Tatlı krizlerine son vermenin 8 etkili yolu
'Tatlı krizleri' çoğu kişinin çözüm bulmakta zorluk çektiği sorunlardan biri. Üstelik önemli sağlık sorunlarına da neden olabiliyor. Peki, tatlı krizlerine kalıcı çözüm bulmak için beslenme alışkanlıklarında nelere dikkat etmek gerekiyor?
Zaman zaman yaşanan tatlı krizleri sorun oluşturmazken, ataklar sıklaştığında zamanla kilo alımına, yorgunluk hissine, öfke ataklarına, uyku bozukluklarına, hatta insülin direnci, diyabet, kalp-damar hastalıkları ve karaciğer yağlanması gibi sağlık problemlerine yol açabiliyor. Dolayısıyla tatlı krizlerine 'dur' dememiz hem fiziksel hem ruhsal sağlığımız için çok önemli. Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit tatlı krizlerinde öncelikle altta yatan etkenin tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, o anlarda etkili olabilecek 8 önlemi anlattı.
1- KOMPLEKS KARBONHİDRATLARA YÖNELİN
Rafine un, pirinç, patates, mısır, kestane gibi nişasta içeriği yüksek olan besinler ve şeker ile şeker içeriği yüksek her türlü yiyecek ve içecek, basit karbonhidratlar grubunda yer alıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit, basit karbonhidratların sindirim kanalından çok hızlı emilerek kana karışmaları nedeniyle kan şekeri ve insülin seviyelerinin hızla yükselmesine yol açtığı uyarısında bulunarak, “Hızla yükselen insülin seviyesi de kan şekerinin kısa zamanda düşmesine, buna bağlı olarak tokluk süresinin kısalmasına ve tekrar tatlı besinler tüketme isteğine neden oluyor. Dolayısıyla beslenmenizde tam tahıllar, kepekli pirinç, bulgur, kepekli makarna, yulaf ve kuru baklagiller gibi kompleks karbonhidrat kaynaklarına yer vererek daha uzun süren tokluk sağlayabilir, yemekten sonra tatlı isteğinin önüne geçebilirsiniz” diyor.
2 - ÇOK DÜŞÜK KALORİLİ BESLENMEYİN
Özellikle kilo kontrolü sağlamak isteyen kişilerin yaptıkları hataların başında çok düşük enerji, yani kalori almak ve bir besin grubunu tümüyle beslenme listesinden çıkarmak geliyor. "Uzun süre çok düşük enerji almanız durumunda, vücudunuz enerji depolarını korumak adına, çareyi yağ hücrelerinden salınan iştah hormonlarını artırmakta buluyor" uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit şu bilgileri veriyor: "Bu durum, vücudun en hızlı biçimde enerji sağlayabileceğini bildiği yüksek karbonhidrat içeren besinlere olan ilginin artmasına yol açıyor ve tatlı krizleri baş gösteriyor. Proteinler ile yağlar karbonhidratlara göre daha yavaş sindirildikleri için uzun süreli tokluk sağlıyor. Yetersiz tüketilmeleri durumunda çabuk acıkma ve öğünden hemen sonra tatlı bir şeyler tüketme isteği oluşuyor. Bu nedenle yeterli enerji almaya ve besin öğelerini dengeli bir biçimde tüketmeye özen gösterin."
3 - POSA TÜKETİMİNİZİ ARTIRIN
Posa, yani diyet liflerinin sağlığa pek çok faydası mevcut. Posa içeren besinler midenin boşalmasını geciktirerek daha uzun süre tok kalmanıza yardımcı oluyor. Aynı zamanda besinlerin kana daha yavaş karışmasını sağlayarak kan şekeri ve insülin seviyelerinin hızlı yükselmesinin önüne geçiyor. Posa tüketiminizi artırmak için tam tahıllı veya kepekli ürünler tercih etmeye, ana yemeklerde mutlaka sebze yemeği ve salatalara yer vermeye, her gün 1-2 porsiyon meyve tüketmeye, haftalık menünüze en az 2 öğün kuru baklagilleri eklemeye dikkat edin.