İran'daki protestolarda ön saflar gençlerin!.. Peki bu nasıl oldu?

İran
İran'daki protestolarda ön saflar gençlerin!.. Peki bu nasıl oldu?

İran'da dördüncü ayına girilen protestolarda rejim aleyhine yükselen sesler giderek daha da sarsıcı bir etki yaratmakta. Can kayıplarının da arttığı eylemlerde ön saflarda ise gençler ve hatta ergenlik çağındaki çocuklar yer almakta. Peki bu nasıl oldu?

Sarina Esmailzadeh, YouTube kanalında paylaştığı videoda, güneşli bir günde Tahran yakınlarındaki sanayi kasabası Karaj'daki bir AVM'yi geziyordu. Dünyanın dört bir yanında görmeye alıştığımız herhangi bir 16 yaşındaki kız çocuğu gibi o da videolarında popüler Amerikan dizilerinden küçük klipler kullanıyor, global çapta popüler olmuş şarkıcıların şarkılarını mırıldanıyor, favori kulübü Borussia Dortmund'un tişörtünü giyiyordu.

Sarina'nın videolarının tonu eylül ayında 22 yaşındaki Mahsa Amini'nin öldürülmesiyle ülke çapında patlak veren çok protestolarla değişti. Amini'nin ölümünden kısa bir süre sonra paylaştığı videoda “Biz, 20 yıl önceki, İran dışında bir dünyanın varlığından habersiz jenerasyon gibi değiliz. Kendimize soruyoruz; neden New York'ta ve Los Angeles'ta yaşayan gençler gibi eğlenemiyoruz” ifadelerini kullanıyordu.

Bu sözlerinden sadece birkaç gün sonra 23 Eylül'de vefat edecekti... Sarina, eylemlerde İran polisi tarafından öldürülen gençler arasında yer alıyor. Uluslararası Af Örgütü'ne göre güvenlik güçleri tarafından darp edilmesinin sonucunda yaşamını yitirdi. İranlı yetkili makamlar ise genç çocuğun intihar ettiğini öne sürüyor.

320'Yİ AŞKIN 18 YAŞ ALTI PROTESTOCU

Amini'nin gözaltında öldürülmesiyle başlayan olaylarda 300 kişinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğü ifade ediliyor. Raporlar, yaşamını yitirenlerin 44'ünün 18 yaşından küçük olduğunu aktarıyor. Aslında bu can kayıpları İran gençliğinin nasıl rejim karşıtı hareketin ön saflarında yer aldığını da gözler önüne sermekte. Olaylarda gözaltına alınanların durumunu takip eden bir sivil toplum kuruluşunun raporuna göre 320'nin üzerinde 18 yaş altı İranlı protestolara destek verdiği için tutuklanmış durumda.

Oslo merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin raporuna göre reşit olmayan tutukluların en az üçü idam cezasıyla karşı karşıya kalabilir. Urbana-Champaign Illinois Üniversitesi'nde sosyoloji ve Orta Doğu çalışmaları alanında görev yapan Prof. Asef Bayat, “Protestoların şimdiye kadar devam etmesini gençler sağladı” ifadelerini kullanıyor. Prof. Bayat ve daha pek çok uzman, içinde bulunduğumuz çağda dünyayla etkileşime girmeyi başarmış gençlerin, hatta çocukların dahi rejime tahammüllerinin oldukça azaldığından dem vuruyor.

Bununla birlikte olaylar, bazı uluslararası adımların da atılmasına neden oluyor. Hatırlanacağı üzere geçen hafta İran, kadın haklarına ilişkin yaptığı ihlaller nedeniyle, BM Kadın Birimi'nden ihraç edilmişti. İnsan Hakları İzleme Örgütü BM Direktörü Louis Charbonneau kararı, “İran yönetimini kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve zalimlik geçmişinden sorumlu tutmaya yönelik memnuniyet verici bir adım” sözleriyle değerlendirmişti.

Aynı zamanda yaklaşık 3 aydır devam eden gösterilerle bağlantılı olarak şu ana kadar 25 kişi idama mahkum edildi. Bu kişilerden 23 yaşındaki Muhsin Şikari'nin cezası 8 Aralık'ta, Mecid Rıza Rahneverd’in cezası ise 12 Aralık’ta infaz edildi.

Rejimin gençler üzerindeki kontrolünü yitirmesi ise görece daha eskiye dayanan bir durum. Pew Araştırma Merkezi'nin 2018'de gerçekleştirdiği çalışmaya göre Müslüman nüfusun ağırlıklı olduğu ülkeler arasında dini hükümleri takip etme noktasında yaşlılarla gençler arasındaki makasın en açık olduğu iki ülke Tunus ve İran. Prof. Bayat, “İslam Cumhuriyeti sisteminin şekillendiremediği yeni nesilde özellikle genç kızlar başı çekiyor. Görüşleri sosyal medya ve rejimin yapısal kadın düşmanlığından muzdarip anneler tarafından şekillendiriliyor” demekte.

Sosyal medyada rejim karşıtı videolar ve fotoğraflar paylaşmaktan çekinmeyen gençler, “İran'da sosyal medya yasaklanacak mı” tartışmasının doğmasına bile sebebiyet verdiler.

Ancak gençlerin tepkisi sokakta, en az sosyal medyada olduğu kadar sert. Ekim ayının ortasında güvenlik güçleri, İran'ın kuzeyindeki Erdebil'de, Ayetullah Ali Hamaney onuruna düzenlenen zorunlu bir törenin rejim karşıtı bir protestoya dönüşmesinin ardından bir kız okuluna baskın düzenledi. İran Öğretmenler Sendikaları Koordinasyon Konseyi'nin raporuna göre 16 yaşındaki yüzücü Asra Panahi, polisin darp etmesiyle yaşamını yitirdi.

AİLELERE BASKI...

Bu noktada özellikle can kayıplarına ilişkin olarak pek çok rapor ve kaynak, çocuklarının ailelerinin ciddi baskı altında olduğunu gözler önüne seriyor. Asra Panahi'nin örneğinde sendikanın raporunun aksine genç kızın amcası Asra'nın kalp yetmezliği nedeniyle öldüğünü söylerken bir milletvekili ise genç kızın hap yutarak intihar ettiğini dile getirecekti.

Yaşamını yitiren bir başka genç kız 17 yaşındaki Nika Shakarami'nin ölümü hakkında arkadaşları sorumlu olarak polisleri işaret ederken, ailesi de Tahran'da 10 gün sonra cesedi morgda bulunan Nika'nın darp edildiğini ifade edecekti. Yetkililer ise Nika'nın çatıdan düştüğünü aktarıyordu.

Kaynaklar: AA, The Wall Street Journal, Reuters, Haber Global

Kaynak: Web Özel

İran