PSG'de sular ısınıyor... Messi, Neymar, Mbappe üçgeni!
Bir tarafta Real Madrid'e gitmesi büyük çabalar sonucu önlenen Mbappe, bir tarafta Brezilya'nın en büyük starı Neymar, diğer tarafta ise bazıları için tüm zamanların en büyüğü Lionel Messi. PSG'de sular ısınıyor...
Can Mumay-Sıdal Utkucu
Şampiyonlar Ligi başladı. Bir proje takımı olan Paris Saint Germain her sene, bu amaçla milyon dolarlar akıtılarak yapılandırılan Manchester City gibi bu kupanın hayali ile sezona başlıyor.
İlk sınav Juventus maçıydı, müsabakayı Fransa’da ulusal hazine gözüyle bakılan Kylian Mbappe’nin 2 golü ile PSG kazandı. Messi ve Neymar da sahada mücadele etti. Paris Saint Germain, kağıt üzerinde kuşkusuz dünyanın en korkutucu hücum hattına sahip. İsimleri tek tek sayıp ne anlama geldiklerini söylemeye gerek yok.
Adlarının ağırlığından bağımsız olarak PSG’nin teknik adamı Christophe Galtier her an herkesi yedek bırakabileceğinin sinyallerini veriyor. Neymar, Juve ile oynanan maç öncesi lig mücadelesinde yedek oturuyordu. Önceki teknik adam Mauricio Pochettino böyle hamleleri çok az yapardı.
Monaco, Toulouse ve Nantes maçlarında üçlü arasında sahada en fazla süre alan isim Messi oldu. Neymar, Nantes karşısında Mbappe'nin yerine 60. dakikadan sonra oyuna girdi. Mbappe oyundan alındığına karşı bir tepki göstermedi. PSG ligin 6. haftası itibarıyla 24 gol atmayı başardı.
BURUK PENALTI
Önceki haftalarda oynanan Montpellier maçında takım 5-2 galip gelmesine rağmen ileri uç ekibi memnun gözükmüyordu. Mbappe kaçırdığı penaltıdan sonra tekrar kazanılan penaltıyı Neymar’ın elinden almaya çalıştı ancak Brezilyalı yıldız topu 23 yaşındaki genç oyuncuya vermedi. Neymar, penaltıyı gole çevirdikten sonra takımının penaltı atışında ilk tercihi olmadığı için hayal kırıklığına uğradığını sevincinde belli etti. Ayrıca Mbappe’nin Neymar’dan penaltı atışını isterken Messi’ye omuz atarak geçmesi de dikkatlerden kaçmadı. Arjantinli oyuncunun bu harekete ne kadar bozulduğu ise kameralara açıkça yansıdı.
Bu maçın ardından Neymar'ın, Mbappe’nin performansının eleştirildiği ve kendisinin övüldüğü bazı tweetleri beğenmesi gözden kaçmadı.
Mbappe müsabakadan sonra düzenlenen basın toplantısında, “Neymar ile ilişkimiz hep böyle. Bazen aramız soğuk bazen sıcak, bazen en yakın arkadaşlar gibiyiz, bazen de birbirimizle az konuşuyoruz ama birbirimize her zaman saygı ile yaklaşıyoruz” dedi.
PASIN GELMEYECEĞİNİ ANLAYINCA YÜRÜMEYE BAŞLADI
Montpellier karşısında oynanan mücadelede takımın kontra atağa kalktığı bir sırada, orta saha oyuncusu Vitinha, kendi kanadından koşuya kalkan Mbappe yerine Messi’ye pas vermeyi tercih etmişti. Mbappe, kendisine pas verilmeyeceğini anlayınca koşmayı bırakıp taç çizgisine doğru yürümeyi seçti.
Takım içinde olanları anlamak için geride bıraktığımız yaz transfer dönemine uzanalım. Real Madrid’in başkanı Florentino Perez alışkanlığı olduğu gibi dünyayı sallayacak bir transfer için gözünü Mbappe’ye dikmişti. 14 kez Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan bu ekip, Mbappe için bütün imkanlarını seferber etti ve oyuncu ile anlaştı. Ancak PSG’nin gelecek planlarını Dünya Kupası şampiyonu oyuncu üzerine yaptığını beyan etmesiyle ve hatta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bile devreye girmesiyle Mbappe PSG’de kalmaya ikna oldu.
ÜÇ FARKLI İSİM, ÜÇ FARKLI HEDEF
Böylesine büyük yeteneklerin olduğu takımlarda sorunlar çıkacağını baştan kabul etmek gerek. Haberglobal.com.tr'ye konuşan spor psikoloğu ve akademisyen Arda Coşkun, Messi'nin muhteşem bir kariyerin sonunda olduğunu, Neymar'ın yeniden bir çıkış yakalamak istediğini, Mbappe'nin ise Şampiyonlar Ligi seviyesinde kendini kanıtlama derdinin bulunduğunu aktarıyor.
Coşkun'a göre; bu tür çekişmeleri yönetmek için saygı duyulan bir teknik adam gerekiyor. Uzman isim, "Örneğin, PSG'nin başında Klopp, Guardiola veya Ancellotti gibi bir isim olsaydı, bu durum bir kriz halini almadan takım içinde halledilebilirdi” demekte.
Coşkun PSG'nin şimdiki görüntüsünü, takımın değil, bireylerin hedeflerinin olduğu bir tabloya benzetiyor. Spor psikoloğu Arda Coşkun, "Bir spor psikoloğu olarak böyle bir durumun içinde kalsaydım mutlaka teknik ekiple iş birliği yaparak sporcuların motivasyon ve hedeflerini takımın önceliklerine ve hedeflerine doğru yönlendirmeye çalışırdım” demekte.
'EKİBİ KÖTÜ ETKİLER'
Haberglobal.com.tr'ye konuşan A Milli Takım'ın psikolojik danışmanlığını da yapmış Prof. Dr. Acar Baltaş ise, bu tarz büyük isimlerin kendilerini dünyanın merkezinde konumlandırdıklarını anlatıyor. Baltaş, hızlıca takım değiştirme şansları olan ve astronomik ücretler kazanan bu kişilerin bir insanın otoritesine bağlı kalmakta sorunlar yaşayacağını söylüyor. Baltaş, "Hiçbir oyuncu tek başına bir maçın sonucunu değiştiremeyeceğinden böylesi çekişmeler ekibi çok kötü etkiler” diyor.
Ek Kaynaklar: ESPN, Four-Four-Two
Kaynak: Web Özel