Emre Belözoğlu: "Fenerbahçe bu 3 iç saha maçını taraftarlı oynamış olsaydı kazanırdı"

Fenerbahçe
Emre Belözoğlu: "Fenerbahçe bu 3 iç saha maçını taraftarlı oynamış olsaydı kazanırdı"

Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, kulüp televizyonunda gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Emre Belözoğlu, iç sahada üst üste alınan 3 mağlubiyetin Fenerbahçe'ye yakışmadığını söylerken, buna rağmen paniğe müsaade etmeyeceklerini söyledi.

Emre Belözoğlu'nun açıklamalar şu şekilde: “Tüm dünya ile birlikte zorlu bir pandemi sürecinden geçiyoruz.  Bizler cumartesi akşamı tüm Fenerbahçelileri olduğu gibi bizleri de üzen bir sonuçla karşı karşıya kaldık. Kadıköy’ün kendi gerçekleri var. Fenerbahçe’nin kendi iç saha prensipleri var. Kendi evimizde üst üste 3 tane mağlubiyet almak bizde açıkçası olmamış bir durum.Bundan dolayı öncelikle tüm camiamızdan ve taraftarlarımızdan bizim ne kadar üzgün olduğumuzu bilmelerini istiyorum."

"PANİK HAVASI VARMIŞ GİBİ LANSE EDİLMESİNDEN ÇOK RAHATSIZIM"

"Bu anlamda maçın ardından geçen 3 günde neler yaptığımızı, neler konuştuğumuzu, futbol takımımızla neler paylaştığımızı açıklamamız gerektiğine inandık. Sonda söylememiz gerekeni başta söyleyelim. Camiamız şunu bilsin ki; Fenerbahçe Spor Kulübü, Ali Koç önderliğinde, profesyonelleriyle –hocasıyla, sportif direktörüyle, futbolcusuyla- bizde panik havası yok. Fenerbahçe’nin büyüklüğünün olduğu yerde her zaman bir beklenti vardır ama bir panik havası varmış gibi lanse edilmesinden de çok rahatsızım. Benim bulunduğum yerde, Sayın Başkanımızın bulunduğu yerde panik havası olmayacak ve sonuna kadar da böyle devam edecek."

"MUTLAKA KAYIPLARIMIZ OLACAK"

"Söylememiz gereken gerçekler de var. Bugün de sezon içerisinde de mutlaka camiamızla, Fenerbahçemize gönül vermiş tüm taraftarlarımızla paylaşmamız gereken durumlar da ortaya çıkacak. Ben bunu geçmişte de söyledim; mutlaka kayıplarımız olacak, her şeyin iyi gittiği, kazanılan maçlardan sonra da bu sözlerimizi yineledik, kötü günlerin de olacağını, skorların bizi birleştirdiği kadar bizi ayrıştıracağı zamanları da yaşayacağımızı söylemiştim. İşte o dönemlerde bizim devreye girmemiz gerekir. Camiamızın bu anlamda bize destek vermesi gerekir diye de dile getirmiştim. Herkes bu söylediklerimi hatırlayacaktır diye ümit ediyorum. Panik havasını gerektirecek bir sonuçla karşı karşıya değiliz. Biz, camiamızı bu anlamda ayakta tutmak adına elimizden gelen mücadeleyi sonuna kadar vermeye devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Sayın başkanımızın önderliğinde, ben ve Erol Hoca, kurulmuş olan bu yapı içerisinde biz bu paniğe müsaade etmeyeceğiz. Skorlar geldiği zaman da bu söylediklerimizi inşallah hep birlikte hatırlayacağız. Biz bu 3 günlük zaman diliminde ne yaptık? Taraftarımızın bir ses duymaya ihtiyacı var, onu dile getirmek de lazım. Burada öncelikle takımımıza ve hocamıza güvendiğimizi söyleyerek başlayayım. Biz sahanın içinde olan özellikle 3-0’lık mağlubiyetten sonra oluşan ortamı dağıtmak adına takım arkadaşlarımızla toplantılar yaptık, oyuncular kendi aralarında toplantılar yaptı, hocamız futbolcularla toplantılar yaptı. Aynı şekilde benim de katıldığım bütün paydaşlarımızın –hocalarımız, futbolcularımız- olduğu toplantılarımız oldu."

