Mehmet Ali Erbil yıllar sonra itiraf etti: O fotoğraflar hataydı!
Sağlık açısından yaşadığı zor günleri geride bırakıp ekranlara dönemeye hazırlanan Mehmet Ali Erbil, özel hayatıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.
Kaçış sendromu hastalığı nedeniyle 235 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu olan Mehmet Ali Erbil, sağlık açısından sıkıntılı günlerini geride bıraktı.
Ünlü şovmen hayranlarından gelen yoğun istek üzerine Çarkıfelek programıyla ekranlara geri döneceğini açıkladı.
İzleyicilerin karşısına fenomen yarışma programıyla çıkmak için gün sayan 64 yaşındaki Mehmet Ali Erbil, Günaydın'dan Tuba Kalçık'a çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte Mehmet Ali Erbil'in röportajından öne çıkan bölümler...
Yaşadığınız zorlu süreç manevi dünyanızı nasıl etkiledi?
Maneviyatımı derinden etkiledi yaşadıklarım. Yoğun bakımdayken damadım başımda dua ediyordu. Ben de bilmediğim duaları tekrar ediyordum. Yaşadığım bu hastalık süreciyle tekrar Allah'a bağlandım. Hastalık öncesi bağım zayıftı. Şimdi inancım çok kuvvetlendi...
Yaşadığım her şey kader. Kimin aklına gelirdi benim gibi hareketli bir adamın bu duruma düşeceği. İnançlı şekilde dik durup bunun da üstesinden geleceğimi düşünüyorum. Sık sık türbeleri ziyarete gidiyorum. Dua ediyorum gittiğim türbelerde. En son Bursa'ya gittim mesela. İnsanlar beni görünce büyük ilgi gösterdi.
Hayatınıza çok kadın girdi ama Nefise Karatay’la ilişkiniz ve çektirdiğiniz fotoğraflarda çok konuşulmuştu.
Çok geride kaldı o ilişki. Şimdi evlendi, hep mutlu olsun isterim. O fotoğraflardan dolayı kendimi çok suçlu hissettim... O fotoğrafların çekilmesinde çok sorumluluğum var. Yurt dışında çiftler böyle fotoğraflar çektiriyordu o yıllarda. Biz de 'Türkiye'de yapalım' demiştik. Ama büyük pişmanlık yaşadım...
Ben o fotoğrafları Nefise ile evleneceğim diye çektirmiştim. Evlenmeyeceğimizi hiç düşünmemiştim ki. Zaten evlenmeyi düşünmediğim bir kadını öyle göstermeyi asla istemem. Büyük hataydı o fotoğrafları çektirmek.
Hastanede olduğunuz dönemde Nefise Karatay sizi aradı mı?
Nefise çok hayırlı bir insandır. Beni değil de kızım Sezin'i aramış, onunla konuşmuş. O vefalıdır, Allah onu hep mutlu etsin.
Yoğun çalışma temponuzun sağlığınızı olumsuz etkilediğini düşünüyor musunuz?
Olabilir. Türkiye'de iki kişi var kaçış sendromu hastalığı olan. Dünyada da 80 vaka var. Bir tane ilacı var hastalığın. O da atak geçirmemi engelliyor. Hastalığımı en çok stres tetikledi. Dört eş, üç çocuğun sorumluluğunu taşımak kolay değil...Eşlerimle (Muhsine Şehnaz Kamiloğlu, Nergis Kumbasar, Sedef Altuntaş, Tuğba Coşkun) ilişkilerim hep çok iyi oldu. Çok doğru kadınlarla evlenmişim. Onlara ne şiddet gösterdim ne kötü davrandım, hep çok kıymet verdim. Hastalığımda hep yanımdaydılar...
Ölümle burun buruna geldiğimde ilk eşim (Muhsine Şehnaz Kamiloğlu), 'Sen güçlüsün bunu atlatacaksın' diyordu. Haklı çıktı. Kızlarım da başımdan hiç ayrılmadı. Çok şanslı bir adamım. Ben de eşlerime ve çocuklarıma karşı bütün görevlerimi yerine getirdim. Vicdanım çok rahat.