65 yaş ve üstü vatandaşları evde kalmaları için nasıl ikna edebiliriz?

koronavirüs
65 yaş ve üstü vatandaşları evde kalmaları için nasıl ikna edebiliriz?

Türkiye'de geçtiğimiz günlerde 65 ve üstü vatandaşları kapsayan sokağa çıkma yasağı yürürlüğe girdi. 65+ Yaşlı Hakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gülüstü Salur, sınırlama kapsamındaki yaşlıların durumu ve gereksinimleri hakkında konuştu.

Koronavirüs (COVID-19) tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye'yi de tedirgin etmeyi sürdürüyor. Alınan tedbirlerle yeni vakaların önüne geçmek isteyen ülkeler, çeşitli önlemleri hayata geçirdi. Bu tedbirlerin en yaygın olanlarının başında ise sokağa çıkma yasağı yer alıyor. Türkiye'de de geçtiğimiz günlerde 65 ve üstü vatandaşları kapsayan sokağa çıkma yasağı yürürlüğe girdi. 

Koronavirüsün yayılım hızının düşürülmesi için önlemler kapsamında son dönemlerde alınan kararların önemine vurgu yapan 65+ Yaşlı Hakları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Gülüstü Salur, "İnsan tarafımız ortak noktalarımızın olduğunu gösteriyor. Bu dönemde yaşananlar bizlere kuşaklar arası etkileşim ve dayanışma için mükemmel bir fırsat sunuyor. Yaşlılara teknoloji dünyasına buyurun gelin demenin ne kadar acil olduğunu gördük. Yaşlılarımızı teknoloji ile buluşturacak olan gençlerimiz. Burada da harika bir fırsat var. Toplumsal dayanışmanın sürdürülebilir yeni iletişim biçimlerine kapı açacağına inanıyorum" diye konuştu.  

Gülüstü Salur, şöyle devam etti; "Paniği arttırmadan yerinde önlemleri hayata geçiren bir ülke olduk. Okulları kapattık, toplu alanları yasakladık. Bakanlıkların yaptığı çalışmalar beğeni topluyor. Kendi kendini izole etme konusu çok önemli. Herkesin kendini koruması ve koruma süreçlerinin desteklenmesi gerekiyor. İnsanların gıdasız ve sosyal hizmetsiz kalmaması elbette birinci öncelik. Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca da defalarca tekrar ettiği gibi; bu sorun yaşlıların evde kalması sorunu değil. Gençlerin de bu konuya büyük bir ciddiyet göstermesi gerekiyor. Geçici olarak kendinizi koruyun ki hepimiz birlikte sağlık sistemine yük olmayalım ve şu belayı atlatalım istiyoruz."  

YALNIZLAŞMAYA KARŞIYIZ

65 yaş ve üzeri vatandaşların sokağa çıkma yasağını da değerlendiren Gülüstü Salur, "Koronavirüs eve kapatabilir. Burada önemli olan evde ne yapıyoruz. Teknolojiyi kullanmaya başlayabilirler, sosyal medya üzerinden torunları ile iletişimde olabilirler, sağlık hizmeti alabilirler, sadece televizyona sınırlı kalmayıp arşivlere ulaşabilirler. Evdeki vakitlerini değerli kılabilirler. Yaşlı kuşak kendi ile kalmayı becerebilen bir kuşak. Ama bizler yalnızlaşmaya karşıyız. Yaşı bizden büyükler bizim kadar korkmayabiliyorlar. İleri yaşta olanlarda başka krizleri atlatmış olma duygusu var. Ama tedbirli olmak önemli. İnsan tarafımız ortak noktalarımızın olduğunu gösteriyor. En çok kuşaklar arası etkileşim ve dayanışma diyoruz; burada da mükemmel bir fırsat var. Yaşlılara, teknoloji dünyasına 'buyurun gelin' demenin ne kadar acil olduğunu gördük. Yaşlılarımızı teknoloji ile buluşturacak olan da gençlerimiz. Burada da harika bir fırsat var. Buradaki toplumsal dayanışmanın sürdürülebilir yeni iletişim biçimlerine kapı açacağına inanıyorum."

