ABD ve İngiltere'den Ukrayna'ya 1.5 milyar dolarlık yardım

İhlas Haber Ajansı
ABD İngiltere Dünya haberleri
ABD ve İngiltere'den Ukrayna'ya 1.5 milyar dolarlık yardım

ABD Dışişleri Bakanı Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy, Ukrayna'ya 1.5 milyar dolarlık ek yardım sağlayacaklarını duyurdu. 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy, diplomatik temaslarda bulunmak üzere ziyaret ettikleri Kiev’de Ukraynalı mevkidaşları Andrii Sybiha ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Rusya'nın işgal girişimine karşı Ukrayna'ya olan desteklerini bir kez daha yineleyen ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “Ukrayna halkının doğrudan bizden duyması önemlidir: Ukrayna'nın zaferine olan bağlılığımız tamdır.

Ukrayna'nın sadece bugün kendini savunabilmesini sağlamakla kalmayıp, önümüzdeki süreç boyunca askeri, ekonomik ve demokratik olarak kendi ayakları üzerinde güçlü bir şekilde durabilmesini sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Ukrayna'nın kazanmasını istediklerini net olarak ifade eden Blinken, “Ukrayna'nın cesur savunucularının ve vatandaşlarının bunu yapabilmesi için ihtiyaç duyduğu desteği sağlamaya devam etmeye kararlıyız” şeklinde konuştu.

BLINKEN: UKRAYNA'YA DESTEĞİMİZ AZALMAYACAK

Ukrayna'ya verilen desteğin herhangi bir ülkeye partiye ya da seçime bağlı olmadığının ve süreceğinin altını çizen Blinken, Şubat 2022'den bu yana Ukrayna'ya 10 milyar doları aşkın güvenlik yardımı sağlayan 50'den fazla ülkeyle birlikte hareket ettiklerini hatırlattı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e seslenen Blinken, “Desteğimiz azalmayacak; birliğimiz bozulmayacak. Putin, Ukrayna'nın başarısına kendini adamış ülkeler koalisyonundan da Ukrayna halkından da daha uzun ömürlü olamayacak” dedi.

“DAHA FAZLA DESTEK İÇİN ACİLİYETLE ÇALIŞIYORUZ'' 

Ukrayna halkının geleceğine sadece ve sadece kendisinin karar vereceğine dair inancından asla vazgeçmediğini ifade eden Blinken, Rusya’nın Ukrayna şehirlerini, vatandaşlarını ve altyapısını vahşice vurduğunu söyledi. Putin’in İran'dan balistik füzeler satın alarak saldırganlığını daha da artırdığını kaydeden Blinken, “Bu nedenle, Ukrayna'nın kendisini etkin bir şekilde savunabilmesi adına ihtiyaç duyduğu şeyleri sağlamaya devam etmek için aciliyetle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“UKRAYNA'NIN HAVA SAVUNMASINA KATKIYI SÜRDÜRECEĞİZ''

Temmuz ayındaki NATO zirvesinde ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna'ya 5 stratejik hava savunma sistemi ve düzinelerce taktik hava savunma sistemi sözü verdiğini hatırlatan Blinken, “Bu stratejik sistemlerin birçoğunu teslim ettik. Önümüzdeki haftalarda taahhüdümüzü tam olarak yerine getirmek için çalışıyoruz. Ukrayna'nın hava savunma sistemlerine katkıda bulunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Blinken, ülkesinin Ukrayna'ya en büyük güvenlik yardımı sağlayan ülke olmaya ve Ukrayna'nın savunmasını destekleyen uluslararası koalisyona liderlik etmeye devam ettiğini vurguladı.

Kış yaklaşırken Putin’in Ukrayna’nın enerji ve elektrik sistemlerini hedef aldığını hatırlatan Blinken, “İşte bu nedenle bugün Ukrayna'nın enerji ve elektrik şebekesinin onarılmasına yardımcı olmak üzere 325 milyon dolarlık yeni bir fon sağladığımızı duyuruyoruz” dedi. Savaş bölgesinde insani yardıma olan ihtiyacın da arttığını belirten Blinken, “Bugün ayrıca Ukrayna'da ve bölgede Putin'in savaşı nedeniyle yerlerinden edilen milyonlarca insana güvenli içme suyu, gıda, barınma ve ilaç gibi hayati hizmetlerin sağlanmasına yardımcı olacak 290 milyon dolarlık yeni insani yardım desteğini de açıklıyorum” dedi.

