Oyuncu Uraz Kaygılaroğlu'nun eski eşi Melis İşiten'e 'Dul kadına ev veremeyiz' şoku
Oyuncu Uraz Kaygılaroğlu'ndan 5 ay önce boşanan Melis İşiten, boşanma sonrası yaşadığı süreci anlattı.
Oyuncu Uraz Kaygılaroğlu'nun eski eşi Melis İşiten, Sabah Gazetesi'nden Özlem Avcı'ya konuştu. İşiten, boşanma sonrası yaşadıklarını paylaştı.
Boşanmış bir kadın olarak neler yaşadınız, niye boşandınız?
Severek ayrıldık derken biz Uraz'la çok aşık olup evlendik. Hızlı, tanıştıktan bir ay sonra evlendik. Ve hayatımızın beş senesi o aşk azalmadan geçti. Çok güzel şeyler yaşadık ve şahane bir kızımız Ada'mız var. Bir gün, bir noktada artık aramızdaki bağın, sevginin aşk değil başka bir şey olduğunu anladık. Birbirimize çok kıymet verdiğimiz konusunda aynı fikirdeyiz fakat ikimiz de boşanmayı becerememiş ailenin çocuklarıyız. İkimiz de boşanmaların travmaları ile büyümüş çocuklarıyız. Birbirimizi bu kadar seviyorken, bunu Ada'ya yapmamak için boşanma kararı aldık. Biraz daha deneyelim demedik. Başkalarına göre bizim yaptığımız kolay. İkimiz de bizi mutsuz edecek şeyin çocuğumuzu da mutsuz edeceğinin bilincinde olduğumuz için birbirimize olan sevgimiz asla bitmediği için, çocuğumuzu düşündük. Biz hayata ayrı evlerde üç kişi olarak devam etmek istedik. Şu anda iyiyiz. Halen kocaman bir aileyiz.
Boşandıktan sonra toplumda kadına bakış açısı maalesef bazen acımasız oluyor. Siz böyle bir tecrübe yaşadınız mı?
Çok şaşırdığım bir sürü şey yaşadım. Bir sürü kadın sarıp, sarmalarken, bir sürü kadın tarafından da eleştiriye maruz kalıyorsun. Bayağı kalbim kırıldı. Toplumsal olarak kadınlar yapıyor, erkekler bunu yapmıyor. Sen evliliğine sahip çıkamamış oluyorsun. Senin görevin o. Sen suçlu oluyorsun. Halbuki misyon olarak sadece kadın olarak böyle bir görevim yok. Onun dışında Bağdat Caddesi'nde oturuyorum. Baktığınız zaman İstanbul'un en modern kesimlerinden biri. Ev ararken, boşanmış, dul kadına ev vermeyiz gibi şeylerle karşılaştım ve çok şaşırdım. Halen bir tarafta böyle şeylerin kalması çok şaşırttı beni.
Beş yıl evlilikte bir dönüm noktası, ilişkiler bu noktada bitme noktasına geliyor...
Evliliğin de, anneliğin de, babalığın da biricik olduğunu düşünüyorum. Aşk da öyle. Aşka bakış açımız bir olmayabilir. Aşk bitti veya bitmedi demek, iki kişi adına tek kişinin konuşması olur. Aşk dönüşüyor. Her evlilikte dönüşüyor. İşte dönüşen şeyler mutlu olmak ve onunla devam etmek ya da dönüşen şeyin yetmemesi, mutsuz olmak bir tercih herhalde.
Uraz Bey ile anlaşamadığınız noktalar neydi?
Hiç bir anlaşamamazlık yok aslında. Birbirimizi çok iyi tanıdığımız için bir konuşmamızda, birbirimizi çok iyi duyduk, dinlemek değildi... Duyduk ve anladık ve artık evlililik kurumu içinde beraber kalmak istemediğimize karar verdik.
KIZIMIN VARLIĞI EN BÜYÜK GÜCÜM
Bir aylık bir tanışma ile yeniden biriyle evlenir misiniz?
Yaşamadığım hiç bir şeyden pişman değilim Uraz'la ilgili. İyi ki Uraz'dı evlendiğim kişi. İyi ki Ada oldu. Bundan sonra da Uraz benim hayat arkadaşım olacak. En büyük destekçim.
Evlilik fobisi oluştu mu sizde?
Yok. İyi ki yaşadım, en güzeli ile yaşadım. Bugün evlenir misin? sorusuna şu an asla diyebilirim ama ilerisi ne olur bilemem. Ama boşanmış bir kadın olarak yanımda kızımın varlığı çok büyük şans. Hayattaki en büyük gücüm kuvvetim.
Ada boşanmadan etkilendi mi?
Çok şükür hiç etkilenmedi. Kimse inanmıyor ama biz dışarıya rol yapmadık çocuk enerjisi bizi güçlü kıldı. Ada için tek fark iki ayrı ev olması. Adayı alıp verirken de sevgi saygı çevresinde birbirimize sarılıyoruz. Anne egosuna hiç yenilmedim. 30 yaşında Melis'im, Ada üç yaşında ama inanın ondan çok şey öğreniyorum.