AB'nin Kızıldeniz'de ekonomi endişesi: "Serüsefer serbestliği AB için hayati önem taşıyor"
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Dombrovskis, Kızıldeniz'de süren saldırıların ekonomi ve tüketici fiyatlarına dair "Serüsefer serbestliği AB için hayati önem taşıyor. Tüketici fiyatları ve genel olarak AB ekonomisi üzerindeki etki büyük ölçüde bu krizin uzunluğuna bağlı olacak." diye konuştu.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, Kızıldeniz'de ticari gemilere saldırıların sürmesi halinde Birlik ekonomisi ve tüketici fiyatlarının olumsuz etkilenebileceğini söyledi.
Dombrovskis, üye ülke ticaret bakanlarının Brüksel'de düzenlediği toplantı bitiminde açıklamalarda bulundu.
"Serüsefer serbestliği AB için hayati önem taşıyor." diyen Dombrovskis, Çin'den sonra en büyük mal ticaretini AB'nin gerçekleştirdiğini, seyir özgürlüğünün dünya ticareti açısından önem taşıdığını vurguladı.
Dombrovskis, "Dünya ticaret akışının yüzde 12 ile 15'i ve küresel konteyner trafiğinin yüzde 25 ile 30'u Kızıldeniz'den geçmektedir." dedi.
AB'nin durumu yakından takip ettiğine işaret eden Dombrovskis, Kızıldeniz'de trafiğin bir ayda yüzde 22 azaldığını, bu aşamada şirketlerin gemilerini Ümit Burnu çevresinden dolaştırdığını anımsattı.
Dombrovskis, gemileri korumak için harekete geçmelerinin çok önemli olduğunu, AB üyesi ülkelerin de uluslararası ortaklarla deniz misyonuna katılmayı görüştüklerini belirtti.
"Kızıldeniz'de yaşananların şu ana kadar enerji ve genel ürün fiyatları üzerinde gözle görülür bir etkisi olmadı ancak artan ulaşım fiyatlarının etkisini görüyoruz." diyen Dombrovskis, "Tüketici fiyatları ve genel olarak AB ekonomisi üzerindeki etki büyük ölçüde bu krizin uzunluğuna bağlı olacak." değerlendirmesinde bulundu.
Dombrovskis, söz konusu riskler nedeniyle hızla harekete geçilmesinin önemine işaret ederek, gelecek ay ekonomik tahminlerini güncelleyeceklerini, burada Kızıldeniz'deki riski de göz önünde tutacaklarını anlattı.
KIZILDENİZ'DE SON DURUM
İran'ın desteklediği Yemen'deki Husiler, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına tepki gerekçesiyle 31 Ekim'de Yemen açıklarında İsrailli şirketlere bağlı olduğunu belirttikleri ticari gemilere el koymaya, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemeye başladı.
ABD güçleri, bu süreçte birçok kez Yemen'den atılan füze ve kamikaze dronları düşürdüğünü belirtti.
Husilerin eylemlerinin ardından çok sayıda gemicilik şirketi, Kızıldeniz'deki seferlerini durdurma kararı aldı.
ABD, küresel deniz ticareti güvenliğinin tehlikeye girdiği gerekçesiyle 18 Aralık'ta bir grup ülkenin katılımıyla Husi güçlere karşı "Refah Muhafızı Operasyonu" adında çok uluslu "deniz görev gücü" oluşturulduğunu açıkladı.
Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'si Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan Süveyş Kanalı üzerinden yapılıyor.