"HERKES ÇOK ÜZGÜN"

"Eksilerimizi artılarımızı değerlendirdik. Bu maça dair aramızda farklı görüşmelerimiz de oldu. Siz de anlayışla karşılarsınız ki bir mahremiyeti var bunun, çok fazla neler konuşulduğunu paylaşmadan özetle şunu söylemek istiyorum; öncelikle herkes çok üzgün. Bütün oyuncular kendi duygularını net bir şekilde paylaştılar. Gerek birbirlerine olan duygularını, hocanın futbolcularla olan duygularını paylaştılar. Toplantımız çok samimi şekildeydi. Yapmamız gerekenin farkında, camianın bizden beklentisinin farkında bir şekilde toplantıyı bitirdik. Ama şunu da söylememiz gerekiyor. Ben bunu geçmişte de dile getirdim; ‘Skorlar birleştirir, skorlar ayrıştırır.'"

"FENERBAHÇE BU 3 İÇ SAHA MAÇINI TARAFTARLI OYNAMIŞ OLSAYDI BU MAÇLARI KAZANIRDI"

"Bizi anlayabilecek, bize destek verebilecek yegane güç de camiamız ve taraftarımızdır! Ben inanıyorum ki Fenerbahçe, bu 3 iç saha maçını taraftarlı oynamış olsaydı bu maçları kazanırdı. Bizim en büyük itici gücümüz, bizi burada ayağa kaldıracak yine en büyük gücümüzün taraftarımız ve camiamız olduğunu düşünüyorum. Bizler elimizdeki bu gücü her zaman taraftarımızdan ve camiamızdan aldığımızı dile getirdik, oyuncular da şu an her zamankinden daha çok bu desteğe ve sevgiye ihtiyaç duyuyorlar. Bizden de bu şekilde isteklerini dile getirdiler."

"SEZON BAŞINDA SANKİ 20-21 DEĞİL DE 1 TANE TAKIM VARMIŞ HAVASINI OLUŞTURMAYA ÇALIŞANLAR ŞU ANDA BAŞKA BİR ORTAM OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORLAR"

"Ben kulübün bana vermiş olduğu sportif direktörlük görevini elimden geldiğince, benim için yeni bir görev olsa da yerine getirmek adına gerek arkadaşlarımla, gerek hocalarımla bu toplantıları yaptık. Bunun yansımalarını herkes görecek, inşallah olumlu olarak sahaya yansıyacak. Ve inanıyorum ki taraftarımızın, camiamızın arkamızda durduğunu hisseden bu takım çok önemli bir sürece girecek çünkü önümüzde kabul etmemiz gerekiyor ki 84 puanlık bir süreç var. Sezon başında oluşturulan bu havayı biz oluşturmadık. Sezon başında sanki 20-21 değil de 1 tane takım varmış havasını oluşturmaya çalışanlar şu anda başka bir ortam oluşturmaya çalışıyorlar. O yüzden camiamızdan, Fenerbahçe’ye tertemiz duygularla bağlanmış herkesten ricam bu ortamı biz oluşturmadık, şu an oluşturulan bu ortamı da yine biz oluşturmuyoruz. Bu suni gündem oluşturanlar şu an yine aynı gündemi oluşturmak istiyorlar. Yani yine olmayan bir gündemi oluşturmaya çalışıyorlar. Panik havası varmış gibi bir gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Ben bunu biraz önce cevapladım diye düşünüyorum. O yüzden söyleyebileceklerim şunlar: Fenerbahçe camiası çok büyük bir camiadır. En büyük gücü de taraftarıdır. Bu camianın dinamiklerini çok iyi bilen birisi olarak ben söylüyorum ki her türlü sıkıntının içinde Fenerbahçe ayağa kalktıysa bu taraftarının vermiş olduğu destekle olmuştur. Bizi ayrıştırmak isteyenlere bu fırsatı vermeyelim. Neden vermeyelim? Zaten bir tane Fenerbahçemiz var. Sabah uyandığımızda eğer ki bir mağlubiyet sonrası üzüntü varsa inanın en çok bunu biz yaşıyoruz. Kazandığımızda da yine en çok biz seviniyoruz, çünkü biz sevinmemizin yanında milyonları da sevindirmiş olarak sabahları uyanıyoruz."

