'Gecikmeli görüşmenin' şifreleri: 'Batı ile Putin arasında...'
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Şubattan bu yana ilk kez bir araya geldi. Peki dünyanın gözünü çevirdiği ve uzmanların 'Gecikmeli görüşme' olarak ifade ettiği kritik zirveden ne çıktı? Çin'le Rusya nasıl bir mesaj verdi?
SIDAL UTKUCU - METİN AKTAŞOĞLU
Dünya gözünü Şanghay İşbirliği Örgütü'nün (ŞİÖ) Özbekistan'da gerçekleşen son toplantısına çevirmiş durumda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın özel konuk olarak katıldığı zirve, aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in bir araya gelmesi nedeniyle de oldukça önemli bir hal almış durumda. Son olarak Şubat 2022'de Pekin'de düzenlenen Kış Olimpiyat Oyunları'nın açılışında bir araya gelen iki lider, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana bir araya gelmemişti.
Xi ve Putin'le baş başa görüşmek üzere ŞİÖ 22'nci Devlet Başkanları Zirvesi'ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Gözlemci Üye ve Özel Konuk Heyet Başkanlarının da yer aldığı geniş katılımlı oturumda konuşurken Türkiye'nin ŞİÖ ile gelecekte de yakın temasta bulunacağını şöyle ifade ediyordu:
“Ülkemizin doğu ile batı arasındaki köprü konumu bizlere emsalsiz imkanlar sunmaktadır. Bu anlayışla güvenlikten ekonomiye, enerjiden ulaşıma, tarımdan turizme kadar her alanda iş birliğine hazırız. ŞİÖ içinde devam eden siyasi ve ekonomik süreçlere de katkı sağlamaya devam edeceğiz.”
Peki Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996 yılında oluşturdukları ve daha önce “Şanghay Beşlisi” olarak da anılan, Türkiye'nin ise “Diyalog Ortağı” pozisyonunda yer aldığı ŞİÖ neden önemli? Putin ve uzun süre sonra ülkesini ilk kez terk eden Xi'nin bir araya gelmesi ne anlama geliyor?
İstanbul Aydın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğr. Üyesi Prof. Dr. Tarık Oğuzlu, yaklaşan G20 Zirvesi'ne dikkat çekerek, Xi'nin zirveye gitmeden, yani Batılı liderlerle görüşmeden önce ŞİÖ üyelerini görmesinin önemli olduğuna vurgu yapıyor.
Xi'nin 2020'nin başından itibaren yurt dışına çıkmadığının altını çizen Oğuzlu, “Çin bu süre boyunca yumuşak güç anlamında ciddi bir zemin kaybetmiş olabilir. Bu açığı kapatması adına önemli bir ziyaret. Çin karşısında, dünyanın farklı yerlerinde yükselen bir bloklaşma var. Xi'nin ziyaret trafiği hızlanacaktır” demekte.
Bununla birlikte dikkat çeken bir başka nokta da Çin Devlet Başkanı'nın verdiği mesajlarda Ukrayna konusuna değinmemesi oldu.
'ÇİN'İN RUSYA'YA DESTEĞİNİ ABARTAN BİR KESİM VAR'
Marmara Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Öğr. Üyesi Prof. Dr. Çağdaş Üngör bu duruma ilişkin “Baştan beri Çin'in Rusya'ya desteğini abartan, olduğundan büyük gösteren bir kesim var. Dünyada da Türkiye’de de bir Çin-Rusya ittifakı, NATO'ya karşı sert, ortak bir çıkış bekleyenler vardı. ŞİÖ zirvesinden böyle bir tutumun çıkmadığını görüyoruz” diyor.
ANKASAM Stratejik Araştırmalar Merkezi Asya-Pasifik Uzmanı Dr. Cenk Tamer, Putin'in kendisindeki heyecanı Xi'de göremediği ve bu sebeple zirvenin Rusya için beklendiği gibi geçmediği tespitinde bulunurken şöyle diyor:
“Çin’in Ukrayna Savaşı’nda Rusya’ya desteği giderek azalmaya başladı ve Pekin’in temelde ekonomik faktörlerden kaynaklı birtakım rahatsızlıkları oluştu. Şimdi gelinen noktada Çin, Batı’nın ekonomik yaptırım baskısı altındaki Rusya’yla çok yakın bir duruş sergilemek istememekte.”
Üngör de “Çin’de Rusya’nın Ukrayna işgalini topyekun destekleyen bir tavır olmadığını gördük” diye bu görüşe katılırken, Putin'in “Çin'in endişelerini anlıyorum” mesajını ise “Çin’in desteğine giderek daha fazla ihtiyaç duyan bir Rusya var. Bildiğiniz gibi Tayvan, Batı basınında Ukrayna ile bir tutulan bir yer” şeklinde yorumluyor ve Rusya'nın bu benzerliğe yaptığı vurguyu Xi Jinping'in pek makbul bulmadığını aktarıyor.
'BATI İLE PUTIN ARASINDA...'
Oğuzlu ise Çin'in pozisyonunu “Batı ile Putin arasında sıkışmış bir Çin var. Çin bu noktada her iki tarafı da idare eden bir politika takip ediyor” sözleriyle tarif ediyor ve şöyle devam ediyor:
“Kalben Putin'in yanına olduğu çok açık. Mevcut durum, Çin'in işine geliyor. Rusya'nın Çin'e bağımlılığı zaten çok arttı, Çin de Rusya'dan aldığı enerjiyi çok ucuza mal etmeye başladı."
Bunların yanında Üngör, ŞİÖ'nün NATO gibi bir ittifaka rakip ya da Batı'nın karşısında bir blok olarak görülemeyeceğini de aktarıyor. Bunun gerekçesi olarak bazı üyelerin kendi aralarındaki yüksek tansiyona işaret eden Üngör'le paralel bir noktada ŞİÖ'yü yorumlayan Oğuzlu da oluşumun Batı hakimiyetinden hoşlanmayan, liberal dünya düzeninden pek mutlu olmayan ülkelerin bir şekilde birlikteliğini temsil ettiğinin altını çiziyor.
Dr. Tamer ise ŞİÖ'ye ilişkin, “Rusya’nın Çin’le birlikte 'çok kutuplu bir dünya' yaratmak istediğini söyleyebiliriz. Fakat temelde ŞİÖ üyeleri, bloklaşmaya karşı. Örneğin ŞİÖ Dönem Başkanı Özbekistan’ın Cumhurbaşkanı Sayın Şevket Mirzoyoyev, henüz zirve öncesi yayımladığı makalesinde bloklaşmanın risklerinden bahsetmiş ve buna karşı çıkılmasını savunmuştu” diyor.
Kaynak: Web Özel