Cumhurbaşkanı Erdoğan, Angola Meclisi'ne hitap etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Angola Devlet Başkanı Manuel Gonçalves Lourenço ile ortak basın toplantısında konuştu. Erdoğan, "Fransa, Afrika'yı sömürge kıtası olarak kullandı" dedi. Erdoğan daha sonra Angola Meclisi'ne hitap etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Angola Devlet Başkanı Manuel Gonçalves Lourenço ile ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın açıklamaları:
Özellikle savunma sanayii ve terörle mücadele alanında ilişkilerimizi ayrıntılı şekilde ele aldık. İlişkilerimizin son dönemde kazandığı ivme sevindiricidir. Dayanışma, kazan kazan gibi ilkeler temelinde bütüncül ortaklık yaklaşımı ile hareket ediyoruz.
Değerli dostum, vize serbestisi konusunda süratle adım atmamızda endişe yoktur. Bu heyetlerarası toplantımızın da ülkelerimiz arasında yeni bir sürecin başlamasına vesile olmasını diliyorum.
Ülkeler arası imzalanan anlaşmaların ardından Erdoğan şunları söyledi:
Yatırımlarla iş adamlarımızın Angola'daki etkinliği daha da artacaktır. Bu Angola'daki istihdamın artmasına da yarayacaktır. Terörle mücadelede de Angola'nın yanında olmayı sürdüreceğiz. Geçen sene sismik arama ve derin sondaj gemilerimizle yaptığımız araştırmalar neticesinde Karadeniz'de 540 milyar metreküplük doğalgaz bulduk. Türkiye'nin doğalgaz dağıtım şebekesi son derece modern, güvenlidir. Tecrübelerimiz Angolalı dostlarımıza sunmaktan memnuniyet duyarız. Vize adımlarının beşeri ve turizm ilişkilerimizin gelişmesine katkı sağlayacağına inanıyorum.
SORU - CEVAP
(İşbirliği içinde savunma sanayiinin yeri nedir?) Erdoğan: Savunma sanayii notasında, 3 ay önce Türkiye'ye yaptıkları ziyarette de özellikle İHA ve SİHA'larla alakalı talepleri olmuştu. Bu konuları görüşelim demiştik. Aynı şekilde zırhlı taşıyıcılarla ilgili olarak bugün de yine bazı görüşmeler yaptık. Bu konuda Türkiye'nin malum, son 19 yılda savunma sanayiinde attığı adımlar gerçekten kendilerinin de dikkatini çekiyor. Bu konularda savunma bakanlarımız, ne gibi ürünlerin alım satılı yapılabilir, bu adımları da atacağız. Biz bu konularda tutucu değiliz, her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu söyledik.
(Afrika ülkeleri için Türkiye ne gibi bir öneme sahip olacak?) Erdoğan: Bugün yapılan 7 anlaşma bunun ilk adımlarıdır. Bu anlaşmayla birlikte yapmamız gerekenlerin imzalarını attık. Bu konuda özellikle gerek eğitim alanında iş birliği anlaşması ki üniversiteler için adım atıyoruz. Tarım alanında iş birliği anlaşması, bu konuyla ilgili olarak Angola'nın arazi noktasında, çok büyük bir arazi imkanına sahipler. Sanayi konularında her türlü birikimimizi biz Angola ile paylaşmaya hazırız.
"FRANSA, AFRİKA'YI ADETA BİR SÖMÜRGE KITASI OLARAK KULLANMIŞTIR"
Fransa, Afrika'yı adeta bir sömürge kıtası olarak kullanmıştır. Buralarda nice insanlar öldürülmüştür. Yüz binlerce insan buralarda öldürülmüştür. Cezayir başta olmak üzere, Ruanda olmak üzere bu insanlar öldürülürken kimsenin sesi çıktı mı? Zalim bir yapı, bu yapı maalesef zulmünü devam ettirmiştir. Bunları ben kitabımda dile getiriyorum. Ayağa kalkmak gerekiyor. Haklarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Adil bir yapıya sahip çıkmamız gerekiyor. Hala Libya'da olanları görüyorsunuz, bunun yanında aynı şekilde Somali'de olanları görüyorsunuz. Zulüm hala devam ediyor.
ANGOLA MECLİSİ'NE HİTAP ETTİ
Erdoğan, daha sonra Angola Meclisi'ne hitap etti:
Meclisimiz demokrasimizin de teminatı olmayı hep sürdürmüştür. Son olarak 15 Temmuz 2016'da demokrasimize kast eden FETÖ'nün darbe teşebbüsünün boşa çıkarılmasında Meclisimiz önemli rol oynamıştır. Üzerine yağan bombalara rağmen çalışmalarını sürdürmüştür. Milli birliğin, millet iradesinin vücut bulduğu Angola Ulusal Meclisi'ni de ülke demokrasinin teminatı olarak görüyorum.
Afrika kıtası 1000 yıllık tarihi bağlarımızın olduğu coğrafyalardandır. Milletimizin Afrika halkları ile münasebetinin geçmişi 10. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Tarihinde sömürgecilik lekesi bulunmayan, kolonyalizm utancı olmayan bir milletiz. İstiklal Harbi'ni dönemin emperyalist güçlerine karşı yürütmüş bir ülkeyiz. Bugün de "Dünya 5'ten büyüktür" diyerek küresel sistemdeki adaletsizliklere karşı mücadele ediyoruz. Afrika halklarının uğrunda milyonlarca evladını kurban vererek elde ettikleri bağımsızlık, özgürlük ve eşitlik kazanımlarını halen kabullenemeyenler var. Bu ülkelerin kendi kanlı tarihlerinin albenisinden bir an önce sıyrılarak günümüzün gerçekleri ile yüzleşmeleri gerekiyor. Türkiye olarak Afrika kıtasına yönelik, Batı merkezli oryantalist yaklaşımları reddediyoruz. 2005 yılından itibaren pek çok adım attık.
Nitelikli insan kaynağı yetiştirmek amacıyla burs programı düzenledik. 5000 Afrikalı öğrenciye lisans, doktora alanında ücretsiz eğitim imkanı sunuyoruz. 11 bin öğrenci ise Türkiye'nin gönüllü elçileri olarak Afrikalı kardeşlerimize hizmet ediyor. Bugün itibarıyla 43 büyükelçilikte temsil faaliyetlerini sürdürüyoruz. Bu durum karşılıklı güvenin ve ortaklık anlayışının doğal bir yansımasıdır. Burada bir hususun altını çizmek isterim. Türkiye, Afrika'nın sahip olduğu önemin farkındadır. Türkiye, tarihiyle, kültürü ile Afrika kıtasının tüm dünyaya kattığı zenginliklerin bilincindedir. Türkiye 33 milyonu bulan nüfusu, vizyoner siyasi liderliği ile Angola'nın büyük, güçlü ve onurlu bir ülke olduğunun şuurundadır.
Bizim amacımız birlikte kazanmak, birlikte kalkınmak, birlikte büyümek, birlikte yol yürümektir. Angola bölgesinin parlayan yıldızı. Türkiye'de eğitimden sağlıya, sanayiden enerjiye kadar her alanda atılımlarla dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biridir. Ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi son yıllarda artmış olmasına rağmen mevcut tablo gerçek durumu yansıtmıyor.
İstanbul'da 21-22 Ekim'de düzenleyeceğimiz 3. Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu bize kıta ile birlikte Angola ile yakaladığımız ivmeyi devam ettirme imkanı verecektir. 3. Türkiye Afrika Ortaklık Zirvemizi de bu anlayışta temellendireceğiz.