"HOCAMIZA GÜVENİYORUZ"

"Bunu net bir şekilde söylüyorum, en ufacık bir mağlubiyette bu ortamı hazırlamak istemeye devam edecekler, bizi bu şekilde yıpratmaya çalışacaklar. Biz, skorlardan memnun olduğumuz süreler içinde de iyi oynadığımız oyunlar olduğu kadar kötü oynadığımız oyunlar olduğunu dile getirdik. Ve bu teşhisi, bu tespiti yaptık. O yüzden hocamıza güveniyoruz ve takımımıza, mevcut kadromuza başta Başkanımız olmak üzere biz gerçekten güveniyoruz. Yolumuza emin adımlarla devam edeceğimize ben inanıyorum. Önümüzde zorlu bir hafta var. Önce kupa maçı, ardından da Gaziantep maçımız var. Artık 3-4 günde bir maçlar oynanacak. En çok ihtiyacımızın olduğu süreçlere giriyoruz. Bu oluşturulan havayı, geçmişte de oluşturmuş olan kişiler zaten bu sıkı periyotu bekliyorlardı. O yüzden biz buradan Allah’ın izniyle inşallah dimdik çıkacağız. Ama burada da bizim en büyük destekçimiz taraftarımız ve camiamız olacak diye inanıyorum."

"FENERBAHÇE ÖNÜNDEKİ 84 PUANIN HEPSİNE TALİP"

"Herkes çok basit bir şekilde futbolu yorumlayabiliyor. Herkes çok rahat bir şekilde futbolu konuşabiliyor. Çok çabuk bilgilere ulaşıldığından herkesin bir fikri var. Türkiye’deki şampiyon olmuş takımların puan ortalamasına bakılırsa ve şu an önümüzde 84 puan gerçeği düşünüldüğünde şu an mevcut puanımızın neye tekabül ettiğini çok net bir şekilde ortaya koyabilirler. Benim buradan Fenerbahçelilerden ricam- mevcut puan durumunda paniğe ya da bizi sıkıntılı bir ortamdaymışız, sıkıntılı bir gündemdeymişiz gibi bir duruma itecek bir süreç yok. Türkiye’de son 2 senede 70 puanın altında takımlar şampiyon oldular. Bu sene takım sayısı 21’e çıktı. Otomatikman 84 puanı olan bir takım bu 84 puanın nereden baksanız 50 ile 60 bandında bir arayı toplarsa ki şu anki mevcut ilk 3-4’te yer alan takımlardan bahsediyoruz, şampiyonluğunu ilan edecektir diye düşünüyorum. Yanılma payı mutlaka olabilir çünkü futbolda dinamikler her gün değişiyor, 2+2=4 etmiyor ama herkesin istatistiğe düşkün olduğunu kabul edersek onları da mutlu edecek cevaplar olacağını düşündüğümden ben kendi adıma Fenerbahçe’nin önünde 84 puanın hepsine teker teker talip olduğu bir süreç olduğunu düşünüyorum. Takımımıza güveniyorum, takımımıza da güvenen, samimi bir şekilde ve samimi duygularla bağlanmış taraftarımız olduğunu da biliyorum. O anlamda bizi daha çok şey bekliyor. Kaybedeceğimiz zamanlar yine olacak ama inansınlar kazanacağımız çok daha maçlar olacak."

"GEÇMİŞTE BAŞARILI OLMUŞ KADROLARA YAKIN BİR KADRO VAR ŞU AN"

"2010-11 sezonunun ilk devresi bittiğinde tevafuk yine Yeni Malatya maçını kaybetmiş, ikinci yarıya öyle başlamıştık. 9 puan önümüzde Trabzonspor vardı, sezonu şampiyon bitirdik. Geçmişte başarılı olmuş kadrolara yakın bir kadro var şu an. Ben burada umut aşılayan, umut vaad eden veya camiaya moral motivasyon sağlamaya çalışan biri değilim. Ben onların içinden biriyim. Fenerbahçe mutluysa mutluyum, Fenerbahçe mutlu değilse ben de mutlu değilim. O yüzden birbirimize çok ihtiyacımız olduğu, her hafta artarak devam edecek süreçlerimiz olacak. Camiamızın şu anda içinden geçmiş olduğu durum gayet nettir. Lig fikstürüne, puan durumuna baktığınızda Fenerbahçe adına sıkıntılı bir şey yoktur. Üzgün olduğumuz hep beraber mutlaka noktalar olacaktır. Bizi Fenerbahçe’nin iç sahada üst üste 3 mağlubiyeti üzmüştür. Bunun bilinmesini istiyorum."

