Nusret'in Londra'daki restoranında neler oluyor?
Nusret Gökçe 19'uncu restoranını Londra'da sessiz sedasız açtı. İngilizler restoranın açıldığını sosyal medyada paylaşılan yüklü adisyonlardan anladı. Yemek eleştirmenlerinin ortak kararı: Lezzetli ama pahalı...
Türkiye’den hangi isim dünyada meşhurluktan sokakta yürüyemez? Bunu bir düşünün. 2021 için akla ilk gelen isimlerden biri ünlü kasap Nusret Gökçe olabilir. Sosyal medyada yarattığı Salt Bae kimliği ve dünya çapında ünlü kim varsa onlar için et servisi yapması ile tanınan Nusret Gökçe, 19. restoranını Londra’da açtı.
Restoran mayıs ayında açılacak olmasına rağmen pandemi sebebiyle açılış 27 Eylül’e ertelendi. Lokantanın kapılarını aralaması ile birlikte İngiltere’de gündeme oturdu.
Sert eleştiri geleneği ile ünlü İngiliz basını en kıdemli yemek eleştirmenlerini Londra, Knightsbridge’deki Nusret’e göndermeye başladı. Telegraph gazetesinin restoran eleştirmeni William Sitwell 315 pounda (3773 TL) sipariş ettiği bifteğin menüdeki en pahalı ürün olmamasına şaşkın, gözü 635 poundluk (7607 TL) altın kaplama başka bir ete takılmış.
PAYLAŞIM DIŞINDA TANITIM YAPILMADI
Nusret’in Londra restoranı açılmadan önce hiçbir tanıtım yapılmadı, PR şirketleri gazeteleri aramadı, basına özel bir tadım günü yapılmadı ve restoran bir anda pat diye açıldı. (Gökçe açılıştan bir gün önce Instagram'dan duyuru yapmıştı) Restoranın açıldığı hesap ödeyenlerin adisyonlarını sosyal medyada paylaşmasıyla ortaya çıktı.
Sitwell’in izlenimlerine devam edelim. Sekiz kişilik bir grup 1.812 poundluk (21.707 TL) hesap ödemiş. Bu hesaba 100 dolarlık ‘altın burger’ ve tanesini 11 pounda içtikleri dört enerji içeceği de dahil. Restoran internetten rezervasyon almıyor, bu Londralılar için alışılmadık bir şey.
Restorana girince resepsiyonda dört genç kadın karşılıyor. Yazar bu kadar çok restoran çalışanına uzun süredir rastlamadığını söylüyor. Basılı menü yok, QR kodlar ile yiyecek seçeneklerine ulaşılıyor.
İki kişi için sipariş edilen Waygu bifteği 315 pound (3773 TL) ve 450 gram ağırlığında. Garson, “Altın yapraklara kaplayıp öyle servis ediyoruz” diyor. Masadakiler heyecanla “Nusret gelip etimizi kesecek mi?” diye soruyorlar. Garson, “Korkarım buna söz veremem” diyor. Uzun bir yoldan geldiğini söyleyen yemek eleştirmeni Nusret Gökçe’yi ikna etmesi için garsonu sıkıştırıyor.
'MÜKEMMELDİ AMA...'
Sitwell’e göre mekandakilerin çoğu Orta Doğu çok sıcak olduğu için bu mevsimlerde Londra’ya kaçan zenginlerden oluşuyor. Nusret onlara yabancı değil, Dubai’deki restoranında adım atacak yer yok.
Ana yemeğin gelmesiyle birlikte Nusret masaya yaklaşıyor. Bir balet gibi masaya geliyor ve eldivenlerini eline oturtuyor. Eti keserken yemek eleştirmenine doğru bakıyor. Ve eleştirmenin beklediği şekilde et dilimini ağzına yerleştiriyor.
Sitwell eti tattıktan sonra şöyle diyor: Eti, yumuşak ve kremamsı bir ıspanak ve iyi bir patates cipsi eşliğinde yedik. Biftek mükemmeldi ama 300 pound eder miydi?
'KALİTEYE FİYAT KOYAMAZSINIZ'
Nusret, yemeğin ardından eleştirmen ile sohbet ederken, “Beş erkek kardeşim ve bir kız kardeşim var. Ailem çok fakirdi, bu yüzden eğitimimi bırakıp kasapta çalışmaya başladım” diyor. Eleştirmen fiyatların yüksek olup olmadığını sorduğunda ise, “Fiyatlar yüksek değil. Bu kalite. Ne yaptığımı önemsiyorum ve yeme deneyimini yükseltmek istiyorum. Kaliteye fiyat koyamazsınız. Şimdi Londra benim evim ve bir burgerci de açmak istiyorum” diyor.
Daily Mail’in restoran eleştirmeni Jain Moir de mekanı ziyaret ediyor. Salatının 23 pound olduğu restorandaki en ucuz şeyin Nusret’in 17 poundluk et kesme bıçağı olduğunu aktarıyor. Nusret masasına geldiğinde Moir’in telefonunu bir garsona uzatıyor, Nusret garsona 'İyi bir video çek' talimatını veriyor.
Moir inceleme yazısına şöyle devam ediyor:
Bütün masaya tuz ile duş aldırdı sonra bir Instagram yıldızı olarak selfie çekmemiz için yakınlaştı, elini sırtıma koydu. Sırrın ne diye sorduğumda “Bunu biraz düşüneyim” dedi ve etini kesmek için masanın diğer tarafında doğru süzüldü. Daha sonra masaya gelip başarısının sırrını, ‘Günde 20 saat çalışıyorum’ diyerek açıkladı.
Kaynaklar: The Telegraph, Daily Mail, Haberglobal.com.tr