslardan kaçan İsveç Kralı'nın 1709'da Osmanlı'ya sığınması, iki ülke ilişkilerindeki en önemli olaylardan biri sayılıyor.
İsveç ile Türkiye arasında, İsveç’in NATO'ya katılımı konusundaki müzakereler devam ediyor. Son olarak İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Türkiye’yi ziyaret edip Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü.
İsveç ile ilişkiler bu dönemde bir ivme kazandı. Her ne kadar Vikingler Bizans döneminde bu toprakları ziyaret etmiş olsalar da tarihe baktığımızda Türkiye ile İsveç arasındaki ilişkilerin 435 yıllık bir geçmişi bulunuyor. İzmir Demokrasi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Öztürk'ün 'Osmanlı Devleti’nin İsveç ve Norveç’e verdiği 1827 ve 1851 tarihli gümrük tarife defterleri' isimli makalesine göre; İsveç ile ilk resmi temas 16. yüzyılda Osmanlılar döneminde kuruldu. 1587 yılında İsveç Kralı III. Johan, Padişah III. Murad’a bir mektup yolladı. Mektubunda kendisini Polonya-Litvanya tahtına çıkması için desteklemesini istedi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Mahmut Halef Cevrioğlu'nun '17. asırda Osmanlı-İsveç münasebetlerine bir bakış' makalesinde yer alan bilgilere göre; İsveç ile Osmanlı'nın bir sonraki teması 30 yıl savaşları (1618-1648) sırasında oldu. Avrupa’nın büyük bir savaşa girdiği bu dönemde İsveç, Avusturya’yı yöneten Habsburglara karşı müttefik kazanmak için Osmanlı ile temasa geçti. İsveç, Lehistan ve Avusturya’ya yakınlığı nedeniyle Osmanlı'ya bağlı Erdel Voyvodalığı ve Kırım Hanlığı ile çok sayıda diplomatik görüşme gerçekleştirdi.
İSVEÇ KRALI 5 YIL KALDI
Bundan sonra Osmanlı-İsveç ilişkileri bir süre düşük profilde seyretse de bir sonraki önemli temas İsveç’in ünlü “Kuzey Yürüyüşü” sonrası oldu. 18. yüzyılın başında İsveç Kralı XII. Karl, Rusya’yı bir dizi savaşta yendi ve ordusuyla Rusya’nın içlerine kadar yürüdü. Ancak günümüzde Ukrayna’da bulunan Poltava’da Rusya ile yaptığı son savaşı kaybetti. Prof. Dr. Mustafa Öztürk'ün makalesinde yer alan bilgilere göre; XII. Karl, ordusu ile Osmanlı sınırını geçti ve günümüzde Moldova’da bulunan Bender şehrine 1709 yılında sığındı.
Osmanlı, XII. Karl’ı siyasi bir sığınmacı olarak kabul edince Karl, Osmanlı topraklarında yaklaşık 5 yıl kaldı. Bu süre içinde ülkesini Osmanlı topraklarından idare etti. Kral, Osmanlı'da 'Demirbaş Şarl' olarak bilinmekteydi. Her türlü ihtiyacı Osmanlı Hazinesi’nden karşılanan ve ülkesine dönmek istemeyen XII. Karl, Bender’de huzursuzluk çıkarınca önce Edirne’ye, ardından 1714’te ülkesine gönderildi.
Osmanlı hazinesine yüklü miktarda borcu bulunan XII. Karl borcunu ödemeden Norveç ile girdiği bir savaşta öldü. 1727’de Osmanlı, elçi göndererek İsveç’in Osmanlı’ya olan borcunu geri istedi. Ancak İsveç Kralı Frederik, bu borcu ödeyemeyeceklerini bildirdi.
Borç meselesi Padişah I. Mahmud döneminde yeniden gündeme geldi. Yine bir elçi gönderildi, yine sonuç alınamadı. Daha sonra İsveç’in gönderdiği elçiler ise Osmanlı ile bir ticaret anlaşması ve borcun ödenmesini bir takvime bağlanmasını içeren bir mektubu Padişah’a sundu. Bunun üzerine Osmanlı İmparatorluğu ile İsveç, 1737 yılında Dostluk ve Ticaret Antlaşmasını imzaladı. Bu antlaşmayı 3 yıl sonra imzalanan savunma ittifakı antlaşması izledi.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ İSVEÇ İLE İLİŞKİLER
Osmanlı ile İsveç arasında 18. ve 19. yüzyılda çeşitli ticaret anlaşmaları imzalanmaya devam edildi. 1923'te Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da İsveç ile ilişkiler devam etti. Ülkeye atanan ilk resmi temsilci İsveç Maslahatgüzar'ı Laik Mukbil Bey oldu. Bu tarihten itibaren İsveç'teki Türkiye Cumhuriyeti büyükelçilik faaliyetleri aralıksız devam etti.
Muğla Prof. Dr. Sıtkı Koçman Üniveristesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Temel'in 'Cumhuriyet arşivi bilgilerine göre cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye - İsveç ilişkileri' makalesinde yer alan bilgilere göre; 1924 yılında Türkiye ve İsveç arasında imzalanan Dostluk ve Modüs Vivendi Antlaşması ile iki ülke arasındaki ticari işbirliği başlamış oldu. Bu antlaşmanın ilk adımı olarak çeşitli demiryolu hatları ve Mersin Limanı gibi projelerin ihaleleri İsveçli firmalara verildi. Bu antlaşmayı 1928 yılında imzalanan Ticaret ve Seyr-i Sefain Antlaşması izledi. Günümüzde İsveç ile Türkiye arasındaki ikili ticaret hacmi 2019 yılında 3 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.
Kaynaklar: Osmanlı Devleti’nin İsveç ve Norveç’e verdiği 1827 ve 1851 tarihli gümrük tarife defterleri (Mustafa Öztürk, 1920), 17. asırda Osmanlı-İsveç münasebetlerine bir bakış (Mahmut Halef Cevrioğlu, 2022), Cumhuriyet arşivi bilgilerine göre cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye-İsveç ilişkileri (Mehmet Temel, 2017), Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı
Kaynak: Web Özel