Mama kutuplaşması... Vegan kedi olur mu?

Evinde kedi, köpek gibi etçil hayvan besleyen veganlar pet dostlarına ne yedirecekleri konusunda kararsız kalıyor. Veganların bu sorunundan hareket eden “VegPet” adlı bir kuruluş “Vegan kedi-köpek” maması üretti. “Havyan sömürüsüne karşı çıkarak”, “hayvanların yaşam hakkını savunarak” yüzde yüz bitkisel mamalar ürettiklerini açıklayan kuruluş, “Evcil dostunuzun hayatta kalmak ve sağlıklı olmak için ete ihtiyacı olmadığını biliyoruz” diyor. Ancak haberglobal.com.tr'ye değerlendirmede bulunan veteriner hekimler aynı fikirde değil. Veterinerler kedi ve köpek gibi etçil hayvanların vegan mamalarla beslenmesine kesinlikle karşı çıkıyor.

CANLILARIN YAŞAM HAKKINA SAYGI

Söz konusu kuruluşa göre, etobur hayvanların vegan beslenmesinde hareket noktasını evcil hayvanların insan yaşamına uyum sağlamış olmaları oluşturuyor. Hayvanların kendilerine özel yatakları, oyuncakları olması, temizlenmek için yıkanmaları, vahşi yaşamdan uzakta, aile üyeleriyle bir arada olmaları yaşamlarını zaten değiştiriyor. Çoğu evcil havyanın ailede pişirilen yemeklerden yemeleri de onları bitkisel bazlı beslenmeye uygun hale getiriyor.
Kuruluşa göre önemli olan, “besin bileşenlerini doğru oranlarda yapısında bulunduran vegan kedi ve köpek mamalarını tercih etmek.” Açıklamada, “Vegan kedi ve köpek maması ürünlerimiz, proteinlerin mükemmel emilimini sağlayan, miktar ve kalite olarak gerekli tüm yapısal amino asitleri içeriyor. Ayrıca vegan mamalarımız Omega 3 ve Omega 6 (bitkisel kaynaklardan) ile zenginleştirilmiştir” deniliyor.

HAYVAN SİZİN YAŞAM TARZINIZA UYAMAZ

Ancak veteriner hekimler, evdeki etçil hayvanların bitkisel bazlı beslenmesine itiraz ediyor. Veteriner Abdurrahim Acar 'haberglobal.comtr'ye şu açıklamaları yaptı: “Etik bulmuyorum. Sahibinin yaşam tarzına kedi ya da köpek uyacak diye bir şey yok. Sonuçta bu hayvanlar doğal yaşamlarında avlanarak besleniyorlar. İnsanlar hem et hem bitki tüketebiliyor ancak bunlar hayvansal proteinle beslenen canlılar. Onlar konuşamadıkları için görüşlerini soramıyorsunuz. Her mamada her besinde belli oranda protein, karbonhidrat içeriği dengelenmeye çalışılıyor. Ama hayvansal proteini bitkisel olarak dengelemeye çalıştığınız zaman problemler çıkıyor. Örnek verirsek, soya fasülyesiyle kırmızı etin protein değerleri birbirine yakın aslında. Ama soya fasülyesiyle kırmızı et tüketmek arasında dünya kadar fark var.”

VEGANLIK KEDİLERİN DOĞASINA AYKIRI

Veteriner Hekim Vusem Denizmen Şekerci, “İsteyen istediği gibi beslenebilir elbette ama bu hayvanlar doğaları gereği etçildirler" derken, şu görüşleri dile getirdi: "Biz evde kendimiz besleyip doğalarına aykırı bir duruma sebebiyet veriyoruz. Ben önermiyorum, sonuçta doğası gereği nasıl beslenmesi gerekiyorsa öyle beslenmeli."

Veteriner Hekim Hüseyin Çaylak da “Bu hayvanlar yaradılışları gereği etçildirler. Kedi ve köpeklerin bağırsaklarındaki enzimler de tamamen etçil beslenmeye uygundur. Hazırlanan diyetlerin doğalarına uygun olması gerekiyor. Kedigillerin doğadaki hayatta kalma mücadeleleri buna uygun olarak şekillenmiştir. Evrimleşmeleri bu doğrultudadır” açıklamasını yaptı.

BU DURUM VEGANLIĞIN PARADOKSU

Vegan beslenme konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan Doktor Suat Erus'a göre evcil hayvanların vegan beslenmesi veganlar için bir paradoks: “Kediler doğada yaşayan etçil hayvanlar. Fakat biz onları evcilleştirdik. Şimdi de onları doğalarına uygun olarak beslememiz gerekiyor. Evde pişen yemeklerle vegan beslemeye çalışırsanız bazı aminoasitlerden, minerallerden eksik kalabiliyorlar. Bazı mama firmaları bunu sağlıyorlar ama buradaki esas, bu ikileme düşülmesinin sebebi kedilerin evde besleniyor olması. Bu da bir çelişki doğuruyor. Bu veganlığın paradokslarından bir tanesi.”

ARAŞTIRMALAR SÜRMELİ 

Vegan Derneği Türkiye Kurucu Başkanı Ebru Arıman ise doğru planlama ve düzenli kontrol ile evcil hayvanların da vegan beslenmelerinin önünün açılması gerektiğini belirterek, "Bilimin bugün geldiği noktada, besleyici, içerik açısından zengin ve veterinerlik tıbbı kullanılarak oluşturulmuş vegan bir beslenme biçiminin benimsenmesi, gıda endüstrisinde sömürülen hayvanların maruz kaldığı tecavüz, taciz, şiddet ve acıya ortak olmayacaktır. Aynı zamanda gezegen için de daha temiz bir ayak izi bırakacağı için bu alandaki çalışma ve araştırmalara devam edilmelidir" dedi. 

[email protected]

Kaynak: Web Özel