Troller gerçek hayatta da troller

Sosyal Medya
Troller gerçek hayatta da troller
Troller gerçek hayatta sanal alemdeki gibi kim olduklarını gizleyemiyorlar. Fotoğraf: Shutterstock

Bazı insanları internetten soğutan troller gerçek hayatta da psikopatlığa yakın, narsistik kişilik belirtileri gösteriyor.

Sosyal medya herkese ama herkese sesini duyurabilme özgürlüğü verdi. Bu hakkı eline alan kimse de geri çevirmedi. İnternette harika şeyler öğrenebileceğiniz faydalı içerikler paylaşan, kaliteli yayıncılık yapan kişi ve kurumlar olduğu gibi troller de var! Sıradan bir internet kullanıcısı gün içerisinde onlarca trolü görüyor, bir de bu trollerin online tacizine uğrayanlar var!

2021 yılında Pew araştırma şirketinin ABD’de yaptığı bir ankete göre ABD’li internet kullanıcılarının yüzde 41’i hayatında en az bir kez siber tacize uğramış. Ankete katılan insanların yüzde 20’si bu durumu ‘büyük bir sorun’ olarak görüyor. İnsanların yüzde 75’i sosyal medya üzerinden siber tacize maruz kaldıklarını söylüyor.

Yapılan açıklamalara göre trollük yapmanın motivasyonları arasında dikkat çekme isteği, hakimiyet kurma ve başka insanları manipüle etme gibi duygular yatıyor. Bilimsel çalışmalar trollerin gerçek hayatta da internetteki davranışlarını sürdürdüklerini ortaya koyuyor.

SADİZM VE NARSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU

Trollerin büyük bir çoğunluğunda psikopatlık, sadizm ve narsisizm belirtileri görülüyor. American Political Science Review isimli akademik dergide yer alan bir makaleye göre vatandaşlar internet üzerinde gerçekleşen tartışmaları, gerçek hayattaki tartışmalara göre yüzde 50 oranında daha sert buluyor.

Uzmanlara göre bir troll internet ortamına girdiği zaman tek amacı sohbetleri sabote etmek ve bağlamından koparmak. Eğer sağlıklı bir birey sosyal medyadan uzaklaşıyorsa trollerin bunda ciddi bir rolü olabilir.

Troller kendilerini tatmin etmek için internet üzerinde kişilere veya değerlere saldırırken insanların bunu o kadar da ciddiye almaması gerekiyor çünkü bu kişiler düşüncelerle değil, manipüle etme duygusu ile hareket ediyorlar. Yorumları gören sıradan kullanıcılar ise onların yazdığı hakaretamiz yorumları beyinlerinin içinde çınlayan bir ses gibi yorumluyorlar. Peki sosyal medyayı troller yüzünden bırakan insanlar, onları görmezden gelmek için ne yapabilir?

ÇOCUKKEN DENDİĞİ GİBİ...

Çocukken büyük ihtimalle ebeveynleriniz defalarca, kötü sözlere kulak asmamanız gerektiği söylenmiştir. 1997 yılına yani internetin taş devrine geri dönersek, Unix işletim sistemi internette troll bir yorum görüldüğünde şunun yapılmasını tavsiye etmiş: “Siz bir yetişkinsiniz, tahmin ediyoruz ki bununla başa çıkmanın bir yolunu bulursunuz, o insanı görmezden gelmek gibi.”

İnternetin ilk yıllarında trollere izin vermemek için çoğu internet sitesi ‘topluluk kurallarını’ devreye aldı. Bu kurallar bugünkü sosyal medyadan çok daha katı idi, şirketler ifade özgürlüğünün sınırını daha farklı çiziyorlardı. YouTube yıllar içinde pek çok kez yorumları düzenlerken, Popular Science isimli dergi çareyi makalenin altındaki yorumlar bölümünü komple kapatmakta buldu.

'SADECE TROLLEMEK İÇİN YAZIYORUM'

Kanada Manitoba Üniversitesi’nden Erin Buckels katıldığı bir bilimsel çalışmanın sonuçlarını paylaşıyor. Bir grup bilim insanı ile birlikte insanların internette yorum yazma motivasyonlarını araştıran bilim insanı 418 katılımcılının yüzde 59’unun aktif olarak yorum yazdığını, bu insanlarından 10 tanesinin de yorumları sadece trollemek için yaptıklarını söyledi.

Guardian için bir yazı kaleme alan Charles Arthur bazı insanların internetin sağladığı özgürlüğü yönetemediğini aktarıyor. Arthur, “Özgürlük sesinin duyulmasıdır ama bu özgürlüğü hakaret ve aşağılamak için kullanıyorsan ve bunun bir geri dönüşü olmayacağını düşünüyorsan kılıcını cezasız kalacağını bilerek sallıyorsun demektir” ifadelerini kullandı.

Geçen aylarda bilgi kirliliğine kalıcı çözüm getirmeyi hedefleyen TED Üniversitesi’nin “Sosyal Ağlardaki Trollerin Otomatik Tespiti” isimli projesi, TÜBİTAK 1001 programı kapsamında 36 ay süresince desteklenmeye hak kazanmıştı.

*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü The Atlantic'te Arthur C. Brooks imzasıyla yayımlanan 'Online Jerks Are Offline Jerks' isimli makaleden alınmıştır.

Kaynak: Web Özel