Müzisyenler anlatıyor: 'Onun fiyatı 300 TL atmasanız daha iyi!'

Pandemi kısıtlamaları boyunca çalışamayan müzisyenler bu durumdan çok kötü etkilendi. Salgın sonrası canlı müzik mekanlarının açılması ile tekrardan para kazanmaya başlayabilen müzisyenler bu sefer de enflasyon ve artan dolar kurundan muzdarip.

Bir elektro gitarın fiyatı 6 - 7 bin liradan başlarken, gitar tellerini değiştirmek isteyen bir gitarist en az 500 lira ödemek zorunda. Bateristler için durum daha vahim. Elektro veya akustik davul seti almak isteyen bir davulcu 20 bin lirayı, davul zili almak için de zil başına en az 4 bin lirayı gözden çıkarmak zorunda. Bağlama, keman, klavye ve çeşitli perküsyonlar gibi diğer müzik aletlerinde de durum aynı. 

'SEYİRCİYE BAGET ATMA'

Ünlü müzik grubu Manga'nın davulcusu Özgür Can Öney de müzik aletlerindeki artıştan etkilendiğini söylüyor. Öney "20 yıldır müzisyenlik yapıyorum ancak son 2 yıldır olan artış gibi artış görmedim." derken, müzik kaydında kullanmak için yeni satın aldığı 2 adet kabloya 3 bin lira para verdiğini ifade ediyor. Ünlü enstrüman markalarının kendisine sponsor olmasına ve indirim yapmasına karşın Öney "Eskiden 200 liraya 10 çift baget alabiliyorsam şimdi 2000 liraya 10 - 15 çift baget alabiliyorum." demekte.

Her konserde bir kaç baget harcadığını söyleyen Öney şunları söylüyor: "Her konserde birkaç baget kırılıyor ya da seyirciye veriyorum. Ancak sahneden seyirciye baget attığımda bazen tur menajerim 'Özgür bey 300 lira o... Atma!' diye beni uyarıyor".

'YERLİ ÜRETİM YOK'

Öney, dolar kurunun artması ve enflasyondan ziyade asıl sorunun yerli üretim yapılmamasından kaynaklandığını söylüyor. Müzisyen daha önce davul ve gitar üretim denemelerinin olduğunu ancak şu an yaygın üretim yapan bir yerli firmanın olmadığını belirtiyor. "Olsa bile hammadde yurt dışından geliyor. Dolar kuru arttıkça hammadde fiyatları da artıyor." diyor.

Öney yine de tüm bu zorluklara karşın gençlerin müzik yapması gerektiğini söyleyerek "Aşık Veysel bu imkanlara sahip değildi" diyerek imkansızlıklar içinde bile müzik yapılabileceğini dile getirdi. 

Rapçi Ceza'nın ve Malt ile Nekropsi gruplarının bas gitaristi Cenk Turanlı da yerli üretim olmaması nedeniyle fiyatların bu kadar pahalı olduğunu belirtiyor. Turanlı "Ülkemizde başından beri dolar ve euroya bağlı bir müzik ekipmanı tedariki söz konusu" derken yerli üretim olmaması fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğunu aktarıyor. Turanlı, yerli gitar üretimi olsa bile manyetik gibi ekipmanları yurt dışından getirmek zorunda kalındığını sözlerine ekliyor.

'MÜZİSYENLERE GİTAR VEREMİYORUZ' 

Kadıköy'de bulunan Mayday Stüdyoları'nın işletmecisi Alper Ekiz, müzik stüdyosunda kullanılan tüm ekipmanların çok pahalı olduğunu, ekipmanları yenileyemediğini söylüyor. 

Ekiz, "Stüdyo'da ihtiyacımız olan ve kullandığımız her şey dolar kuru üzerinden alabiliyoruz. O yüzden her şey çok pahalı. Davul derisi ve zillerin değişmesi gerekiyor. Gördüğünüz gibi ziller kırık. Bir zil nereden baksan 4 - 5 bin TL ediyor" diyor.

İşletmeci, "Buraya gelen müzisyenin de bazen ekipmanı yok bizden ekipman istiyorlar. Biz de bunu dengelemek için zam yapmak zorunda kalıyoruz. Bu durum da müzisyenlere yaramıyor" diyor. Ekiz artık gitarı olmayan müzisyenlere gitar sağlayamadıklarını bunun nedeninin de gitar telleri ve gitar fiyatları olarak belirtiyor.

Hyperdontia ve Engulfed  gibi grupların gitaristi olan Mustafa Gürcalioğlu, "Geçen sene tam bu tarihlerde aldığım bir takım gitar telinin adet fiyatı şu an 4 kat zamlanmış durumda. diyor. Daha önce yurt dışından enstrüman ya da ekipman getirtmenin daha ucuza geldiğini söyleyen Gürcalioğlu, hem artan döviz kuru hem de getirilen yeni gümrük vergileri ile bu durumun da imkansız haline geldiğini ifade ediyor. 

Kaynak: Web Özel