Real Madrid'e transfer olan iki futbolcunun kaderleri aynı mı? Arda Güler ile Elvir Baljic karşılaştırması
Arda Güler bu kez Fransız basınının gündeminde. Arda'nın yine Fenerbahçe'den Real Madrid'e transfer olan ve gelir gelmez sakatlanan Elvir Baljic'le karşılaştırmasını yapan Le Journal du Real çok ilginç saptamalarda bulundu.
İşte Le Journal du Real'de yer alan Arda Güler - Elvir Baljic karşılaştırması:
"Futbol kamuoyu analojiler kurmayı sever. Yeni bir oyuncu geldiğinde onu geçmişteki benzer özelliklere sahip oyuncularla kıyaslar. Arda Güler'in başına gelen de bu.
Sık sık sakatlanan Eden Hazard'la yapılan kıyaslamalar şık bulunmamıştı. Hazard'ın durumu farklıydı. Nitekim erken yaşta futbolu bıraktı.
Arda'nın yeni yeni karşılaştırılmaya başladığı bir başka oyuncu ise Elvir Baljic. O da Fenerbahçe'den Real Madrid'e transfer olmuştu.
Arda Güler'in Elvir Baljić'le pek çok benzerliği var: Sol ayaklı, kanat oyuncusu veya ofansif orta saha oyuncusu ve Fenerbahçe'den Real Madrid'e transfer olmuş. Ancak karşılaştırma ne yazık ki burada bitmiyor. 1999 yazında takıma alınan Baljić, Madrid'deki döneminin başında sol dizindeki çapraz bağın kopması nedeniyle sezonun büyük bir bölümünde sahadan uzak kalmıştı.
Bu ciddi sakatlık, onun Real Madrid'deki ve daha sonra forma giydiği kulüplerdeki başarısızlığında büyük rol oynadı.
ELVİR BALJIC'E YAKINDAN BAKALIM
Peki Elvir Baljic kimdir? Mükemmel bir sol ayağa sahip Bosnalı hücum oyuncusu Elvir Baljić, John Toshack'ın isteğiyle alınmıştı. Şubat 1999'da Guus Hiddink'in gitmesinin ardından takımın başına geçen Galli teknik adam, o dönemin başkanı Lorenzo Sanz'a, Beşiktaş'ta teknik direktörlük yaparken tanıdığı Boşnak futbolcuyu transfer etmesi konusunda ısrar etti.
O dönem için oldukça yüksek bir rakam olan 21 milyon Euro'ya transfer edilen Baljić, aynı yaz Anelka'nın transferine kadar kulübün en pahalı transferi olmuştu. Bosnalı oyuncu sakatlıktan döndükten sonra kendini Toshack'ın yerine daha sonra Beşiktaş'ta da görev yapacak olan Del Bosque'yle çalışırken buldu. İspanyol teknik adam sezon sonuna kadar ona çok az şans tanıdı.
Bu nedenle Bosnalı futbolcunun, 2000 yazında İsviçre'nin Nyon kentinde düzenlenen sezon öncesi kampında takımda yer almasına rağmen hayal kırıklığı yaratan bir sezonun ardından Real Madrid'den ayrılması mantıklıydı.
İKİ OYUNCU ARASINDAKİ BENZERLİKLER VE FARKLAR
İki oyuncu arasındaki benzerlikler şu an için dikkat çekici olsa da Arda Güler'in Real Madrid'de Baljić kadar kötü bir kadere sahip olması mümkün değil. Türkiye Süper Ligi'nden Real Madrid'e geçişin taktiksel ve fiziksel talepler açısından önemli bir sıçrama teşkil ettiğini kabul etmek gerekse de bağlamlar farklı.
Bosnalı oyuncu ilk olarak 25 yaşında tecrübeli bir oyuncu olarak sahaya çıktı. Gelecek şubat ayında 19'uncu yaşını kutlayacak olan genç Arda'nın ise hemen sahneye çıkması gerekiyordu. Halihazırda milli takımda oynamasına rağmen, yıllar boyunca geliştirmesi gereken birçok eksiği var.
İkincisi, Arda Güler'in sakatlığının niteliği Baljić'inkinden daha az ciddi. Türk incinin yaşının genç olması, yaralarının kronikleşmemesi halinde iyileşmesinin daha kolay olacağı anlamına geliyor.
Son olarak Kroos ve Ancelotti'nin sözleri Arda Güler'in kulüp içindeki yerini ortaya koyuyor. Arda Güler'in hep son anda sakatlığının nüksetmesinin büyük üzüntü yarattığı kulüpte başhekimin yakın zamanda görevden alınması, kulübün genç Arda'ya verdiği önemin bir göstergesi.
Arda Güler, 90'lı ve 2000'li yıllarda futbola damgasını vuran oyuncu tipinin son temsilcilerinden biri: Kadife ayaklı bir hücum oyuncusu ve muhteşem futbol zekâsına sahip. Sonuç olarak Arda Güler'in fiziksel sorunlardan kurtulduğu takdirde Real Madrid'deki yerini alacağından kimsenin şüphesi yok. Bu nedenle Real Madrid, genç oyuncunun formayı giymesi için en uygun koşullar oluşana kadar beklemeyi tercih ediyor.
Kaynak: Haber Global TV