Fransa seçimlerinde Emmanuel Macron neden avantajlı? Daha makul, daha esnek...
24 Nisan'da gerçekleşecek olan ikinci tur oylama için gün sayan Fransa'da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, rakibi Marine Le Pen'e göre avantajlı bir konumda. Bu avantajını ise rakiplerine göre daha makul ve daha esnek olmasına borçlu. Fransız toplumu Macron'u Le Pen'den nasıl ayırıyor?
Fransa'da gündem cumhurbaşkanlığı seçimleri... İlk turda geride kalırken mevcut lider Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yüzde 27.6 ile zirvede yer aldı. En yakın takipçisi Marine Le Pen ise yüzde 23.4'lük oranıyla ikinci sırada. Bu 2017'de olduğu gibi yine aynı ikilinin ikinci turda kozlarını paylaşacağı anlamına geliyor. Tahminler Emmanuel Macron'un kazanacağı yönünde ancak Le Pen'in alacağı oyun da ciddi bir mesaj anlamına geleceği ifade ediliyor.
Seçimlere dair bir başka dikkat çeken detay ise katılım oranı oldu. Yüzde 73.69'da kalan ilk tur katılım oranı, 2002’de ortaya çıkan %71.6’dan bu yana en düşük oran olarak kayıtlara geçti.
İkinci turu göremeyen adaylardan pek çoğu 'aşırı sağı engellemek' için ikinci turda Macron'a destek verecek. Destek açıklamalarına Eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy de katıldı. Pek çok yorumcu ise bu tabloya da vurgu yaparak Macron için “ehven-i şer” (kötünün iyisi) yorumunu yapıyor.
'NE OLURSA OLSUN SARKOZY'DEN KÖTÜ OLMAZ!'
Peki bunun anlamı ne? Fransa ehven-i şer mi seçiyor yoksa global kriz sürecinde makul bir liderle mi yola devam ediyor?
Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Emirhan Göral öncelikle, “Sonuç ne olursa olsun Türkiye'ye etkisi Nicolas Sarkozy döneminden kötü olmayacaktır” diyor.
“Gördüğüm kadarıyla Le Pen'e doğru kayış biraz da Fransa'daki ekonomik sorunlar nedeniyle yaşandı” diyen Doç. Dr. Göral, “Macron'un, ehven-i şer olarak görüldüğü söylenebilir ancak bütün Avrupa'ya bakınca ekonomik problemler Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline yıkılmış durumda. Fransa halkının bunu ne kadar satın aldığını zamanla göreceğiz” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor:
“Savaşın halk nezdinde yarattığı endişe daha istikrarlı bir beklentiye yönelik sonuçlar doğuracağı kesin.”
Doktora tezini “Ulusal dış politikaların Avrupalılaşması: Ukrayna krizi çerçevesinde Almanya ve Fransa örneği” başlığı altında kaleme alan Doç. Dr. Ömer Uğur ise pandemi ve Ukrayna krizi gibi global ölçekte etki gösteren durumların Macron lehine sonuçlandığını aktarıyor.
DAHA 'MAKUL' SÖYLEMLER
Görece daha “makul” söylemleri bulunan Macron'un en yakın iki rakibine nazaran bu açıdan da avantajlı olduğu Fransa basınında da seçim yorumlarına konu olmuş durumda. Hem Le Pen, hem de yüzde 22'yle ilk turu üçüncü sırada noktalayan solcu lider Jean-Luc Melenchon; AB'ye ve NATO'ya oldukça mesafeli bir tutum sergilemekte. Özellikle Melenchon, NATO'dan ayrılma söylemlerinden geri durmamaktaydı.
Doç. Dr. Uğur, “Önemli oy alan diğer adayların hem AB hem de NATO karşıtlığı üzerine kurgulanmış bir yaklaşımı var. Her ne kadar Macron yeri geldiği zaman 'NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti' dese de kriz durumlarında bu mekanizmayla hareket etmekten de çekinmiyor” ifadelerini kullanmakta.
“Yeni bir hükümetin sorunu tam olarak kavrayamayacağı gibi bir algı da seçmen üzerinde oluşmuş olabilir. Bir de bu dönemde AB'nin ayakta kalmasının önemli olduğu ve bunun da seçmende karşılığı olduğu gözüktü” diyen Doç. Dr. Uğur, “Macron pozisyonunu çok rahat değiştiriyor” şeklinde konuşuyor ve devam ediyor:
“İki ay önce sorsanız NATO'nun daha pasif bir hale getirilmesi, AB'nin güçlendirilmesi gerektiğini savunurdu. Çark etmek durumunda kaldı zira AB'nin güvenlik kartı NATO ve Fransa bunu elinin tersiyle itemez.”
Bunun yanı sıra “Mevcut iktidarın avantajlarından biri de bu sürecin içinde olmasıydı” diye devam eden Doç. Dr. Uğur “Seçmende 'Macron süreci daha iyi biliyor, yeni gelen iktidar bunu sürdürmeye yanaşmayabilir, AB sürecinden dışlanabiliriz, Almanya net lider olur ve Fransa'nın eli zayıflar' düşüncesi oluşmuş olabilir” yorumunda bulunuyor.
Doç. Dr. Göral ise bu görüşlere ek olarak Fransa'nın geçmişte NATO ve AB karşıtı söylemlerle karşı karşıya kaldığını hatırlatarak “Fransa bunun sıkıntılarını geçmişte yaşadı. Brexit örneği de ortada... Fransa halkının uluslararası bir örgütten çıkmaya itibar edeceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullanıyor.
ULUSAL CEPHE MERKEZE KAYINCA...
Tüm bunların ışığında Fransa'da ve Avrupa genelinde radikal sağın yükselişine de vurgu yapan Doç. Dr. Göral, Le Pen ve Ulusal Cephe'nin ise merkeze doğru kayıp oylarını artırdığını ve Marine Le Pen'in, babasının çizgisinde iktidarın gelmeyeceğinin farkında olduğunu aktarıyor.
Kaynak: Web Özel