Miyop nesli geliyor! Sebebi malum...
Her geçen gün daha çok çocuğun gözlük kullandığını fark ettiyseniz, haksız değilsiniz. Miyop, çocuklarda giderek yaygınlaşıyor. Genetik yatkınlıkla veya çok çalışmayla alakalı olduğu düşünülen miyopluğun görülme yaşı giderek düşüyor. Uzmanlar 'miyop nesli'ne dair uyarılarda bulunuyor...
1980'ler ve '90'larda doğan neslin büyüklerinden en çok duyduğu ikazlardan biri, “Televizyonu o kadar yakından izleme, gözlerin bozulur!” cümlesiydi. Fakat artık teknoloji daha da gelişti ve ekranlar her yerde, dolayısıyla bir çocuğu ekrandan uzak tutmak neredeyse imkansız. Teknoloji, iletişimi ve ulaşımı kolaylaştırıp, uzaktan eğitim gibi imkanlarla hayatlarımızı kolaylaştırıyor. Ancak uzmanlar özellikle ekrana bakma süresinin ve mesafesinin göz sağlığını etkilediğini belirterek, 'miyop neslinin' gelmekte olduğuna dikkat çekiyor.
MİYOP ABD VE ÇİN'DE ULUSAL SAĞLIK PROBLEMİ
Miyop, kişilerde uzağı görme yetisinin azalması demek. Tedavisi olmayan bu hastalıkta sadece miyopluğun ilerlemesinin önüne geçilebiliyor. Çocuklarda genelde 6-13 yaşları arasında ortaya çıkabiliyor. Belirtileri arasında ise, okulda yazı tahtasında yazanları net görememe, televizyona veya telefona yakından bakma ve gözleri sık ovalama gibi davranışlar yer alıyor.
2000'li yılların başında ABD'de 12-54 yaş arası kişilerin yüzde 42'si miyoptu. 30 sene sonra ise dünya nüfusunun yüzde 50'sinin miyop olması bekleniyor. Özellikle 2020'de miyop çocuk sayısının ciddi şekilde arttığı ifade ediliyor. Covid-19 pandemisi karantinalarında dünya çapında pek çok çocuk online derslere katılabilmek için bilgisayar, tablet ve cep telefonu gibi cihazlar kullandı.
Diğer yandan, Amerikan Göz Hekimliği Akademisi, 2019'da miyopluğu acil ulusal sağlık problemi olarak tanımlayarak, bir çalışma grubu oluşturdu.
Özellikle Asya'da miyopluğun genetik olduğu kanısı hakimken, çevresel faktörlerin etkileri son yıllarda daha da ciddiye alınmaya başlandı. Miyop çocuk sayısının alarm seviyelerine çıktığı Çin de miyopluğu ulusal sağlık sorunu olarak kabul etti. Ülkede, 2030 yılına kadar 6 yaşındaki çocuklarda miyopluk oranının yüzde 3 seviyesine düşürülmesi yönünde çalışmalar yürütülüyor. İlkokullarda yazılı sınavlara sınırlama getirme ve video oyunlarını kısıtlama gibi önlemler hayata geçiriliyor. Hatta bazı okullar, öğrencilerin defter-kitaplarına çok yaklaşmasını engelleyebilmek adına sıralara metal parmaklıklar yerleştirmeye başladı.
Avrupa'da ise, çocukların uzağı görebilmek için ebeveynlerinden ve büyük anne-babalarından daha fazla gözlük kullandığı belirtiliyor.
Miyopluğun en az göründüğü yer ise, Afrika'daki gelişen ülkeler ile Güney Amerika.
20 DAKİKA EKRAN MOLASI
Göz hastalıkları ve retina cerrahisi uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, 2050'de dünya nüfusunun yüzde 50'sinin miyop olmasının beklendiğine işaret ediyor. “Miyopta genetik faktörlerin yanı sıra, sebepleri tam bilinmese de çevresel faktörler de etkili” diyen Nur Acar Göçgil, “Kapalı alanda uzun süre kalınması, bakış mesafesi, uzun süreli çalışma gibi faktörler miyopluğa neden olabiliyor” ifadelerine yer vermekte.
Miyopluğun ekrana çok uzun süre bakmanın sonuçlarından biri olduğuna dikkat çeken Göçgil, çocukların ekranlarda çok uzun süre, hızlı hareket eden objeleri izlediğine vurgu yapıyor. “Çocuklarda miyop özellikle pandemide arttı. Ayrıca anne-babalar çocuklara rol model oluyor, çocuklar ebeveynlerinin ellerinde sürekli ekran görüyorlar. Biz büyürken bu ekranlar bu kadar yaygın değildi” değerlendirmesini yapıyor.
Ekran boyu değiştikçe ekrana bakma mesafesinin değişmediğini kaydeden Göçgil, cep telefonlarına daha yakından bakılmasının tehlike doğurduğunu aktartıyor.
Göçgil, miyopluğun önüne geçilebilmesi için ise günde en az iki saat gün ışığında vakit harcanması gerektiğine vurgu yaparak, gün ışığı almanın miyop başlangıcını engellediğini belirtiyor. Ekranlara en az 30 santimetre mesafeden bakılması gerektiğini dile getiren Göçgil, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“20 dakikada bir, 6 metre uzağa 20 saniye bakılarak ekran ve okuma molası verilmeli. Ayrıca miyop derecesine uygun gözlük kullanılması gerekiyor.”
Göz hekimi Liandra Jung ise, insanların eskiden avcı ve toplayıcı olduğunu, hayatlarının da yemek bulabilmek için keskin görüş yeteneklerine dayandığını belirtiyor. Jung, “Şimdi modern hayatta 'yakın plan' ve iç mekanlarda yaşıyoruz. Yemeğe ulaşmak için telefonumuzdan sipariş veriyoruz” diyor.
Ek kaynaklar: The Atlantic, Global Times, Amerikan Göz Hekimliği Akademisi
Kaynak: Web Özel