"İÇ-DIŞ SAHA KAVRAMI BİRAZCIK ORTADAN KALKTI"

"Biz hocamızla değerlendirme yaptık. Sadece son haftaya özel değil, hemen hemen her hafta yaptık. Biz bu değerlendirmelerimizi yapıyoruz, raporlarımızı hazırlıyoruz. Bizden yönetimimiz bir şey beklediği zaman onların önüne getirmek adına böyle bir sistematik çalışmamız var. Hocamızın da zaten isteği bu şekilde. Fakat Fenerbahçe, iç sahadaki o yenilmezlik serilerinin olduğu dönemlerde en büyük gücü tribündeki taraftarlarından almıştır. Şu an oluşan pandemi sürecinden dolayı ben iç saha-dış saha kavramının birazcık ortadan kalktığını düşünüyorum. Kendi fikrim. Bu mağlubiyetlerimizin açıklaması mıdır? Ona da katılmıyorum. Ne olursa olsun Fenerbahçe içerde dışarda ligde oynadığı her maçın favorisidir. Biz bu 3 mağlubiyetin bize getirdiklerini – kaybederken de kazanmak var hayatta, kaybederken bir şeyleri görmek adına çok büyük fırsattır- biz bunları değerlendirebilecek miyizi bence iyi çalıştık. Ciddi anlamda oyuncular, hocalarımız, bizler bu toplantıları yaptık. Bundan sonra bu kayıpların en aza inmesi adına, çünkü yine kayıplar olacaktır. Bu futbolun gerçeğidir. Bunları ortadan kaldırmak adına çok verimli görüşmelerimizin olduğunu söyleyebilirim. Ama bizim iç sahadaki galibiyet serimizin devam etmesinde en büyük destek taraftarımızdı."

"FENERBAHÇE'NİN BÜYÜKLÜĞÜ ÇOK BAŞKA BİR BÜYÜKLÜK"

"Başka takımların kötü performanslarında ortaya çıkmayan kamuoyu yoğunluğunun Fenerbahçe’ye karşı çıkmasıyla ilgili değerlendirme yapan Emre Belözoğlu, “Benim yine geçmişten söylemlerime bakarsalar, Fenerbahçe’nin büyüklüğü çok başka bir büyüklük, bazen şampiyonluk yetmiyor, bunu söylemiştim. Fenerbahçe sezon başından beri oluşturulan ortamın, algının içinde olmadı. Başkanımız, yöneticilerimiz, sportif direktör, yardımcım, hocalarımız olmadık. Bu ortamı oluşturan kişiler, bunun bir planını kendilerince yaptılar, şu an hala devam ettiklerini zannetsinler, biz buna karşı koyacağız, karşılığını vereceğiz bunların, öncelikle sahada tabii ki vereceğiz. Türkiye’de şu an lig sıralamasına baktığınızda bizim arkamızda olan birçok takım, hala şampiyonluk şarkıları, hala takımından, hocasından, camiasından memnun taraftar kitleleriyle, böyle bir algı oluşturmaya çalışırken, biz aynı puanlarda olmamıza rağmen ligden bu kadar uzaklaşmış bir portre çizilmiş olmasından rahatsız olduğumuzu dile getirmek için bu programı yaptık."

"TARAFTARIMIZIN SABIRSIZLIĞINI ANLIYORUM"

"Ben bunu Fenerbahçe’nin büyüklüğüne bağlıyorum bunu. Fenerbahçe’nin uzun süredir gelmeyen şampiyonluğu var. 2010-11 sezonundan sonra camiamızın yaşadığı çok zorlu süreçler var. Taraftarımızın da sabırsızlığını anlıyorum. Onların beklentilerini de çok iyi anlıyorum. Ama bizden bekleneni vermek adına mücadele eden ve onların ne istediğini bilen bir yapı oluşturduğumuzu da çok iyi biliyorum. O yüzden müsterif olsunlar, bu yapılan oyunların hepsini inşallah biz bozacağız. Tabii ki saha içinde bozacağız. Saha içinde göstermemiz gerekenler var. Saha içinde ben inanıyorum ivedilikle bunun karşılığını veren bir takım, daha sonra da bizim yapacağımız gündeme dair açıklamalarla süreci doğru yöneteceğimize inanıyorum. Bizim görevimiz bu. Biz zaten işler iyi gittiğinde devreye girmek için burada olmadık, bazen işler kötü gittiğinde devreye girmek için buradayız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."

