Sosyal medya nesli anne-baba oldu: Arkadaşlarımın çocuğumun fotoğraflarını paylaşmasını istemiyorum
Sosyal medya artık arkadaşlık ilişkilerimizi “çocuğumun fotoğrafını paylaşma” meselesiyle de etkiliyor. Çocuklarının fotoğraflarını paylaştığı için bazı arkadaşlarıyla görüşmediğini belirten kişilerin sayısı artıyor. Buna sosyal medyayla büyüyen nesil de dahil...
Sosyal medya, artık arkadaşlık ilişkilerimizi “çocuğumun fotoğrafını paylaşma” meselesiyle de etkiliyor. Herkesin sosyal medya kullanım alışkanlığı birbirinden farklı olduğu gibi, çocuğunun fotoğrafının sosyal medyada paylaşılması yönündeki görüşleri de farklı olabiliyor. “Görüşmek istemediğimden değil, sadece çocuğumun fotoğrafını Instagram'da paylaşacağını bildiğim için artık o arkadaşımla buluşmuyorum” diyen ebeveynlerin sayısı giderek artıyor.
Kimi ebeveyn çocuğunun görüntülerini sosyal medyada paylaşmakta bir beis görmezken, kimi ebeveyn ise sosyal medya hesabını yakın çevresiyle sınırlı tutuyor ve çocuklarının fotoğraflarını o çevreyle paylaşıyor. Bazısı da küçüğün kişisel haklarını ihlal edeceği gerekçesiyle çocuğunun fotoğrafını hiç paylaşmıyor. Covid-19 salgınının risklerinin azalmasıyla artan aile ve arkadaş toplantıları da bu ayrımı son dönemde iyice gündeme getiriyor.
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden Doçent Dr. Zeynep Varlı Gürer de bu konuda keskin bir hassasiyeti olduğunu belirtiyor. Kendisinin de 9 yaşında bir kızı olduğuna dikkat çeken Varlı, uzun zamandır kızının fotoğrafını sosyal medyada paylaşmadığını söylüyor. Kendi arkadaşlarının da kızının fotoğrafını paylaşmadığını dile getiren Varlı, “Yüksek takipçili bir hesapsa görüntünün kontrolü güç. Ayrıca, çocuğu bir birey olarak kabul edip, özellikle kişisel hak bağlamında onayı olmadan görüntüsünü paylaşmamak gerekiyor” diyor. İnternette yapılan paylaşımların hepsinin ayak izinin kaldığını aktaran Varlı, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Paylaşımlarda güvenlik duvarını çizmek önemli. Çocuklar ile ilgili yapılan paylaşımların ticari kazanca dönüşmesi hem etik hem de hukuki açıdan sıkıntılar doğurabilir çünkü bu paylaşımların siber uzamda neye dönüşebileceği konusunda henüz tam olarak bilgi sahibi değiliz."
İngiliz The Telegraph gazetesinde bu konuda yayımlanan bir makalede ise, bazı kişilerin, “her saniyesini” sosyal medyadan yayımlayan arkadaşlarıyla buluşmaktan kaçındıklarına yer veriliyor. Makalede yer alan görüşlerden birinde şu dikkat çekici ifadeler yer alıyor:
“Arkadaşımla güzel bir gün geçireceğimizden eminim tabii ama 10 bin takipçisi olan arkadaşımla neden çocuklarımızın görüntüsünü yayınlamaması gerektiğine dair rahatsız edici tartışmalara girmek istemiyorum. Eskiden paylaşacağı görüntülerden çocuklarımı silmesini isterdim fakat genelde benim görüşlerimi azıcık olsa bile anlamıyor.”
2 yaşında bir kız çocuğu olan 33 yaşındaki İmge Şeker ise, “Arkadaşlarım kızımın fotoğrafını sormadan paylaşmıyor” diyor. Şeker, kendisinin de fotoğrafın durumuna göre paylaşılmasına izin verdiğini aktarıyor. Şeker, “Günlük kıyafetlerle olduğunda sorun etmiyorum ama plaj hallerinin paylaşılmasını istemiyorum. Ben de başka arkadaşlarımın çocuklarının benim kızımla fotoğraflarını paylaşmadan önce arkadaşlarımdan izin alıyorum. Öğretmen olduğum için de bu konuda hassasım. Öğrencilerin fotoğraflarını ailelerinden izinsiz sosyal medyada paylaşmamız yasak” diyor.
"ANNE-BABAMDAN PAYLAŞMAMALARINI İSTİYORUM"
37 yaşındaki C.Ö. de, arkadaşlarının ve akrabalarının 4,5 yaşındaki çocuğunun fotoğrafını internette paylaşmasını tercih etmediğini vurguluyor. C.Ö., fotoğrafının paylaşılması için çocuğun rızasının olması gerektiğinin, onun da ancak çocuk büyüyünce mümkün olduğunun altını çiziyor. C.Ö. bu konuda şunları söylüyor:
“Fotoğraflar başka platformlarda kullanılabiliyor. Başka bir ülkedeki reklamda bile kullanılabiliyor. Anne-babamdan da Facebook, Whatsapp gibi platformlarda çocuğumun fotoğraflarını paylaşmamalarını istiyorum. Durumun çocuk istismarına dönüşmesinin önüne geçmek adına çocuğumun fotoğrafının paylaşılmasını tercih etmiyorum.”
SOSYAL BOYUTUNUN YANINDA HUKUKİ BOYUTU DA VAR
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'nde konuya ilişkin kaleme alınan bir makalede* ise, “Ana babanın yapacağı paylaşımlarla çocuğun şeref ve haysiyeti ile özel ve gizli alanını ihlal edecek paylaşımlar yapmama konusunda özenli davranmaları gerekmektedir” ifadelerine yer veriliyor.
DHA'ya bu konuda demeç veren Avukat Murat Can Pehlivanoğlu da sosyal medya paylaşımlarına ilişkin olarak, "Çocuğun doğum tarihi, ismi gibi tüm kişisel bilgileri buralarda yer alabiliyor. Belki çocuk kişisel bilgileri açıklamak istemeyecek fakat sosyal medya platformunda bu bilgiler artık kamuya açık hale getiriliyor" demekte. Pehlivanoğlu, çocuğun ileride rahatsızlık duyacağı ihtimali göz ardı edilerek, bunların aile tarafından paylaşıldığını kaydediyor. Pehlivanoğlu ayrıca, "Çocuğun fotoğrafları belki onun ileride rahatsızlık duyacağı fotoğraflar olabilir. Çocuğun kişilik hakları zedelenmiş olur" diyor.
*Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Araştırma Görevlisi Murat Akdi tarafından kaleme alınan 'Ana-Babanın Çocuğun Fotoğraf ve Görüntülerinin Sosyal Medyada Yayınlamasından Doğan Sorumluluğu' başlıklı makale.
Kaynak: Web Özel