Vitor Pereira ile ikinci dönem nasıl geçecek? | Hız, disiplin ve samimiyet...

Vitor Pereira... Onunla ilk kez Haziran 2015’te karşılaşmıştık. Etrafı sakin ve vakur gözlerle süzen, kulüple ilgili en detaylı konularda bile sorular soran ve bulunduğu ortamı tam anlamıyla anlamaya çalışan bir görüntüsü vardı. Yüzündeki hiç vazgeçmediği tebessümü onun içinde yaşadığı duyguları saklamak için kullandığı en sağlam kalkanıydı. Kibirden arınmış tavırlarıyla herkese büyük bir saygı göstererek işlerini yapmalarına yardımcı oluyordu. Buraya büyük hedeflerini bavuluna koyarak gelmişti.

İmza töreni ve prosedürler tamamlandıktan sonra Can Bartu Tesisleri’ne gittiğimizde başka bir yüzünü görme şansımız olmuştu. ‘’Dışarıda eğlenebiliriz, beraber hayatı konuşur, dertleri paylaşırız ama burada sadece çalışmalıyız ve herkes kendi alanını bilmeli’’ demişti.

Otoriter, daha az gülen ve isteklerinin mümkün olan en hızlı şekilde gerçekleşmesini talep eden bir teknik direktör vardı karşımızda. Evet ‘’hız …‘’ Bu kelime onun saha içindeki talebini de anlatıyordu aslında. Top hızlı olmalıydı, oyuncular da oyun da ve reaksiyonlar da…

'NE İSTİYORUM BİLİYOR MUSUN?'

Herkesle konuşuyordu. Futbolcularla, sağlık ekibiyle, aşçıyla, malzemeciyle, çimcilerle … ‘’Ne istiyorum biliyor musun?’’ Bu soru az sonra başlayacak uzun konuşmanın açılış cümlesi… Kafasında oluşturduğu düzen içinde kim hangi role sahip… Detaylı bir şekilde anlatıyor ve tam olarak itirazsız uygulanmasını bekliyordu.

Sonra antrenmanlar başladı… Top hızlanmalı, pas hızlanmalı, oyuncular hızlanmalı ve oyun hızlanmalıydı… Tüm yükleme çalışmaları topla yapılıyordu, alışılmışın dışında çalışma yöntemleri… Raporlara, rakamlara pek bakmıyordu, ‘’gözlerim ve tecrübelerim var’’ diyordu.

 

 

 

 

 

View this post on Instagram

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

A post shared by Fenerbahçe SK (@fenerbahce)

Fenerbahçe bu sabah yaptığı paylaşımda Pereira ile Caner arasında işlerin yolunda olduğu mesajını verdi.

KURALLAR KONUSUNDA SERT

Kurallar konusunda çok sertti. Antrenman sırasında teknik ekip, futbolcular ve sağlık ekibi dışında kimse sahaya hiçbir koşulda giremiyordu. Söyledikleri tam olarak yapılıncaya kadar tekrarlanıyordu. İtiraz kabul etmiyordu.

Başlangıçta her şey iyi gidiyordu. Gerek ligde, gerek kupada, gerekse UEFA Avrupa liginde Fenerbahçe hedefe ilerliyordu. UEFA Avrupa Ligi son 16 turunda hakem Ivan Bebek facia bir yönetimle Braga karşısında Fenerbahçe’yi kupanın dışına itti, ardından ligde 3 hafta Fenerbahçe kazanamadı ve ligi kaybetti. Son olarak Türkiye Kupası Finali’nde Galatasaray’a 1-0 yenilerek kupa da kaybedilince Pereira için işler zora girdi.

FUTBOLCULAR İKNA EDİLEMEDİ

Bu süreçte doğru yapılan birçok şey kadar dikkat çeken eksiklikler de vardı. Örneğin futbolcular saha sonuçları kötü gitmeye başladığı dönemde istenen oyuna ikna edilemedi. Üç kulvarda yaşanan yoğunluk sebebiyle basına yeterli zaman ayrılamadı ve takımla ilgili kamuoyu desteği yeterince alınamadı. Yönetimle belli konulardaki görüş ayrılıkları çözülemedi. Vitor Pereira bu zor süreçlerde hep kendi doğrularının ısrarla arkasında durdu. Tüm bunlar Pereira’nın Fenerbahçe’deki ömrünü kısaltan faktörler oldu.

Şimdi aradan geçen o kadar yıldan nasıl bir Vitor Pereira ile karşılaşacağız bunu merak ediyoruz. Umarız hem Fenerbahçe için hem de Vitor  Pereira için çok güzel bir süreç yaşanır ve elde edilen kazanımlar Türk futbolu için yarınlara ışık tutar.

İLGİLİ HABER

Pereira'yı bekleyen iki sınav! 'Yönetimle ters düşme adına!'