Öte yandan, Rusya'nın Ukrayna'da bıraktığı kara mayınlarının temizlenmesi için 102 milyon dolarlık ek fon sağlanacağını duyuran Blinken, G7 ülkelerinin de Ukrayna'yı desteklediğini hatırlattı. “ABD ve G7’deki ortaklarımız, Ukrayna'nın yeniden inşası ve savunması için Rusya'nın dondurulmuş varlıklarından 5 milyar dolar sağlamayı kabul etti. Biz de bu taahhüdü yerine getirmek ve işlevsel hale getirmek için çalışıyoruz” diyen Blinken, “Biz ve müttefiklerimiz Rusya'nın savaş makinesini destekleyen ülkelere bedel ödetmeye devam edeceğiz” dedi.

LAMMY: PUTIN'İN EYLEMLERİ BARBARCA

İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ise, Ukraynalı sivilleri özgürleştirmek istediğini iddia eden Putin’in ulusların var olma hakkını reddettiğini vurguladı. Putin'in eylemlerini “barbarca” ve “şeytani bir hikayenin son örneği” olarak niteleyen Lammy, “Bu emperyalizmdir; bu faşizmdir. Ve bu hafta, diğer otoriter rejimlerin Putin'e nasıl yardım ettiğini, İran'ın balistik füzeler sağlayarak Moskova'ya verdiği desteği daha da ileri götürdüğünü gördük” şeklinde konuştu. İngiltere, ABD ve ortaklarının Tahran'ın küresel güvenliği baltalamasına hızlı bir şekilde karşılık verdiğini kaydeden Lammy, ülkesinin İranlı yetkililer ve kuruluşların yanı sıra silah transferine karışan Rus kuruluşlar ve kargo gemilerine de yaptırım uyguladığını ifade etti. İran'ın Avrupa'ya yönelik uçuşlarını kısıtladıklarını söyleyen Lammy, “Bu, Ukrayna'nın en sadık dostu olarak kalma taahhüdümüzle uyumludur ve ben bu taahhüdümüzle gurur duyuyorum” ifadelerini kullandı.

İNGİLTERE'DEN UKRAYNA'YA 782 MİLYON DOLARLIK DESTEK

Kiev’e yönelik desteklerinin sürdüğünün altını çizen Lammy, “Ukrayna'ya acil insani yardım, enerji ve yeniden yapılanma gibi ihtiyaçlar için 242 milyonu bu mali yılda olmak üzere 600 milyon sterlinden (yaklaşık 782 milyon dolar) fazla destek sağlayacağız” dedi. Bu yılın sonuna doğru Ukrayna'ya 484 milyon dolar değerinde Dünya Bankası kredisi garantisi sunma niyetinde olduklarını belirten Lammy, “Yıl sonuna kadar Ukrayna'ya yüzlerce ilave hava savunma füzesi, on binlerce ilave topçu mühimmatı ve daha fazla zırhlı araç göndereceğiz” diye konuştu.

Ukrayna'nın yeni dışişleri bakanı olarak Blinken ve Lammy ile ilk görüşmesini gerçekleştiren Andrii Sybiha ise, verimli temaslarda bulunduklarını söyledi. Ukrayna'nın askeri kabiliyetlerinin güçlendirilmesi ve yapılacak yardımları ele aldıklarını kaydeden Sybiha, İran'ın Rusya'ya sağladığı balistik füzelerin Avrupa ve Orta Doğu için kabul edilemez tehditler oluşturduğuna dikkat çekti. “Rusya'ya yönelik yaptırımları artırmalı ve Rusya'nın bu savaşı sürdürmesini mümkün kılan her türlü kaynağa erişimini engellemeliyiz” diyen Sybiha, “Ortaklarımıza kararlı bir şekilde harekete geçmeleri çağrısında bulunuyoruz” dedi.