Bile bile kendini öldürtüyorlar! Örümceklerin ölüm dansı...

Dişi örümceğin çiftleşme sonrası erkeğini yediği ile ilgili hikayeyi bilmeyen yoktur. Bu inanış kısmen doğru. Bazı örümcek türlerinin gerçekten çiftleştikten sonra erkeğini yiyor. Dişi örümcek, erkeğini afiyetle yemeye hazırlandığı zaman bir ölüm kalım savaşı başlıyor. Erkek örümcekler yenmemek ve hayatta kalmak için her yolu deniyor. Bazıları dişilerine masaj yapıp onları sersemletmeye çalışırken, bazıları ise dişilerin arka bacaklarına ağ atarak onları bir süre hareketsiz kalmalarını sağlıyor. Bazı türler ise bacaklarını açarak dişinin dikkatini dağıtmaya uğraşıyor.

KENDİLERİNİ FEDA EDİYORLAR 

Ancak her erkek örümcek ölüm korkusu yaşamıyor. Avustralya'da yaşayan ve oldukça zehirli bir tür olan Redback (kızıl sırt) ve Afrika'nın güney bölgelerinde bulunan Brown Widow (kahverengi dul) gibi bazı türlerde erkekler, çiftleşme sırasında kendini feda etmekten çekinmiyor.

Çiftleşme sırasında erkek örümcek dişinin karşısında takla atıyor ve sırtını dönerek dişi örümceğin ağzına bir ısırık aldıracak kadar yaklaştırıyor. Dişi ise dişlerini erkeğin sırtına geçirerek özel bir sıvı salgılıyor. Bu sıvı erkeğin vücudunda değdiği yeri sıvılaştırıyor. Dişi örümcek ise sıvılaşan yeri sanki bir pipetle soğuk bir içecek içer gibi çekiyor. Geriye erkek örümceğin iskeleti kalıyor.

Erkek örümcek, kendini dişiye sunmasaydı, bu ürkütücü ritüel gerçekleşmeyecekti. Bu türlerde talipleri takla atarak sırtını dönmedikçe dişiler eşlerini yemiyor.

Bu iki türün erkeklerinin dişilerine göre oldukça küçük olduklarını hatırlatmakta yarar var. Brown Widow ve Redback erkeklerinin ağırlığı, dişilerinin sadece yüzde 2'si kadar. Yine de erkekler kendilerini isteyerek, neredeyse ısrarla sunuyor. Kendilerini öldürmeyecek dişiler ile karşılaşsalar bile erkek örümcekler yine de kendilerini yiyecek dişileri seçiyor.

Kanada'daki Toronto Üniversitesi'nden bir biyolog olan Lenka Sentenska, "Temelde erkekler dişilerini onları öldürmeye zorluyorlar" diyor. Bu cinayette erkek hem kurban hem de suç ortağı.

Toronto Üniversitesi'nden Maydianne Andrade, bu Redback örümcekleri ile ilgili çok ilginç bir bulguya ulaşıyor. Bu tür örümceklerin çiftleşmesi diğerlerinden çok daha uzun sürüyor. Erkekler, kafalarının yanlarındaki kol benzeri uzuvlar sayesinde sırtlarını dönseler bile birleşmeyi devam ettirebiliyorlar.

Bu kol benzeri uzuvlarla birleşme sonrası dişinin yumurtalıklarını tıkayan erkekler, dişisi tarafından yenseler bile dişilerin kendisinden sonra başka bir erkekle çiftleşmesini önlemiş oluyor. Böylece erkek kendini bilerek feda ediyor genlerinin aktarılmasını sağlamış oluyor.

YAŞASALAR BİLE YENİ PARTNER BULMA OLASILIĞI İMKANSIZ 

Murray State Üniversitesi'nden biyolog Laura Sullivan-Beckers, erkek örümceğin, dişisinin ilk ve tek partneri olmak istediğini söylüyor. 

Yamyamlığı teşvik etmek, bu kaderi başka bir şekilde de pekiştirebilir. Erkeğini yiyen dişilerin de daha sonra gelen erkekleri geri çevirmeye daha yatkın olduğu gözlemlendi.

Ölüm hala birkaç yüz yumurta için yüksek bir bedel gibi görünüyor ama erkek örümcekler için belki de öyle değil. Sullivan-Beckers, "Dişi örümcekler gerçekten çok geniş bir çevreye yayılmış durumdalar, bu yüzden erkeklerin bir eş bulmak için gerçekten büyük bir alanı taraması gerekiyor" diyor.

Çoğu erkek örümcek doğada gezinir ve bir dişinin yerini tespit edemeden ölür. Üstelik, dişi örümceği bulmak da yetmiyor. Erkek örümcekler, çiftleşmek için bir dizi engeli aşmak zorunda. Dişinin gözüne girmek için erkekler 10 saate kadar ağını sallar, titrer ve "twerk" yapar, ardından eşine ona binmeye çalışırlar. İronik olarak, onların tüm ön hazırlık çabalarının tek bir amacı var: Eşi tarafından afiyetle yenilmek! 

Toronto Üniversitesi'nde biyolog olan Catherine Scott, erkeklerin yenmeseler bile ikinci kez eş bulma şanslarının imkansıza yakın olduğunu söylüyor. Scott, özellikle erkeklerin sadece birkaç ay yaşadığını düşünülürse, “İkinci bir dişi bulma şansı neredeyse sıfır” diyor.

*Bu haberde yer alan bilgilerin önemli bir bölümü The Atlantic'de "The Spiders That Choose Death" başlığı ile yayımlanan makaleden alınmıştır.

Kaynak: Web Özel