2050 tahminleri korkuttu! Çocuklar için karanlık gelecek

21. yüzyılın ilk çeyreği biterken UNICEF'in hazırladığı "Dünya Çocuklarının Durumu 2024 Raporu", 2050 yılına yönelik karamsar tahminlerde bulunuyor. İklime bağlı sorunların merkezinde yer aldığı araştırmada demografik değişimler ve yeni teknolojilerin çocukların geleceğini nasıl etkileyeceği üzerinde duruluyor. Raporda muhtemel kriz bölgeleri ile ilgili tahminler yer alırken 2050 yılında küresel çocuk nüfusunun 2,3 milyar civarında olacağı belirtiliyor. Çocuk nüfusunun en fazla Doğu ve Güney Afrika'da artacağı belirtilirken bu bölgelerin halihazırda çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı hatırlatılıyor.

SOLUNUM ZORLAŞACAK

Raporda çocukların 2050 yılının iklim koşullarında yaşayacağı muhtemel sorunlar için şu ifadelere yer veriliyor: “Çocukların gelişmekte olan vücutları; akciğerleri ve bağışıklık sistemleri kirliliğe karşı savunmasızdır. Solunumları üzerindeki etkisi ömür boyu sürebilir. Öte yandan artan sıcaklıklar sıtma, dang humması ve zika gibi hastalıkların yayılmasına daha da etkili olacak. Özellikle 5 yaşın altında çocuklar için önemli bir ölüm nedeni su kaynaklı hastalıklar olacak. Aşırı hava koşulları gıdaya erişimi sınırlayacak. Gıda güvensizliği, iklimle bağlantılı felaketler çaresizlik, travma ve kaygı nedeniyle ruhsal sorunları da artıracak.”

DİJİTAL DIŞLANMA

Teknolojideki gelişmelerin 2050 yılında çocukları nasıl etkileyeceği üzerinde durulan raporda şunlar yer aldı: "Yüksek gelirli ülkelerde internete bağlı olanların oranı yüzde 95. Ancak düşük gelirli ülkelerde bu oran sadece yüzde 26. Altyapı sınırlamaları, yüksek maliyetler dijitalleşmeyi engellerken, bu dijital dışlanma mevcut eşitsizlikleri daha da kötüleştirebilir. Özellikle Afrika gibi çocuk nüfusunun hızla arttığı bölgelerde bu durum daha da kötü sonuçlar doğurabilir.” Yapay zeka ve nöro-teknolojinin kişiselleştirilmiş eğitime olanak sağladığı, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinin çocukların yaşamlarını olumlu etkilediği belirtilirken bunlara erişimin sınırlı olması da olumsuz bir durum olarak ifade ediliyor. Bu durumun sistematik bir ayrımcılığa neden olduğu kaydediliyor.

CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ

Raporda cinsiyet eşitliği konusunda çocukların 2050 yılında daha iyi bir durumda olacağı belirtilirken: “Küresel düzeyde cinsiyet eşitsizliğinin çocuk yaşamında daha az öne çıkan bir unsur olacağı öngörülüyor. Yine de pek çok çocuğun önemli düzeyde cinsiyet ayrımının olduğu toplumlarda yaşayacağı tahmin ediliyor. 2050'lerde, özellikle Doğu ve Güney Afrika ile Batı ve Orta Afrika'da eşitsizlik artacak” ifadelerine yer veriliyor. 

İKLİM DİRENCİ

Raporda çocuklar için 2050 yılına nasıl hazırlanılması gerektiği ile ilgili bilgiler ise şöyle sıralanıyor: “İklim direnci okullar da dahil olmak üzere yerel planlama ve altyapıya entegre edilmeli. Sağlık sistemleri, sosyal destekler, su sanitasyonu ve hijyen hizmetleri ile birlikte çocukları sürdürülebilir bir gelecek inşa etme konusunda donatmak için iklim eğitimine yatırım yapılmalı. Çocukların ihtiyaçları ulusal planlarda yer almalı. Yenilenebilir enerjiye 2030 yılına kadar yatırım yapılmalı. Atık yönetimi güçlendirilerek kirlilikle mücadele edilmeli.”

[email protected] 

Kaynak: Web Özel