YAŞLILARI EVDE TUTMAYA İKNA ETMEK İÇİN HERKES EVDE OLMALI 

Yaşlı vatandaşlarımızı evde tutmanın en önemli yollarından birinin de diğer bireylerin de evde kalması olduğunu vurgulayan Gülüstü Salur, "Toplumsal olarak herkesin bir derdi olacak. 65 yaş üstü grup risk altında ve panik duygusu da var. Başka sağlık sorunlarını da tetikleniyor ve doktorlarla irtibatta olmak istiyorlar; 'size nasıl ulaşacağız' korkusu var. Burada her yaş grubundan insanı evde tutmak, yaşlıları da evde tutmaya daha kolay ikna edecektir. Herkes seferberlik içerisinde; 'Biz ne yapabiliriz' diyor. Bunların çoğalması bizlere iyi hissettiriyor. Bu süreç sadece yaşlılar için zor bir süreç değil, gençler de dikkat etmeli… Biraz endişe biraz da umut duyuyoruz açıkçası" diye konuştu.

RİSK HER YAŞ GRUBU İÇİN GEÇERLİ

"Yaşlılara hasta olursanız ölürsünüz demek çok acımasız" ifadelerini kullanan Salur, "Bu bir yaşlı hastalığı değil. Tüm odağı yaşlılara kaydırmak, bağışıklık sistemi güçlü olmayan ya da kronik hastalıkları olan diğer yaş gruplarının da risk grubu olduğu bilgisini geri planda bırakıyor" dedi.  

KORKUYU HER YAŞTAN İNSAN YAŞIYOR

Gülüstü Salur, şu noktaların altını çizdi: "Aslında her yaştan insanın korku, kaygı, karmaşa içinde hissettiği günlerden geçiyoruz. Dayanışmaya, dertleşmeye, birbirimize sarılmaya çok ihtiyacımız var. Ama tersinden korunmamız gereken hastalık, bizi korkutan şeyden uzak durmanın yolu birbirimizden de uzak durmak. Yaşlılar bu korkularında yalnız kalabiliyorlar. Zaten her gün görüştükleri dertleştikleri bir aile ferdi, komşu yoksa hastalık korkusu onları diğer sosyal alanlardan da mahrum ettiği için korkuyla yalnız kalabiliyorlar. Hele de yaşlılar kolay hastalanır, hastalanırlarsa da ölürler gibi söylemler, bir çok ileri yaşta ki insanı çaresiz ve umutsuz bırakıyor. Hepimiz en çok sevdiklerimize sarılmayı özledik." 

YEREL YÖNETİMLERLE İŞBİRLİĞİNİ ÖNEMSİYORUZ

Dernek olarak önceliklerinden birinin de kuşaklar arası dayanışma sağlamak olduğuna vurgu yapan Salur, "Amacımız hızlı yaşlanan toplumumuzda herkes için sağlıklı, kaliteli ve onurlu bir yaşlılık hayatına zemin hazırlamak. Bu amaca ulaşmak için yaşlılar ile temasta kalmayı, doğrudan sahada olmayı ve yaşlılara direkt ulaşan yerel yönetimler ile işbirlikleri yapmayı önemsiyoruz" diye konuştu.  

 SAYILARLA TÜRKİYE'DE 65+ 

• Türkiye'de 65+ 7 milyon 550 bin 727 kişi var .

• Son beş yılda artış son yüzde 21,9 .

• Konda'nın Aralık 2019'da yaptığı çalışmaya göre 65+ nüfusun;

Yüzde 13.4'ü bir işte çalışıyor.

Yüzde 42.6'sı çocukları ve torunlarıyla birlikte oturuyor .

Yüzde 17'si tek başına yaşıyor .

Tek başına yaşayan her dört yaşlıdan üçü kadın.

koronavirüs sokağa çıkma yasağı