"BU TAKIM İYİ BİR TAKIM"

"Herkes müsterih olsun. Yeter ki biz bir olalım, beraber olalım. Bu takım iyi bir takım. Futbolcuların hepsi camianın, taraftarın onlardan ne istediğini biliyor. Ancak aynı zamanda da bu desteği bekliyor. Kötü günde bu desteği bekliyor. Ben camiamızın bu anlamda kötü günlerde birçok desteği göstermiş bir taraftarı olduğunu biliyorum. Benim de kötü oynadığım zamanlarda en büyük isteğim taraftarın bana destek olmasıydı. Oyuncularımız da benimle yaptıkları konuşmalarda naçizane taraftarımızın onların yanında olmasını bekliyorlar. Ben de futbolcularımıza şunu söyledim. Bundan şüpheniz olmasın. En kötü günde bile Fenerbahçe taraftarı oyuncusuna, hocasına sahip çıkacaktır. Ben çok iyi bir takımımızın ve hocamızın olduğunu düşünüyorum. Tekrar bunu dile de getiriyorum."

"FENERBAHÇE TAKIMI TARAFTARININ BU TAKIMA, HOCASINA SAHİP ÇIKMASI GEREKİR"

"Kazanmada ve kaybetmede birliktelikler çok önemli. Kazandığın zaman zaten birlikte olmak çok kolaydır. Kaybettiğinde birlikte olmak büyük takımlara, hele Fenerbahçe gibi bu kadar sıkıntılara maruz kalmış camialara daha çok yakışıyor. Ben Fenerbahçe’yi gerçekten çok seviyorum. Fenerbahçe’nin her türlü sıkıntıda nasıl birleştiğine yıllarca şahit oldum. O yüzden ortada bir panik, ortada bir sıkıntı gösterilmeye çalışıldığı gibi olmasa dahi söyleyebileceğim gerçekten Fenerbahçe takımı taraftarının bu takıma, hocasına sahip çıkmasıdır. O taraftarın büyüklüğüne de zaten bu yakışır."

"FENERBAHÇE BİZİM ÖNCELİĞİMİZ"

"Biz her haftayı planlayarak, her hafta sonrası yaptıklarımızı planlayarak toplantılar yapıyoruz. Yaptığımız görev icabıyla sadece Fenerbahçe takımına transfer yapmak, oyuncu getirmek, bu planlamalarla uğraşmak değil; bizim bundan çok daha önemli yaptığımız işlerimiz var. Bir gün başka bir programda ne yaptığımızı, ne yapmadığımızı daha detaylı anlatırız. Sanki görevimiz sadece Fenerbahçe’ye transfer yapmakmış gibi bir algı olmasın. Biz Fenerbahçe için birçok sevgimizden vazgeçtik, birçok duygumuzdan vazgeçtik. Hiçbir zaman gururumuzu Fenerbahçe’nin önüne koymadık. Şu an mevcut çalışan futbolcularımız, hocamız, ben ve Samandıra’da kim varsa Fenerbahçe bizim önceliğimiz. Fenerbahçe bizim gururumuzun da önündedir. O yüzden elimizden geldiğince Fenerbahçe’nin başarısı için mücadele etmeye çalışacağız. Mücadeleye devam edeceğiz. Taraftarımızın takımımıza desteğe devam etmesi en büyük arzum ve isteğim."

"YAPMAMIZ GEREKEN BİR OLMAK, BERABER OLMAK"

"Biz de hakimiz, oyuncular da hakim. Denizli maçı öncesi 10-15 metrekare bir odanın içinde 25 futbolcu takım adına toplantı yapabiliyorsa, kendi adına herkes duygularını net bir şekilde ifade edebiliyorsa bu takım zaten başaracak güçtedir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Yeter ki bu oluşturulan suni ortamı bizim yapmadığımızı, sanki şampiyon olmuş havasını bizim yapmadığımızı ve şu an oluşturulan ortamı da bizim yapmadığımızı fark eden bir camiamız ve taraftarımız olsun. Lütfen samimi ve tertemiz duygularla Fenerbahçe’ye bağlanmış herkes cümlelerimize önem versinler, değer versinler. Biz onların duygularına, sevinçlerine ve üzüntülerine çok önem veriyoruz. Yapmamız gereken de bir olmak, beraber olmaktır. Hepsinden rica ediyorum."

Kaynak: DHA

fenerbahçe