Elinde karton kahve bardağı ile yolda yürüyenler... Kahveyi nasıl içtiğiniz sosyal sınıfınızı mı belirliyor? İşte o analiz...
Türkiye'de ve dünyada yükselişe geçen kahve kültürü ve kahve deneyimi, uzmanlara göre sınıf algısını şekillendiriyor. Peki, bu nasıl yansıyor? İşte o analiz...
Uluslararası Balkan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Lütfi Sunar, Türkiye'de ve dünyada yükselişe geçen kahve kültürünü ve kahve deneyiminin sınıf algısını nasıl şekillendirdiğini kaleme aldı:
Kahve, dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek. Uluslararası Kahve Örgütü (ICO) verilerine göre, son 5 yılda Asya kıtasında kahve tüketimi yüzde 15 oranında büyüdü. Bu büyüme muhtemelen Türkiye’de çok daha yüksektir. Kahve tüketimindeki bu patlama, kahve içmenin özel olarak tasarlanmış bir deneyim olarak sunulmasıyla yakından alakalı.
"Büyüleyici, unutulmaz, benzersiz, yaratıcı, tarz sahibi, modaya uygun." Bunların hepsi yüksek kalibreli bir otomobil için sık kullanılan ifadeler. Ancak tasarım, yaratıcılık, yenilik ve farklılık gibi ifadeler artık sadece otomobiller veya ev eşyaları için değil aynı zamanda yiyecekler için de kullanılıyor. Özellikle de kahve söz konusu olduğunda bu tanımlamalar genişliyor ve ilginç tonlar kazanıyor. Kahvenin günümüzde ritüelvari bir kimlik üretme aracına dönüştüğünü söylemek abartı olmayacaktır.
Türkiye’de kahve kültürü son yıllarda giderek artan ilgiyle birlikte karmaşık bir yapıya kavuştu. Elimizde tam bir veri olmasa da ülkemizde şu an 40 civarında zincir markanın 2 bin 600 şubede faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Buna butik mekanlar da eklendiğinde ülke çapında 6 bin civarında kahve dükkanı olduğu söylenebilir.
Tüm dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecek olan kahve Türkiye’de henüz milli içeceğimiz siyah çayı geçemese dahi hızlı yükselişi şaşırtıcı tezahürlerle dolu bir gündem sunuyor. Kahvenin çayla rekabeti aslında yeni kültürel evrenin eskisinin yerine yerleşmesinin bir hikayesini de sunuyor. Türkiye’de kahve tüketiminin küresel ortalamayı geride bırakan büyümesi, kahvenin Batılı modernitenin bir simgesi olarak algılanmasıyla da ilişkilidir. Bir zamanlar çayın da böyle bir simge olduğunu bir anlığına unutursak bu değişim bizi yeterince şaşırtabilir.
DEĞİŞEN KÜLTÜR
Yıllar önce yerli bir markanın soğuk kahve reklamında küresel kahve markaları ile ilgili eğlenceli bir anlatı sunulmuştu. Küresel markaların kendine özel adları ve söyleyişleri ile dalga geçen bu reklam kendi ürünlerinin de en az öteki kadar orijinal ve lezzetli olduğunu savunuyordu. Ancak aslında mesele bundan ibaret değil. Çünkü bugün herhangi bir şeyi tükettiğinizde sadece o şeyi tüketmiş olmazsınız. Markalar artık metalarla birlikte imajları da sunuyor. Hatta çoğu kez tüketilen metadan daha fazla imajlar öne çıkıyor.