Acil servisler polikliniğe mi döndü? 'Beynimde bir problem var baktırayım...'

Polikliniklerde randevu bulmak zorlaştıkça vatandaş hızlıca muayene olabilmek için çeşitli gerekçelerle acil servislerin yolunu tutuyor. Acillere başvuranların sayısında yaşlı vatandaşlar dikkat çekiyor. Kimisi beynindeki probleme baktırmak istiyor, kimisi önceki gün olan kaza sonrası acile geliyor. 

📌Peki İstanbul'un en yoğun devlet hastanelerindeki acil servislerde son durum ne?
📌Gelen hastaların şikayetleri neler? 
📌Problem nasıl çözülür?

'RANDEVU İLE UĞRAŞMAYAYIM...'

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'nin acil servisindeyiz. Genelde bu hastanede yeşil alanda daha çok hasta göze çarpıyor, genellikle yaşlılar var.

Herkes işinin acele olduğunu söylüyor. Kulağında uzun zamandır ağrı olduğunu söyleyen yaşlı Mehmet Amca, "Acile gidersem hemen bakılır dedim. Şimdi randevu almakla nasıl uğraşayım" diyor. Bu arada acilde görevli genç bir hemşire, "Poliklinikten randevu alması gereken vatandaştan, elindeki küçük bir çizik olana kadar herkes acil servislere akın ediyor. Bir de burada tartışmalar ve kavgalara şahit oluyoruz" şeklinde dert yanıyor.

'BEYNİMDEN PROBLEMİM VAR, BAKTIRAYIM'

İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servisi ise öğle saatlerinde bile oldukça kalabalık. Hastaların isminin yazılı olduğu takip ekranında genç hastalar çoğunlukta yer alıyor. Genelde gece kalabalıklığına alışkın olunan bu hastanenin acil servisinde öğle saatlerine rağmen kalabalık göze çarpıyor. Kayıt alan görevlilerin yanında durduğumuzda, hastaların şikayetlerini dinliyoruz.

Bankoya gelen erkek genç hastalardan biri, "Kafamda bir haftadır ağrı var, baktırmaya geldim" derken, görevli, "Peki poliklinikten bir randevu aldınız mı?" diye sordu. Hasta ise, "Hayır direkt acile geldim" diyor.

Yaşlı bir kadın ise araba çarptığını söyleyip, "Dün akşam araba vurdu dizlerimde ağrı var. Hastaneye gitmedim. Geçer dedim geçmedi" dedi. Bir başka erkek hasta ise, "Beynimden problemim var, garanti olsun diye baktırayım dedim" ifadelerini kullandı.

Görevli barkod verip triyaja yönlendirdi. Daha sonra, "Her gün daha ne kadar acayip bahanelerle gelecekler acaba acil servise" şeklinde konuştu.

"POLİKLİNİKTE ÇÖZÜLECEK SORUNLAR..."

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi acil servisi öğleden sonra, diğer acillere oranla biraz daha sakin. Yeşil alanda çok fazla hasta var. Konuştuğumuz bir sağlık çalışanı, "Şu anda gördüğünüz en normal halimiz. Poliklinikte çözülecek bir problemin acil servise getirilmesi buradaki iş yükünü de çoğaltıyor" dedi.

İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek acil servislerin meşgul edilmesi sorununun her hastanede olduğunu belirterek, vatandaşların acilleri kalabalıklaştırma sebeplerini şöyle aktarıyor:

👨‍⚕️Randevu almadan muayene olma.

👨‍⚕️Gün içinde iş yerinden izin almadan akşam muayene olma.

👨‍⚕️Acilde katkı payı kesilmemesi.

Tükek sözlerini, "Hastalar gergin oluyor, 'Sen acilsin-değilsin' tartışmaları sağlık çalışanına şiddetle son buluyor. Bu soruna çare bulunması gerekiyor" diyerek tamamladı.

Türkiye Adli Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Serkan Yılmaz, birinci basamak olan aile hekimliğinin kullanılmamasının acil servislerin doluluğuna yol açtığını belirtiyor. Yılmaz, "Şu anda koruyucu birinci basamak olan aile hekimliği kullanımı o kadar azaldı ki oradan taşan yük acil servislere binmiş durumda" diyor.

Yılmaz Dünya Sağlık Örgütü kriterlerine göre bir hasta ile doktorun 20 dakika ilgilenmesi gerektiğini söylerken Türkiye'de bu sürenin 5 dakikaya kadar indiğini aktardı. Yılmaz, "Günde 200 kişi bakılan bir poliklinikte, tabi ki zaman yetmiyor bir kısmı acil servislere başvuruyor" diye konuştu.

'BAZEN 3-4 DOKTOR BİR KAZAYA BAKAR'

Yılmaz, her yıl ülkemizin nüfusunun en az iki katı kadar kişinin acile gittiğini belirterek, "İnsanların kafasında bir poliklinik algısı var. "Ben bir an önce muayene mi olayım" diyor. Ama acil serviste böyle işlemiyor. Trafik kazası geldiğinde bazen 3-4 doktor ilgileniyoruz." Yılmaz'a göre şu an acil servislerdeki iş yoğunluğunun yüzde 80'i acillik vakalar için değil.

cihat.aslan@haberglobal.com.tr

'Çocuğumu özledim görebilir miyim?' 'Babası kim, söyler misiniz?'Gündem

Kaynak: Web Özel