Deniz Akkaya: Bekar bir annenin özel hayatı olamaz!
Haber Global ekranlarında yayınlanan Magazin Panorama ile ekranlara bomba gibi geri dönen Deniz Akkaya, hakkında merak ettiklerimizi her zaman olduğu gibi yüzde yüz filtresiz yanıtladı. RÖPORTAJ/DİDEM YENİAY
Ekranlardan bir süre uzak kalan ünlü model ve sunucu Deniz Akkaya, Haber Global ekranlarında yayınlanan Magazin Panorama ile geri döndü. "Kendime en yakışan iş, kanal ve partnerle buluştum" diyen Akkaya ile özel hayatından magazine kadar her şeyi konuştuk.
Bir süredir ekranlardan uzaktınız, Magazin Panorama ile geri dönmeye nasıl karar verdiniz?
Bu süreç içerisinde hayalimde olmayan, kendimi doğru konumlandıramayacağım çeşitli teklifler aldım. Seçilen değil, seçici olabilecek gücüm olduğu için çok şükür ki hiçbirine bulaşmadım. Magazin Panorama ile geri döndüm çünkü kendime en yakışan iş, kanal ve partnerle buluştum.
Seyirciden gelen tepkiler nasıl?
Ekranlardan uzak kaldığım dönemde televizyonlardaki yapımları seyredip kendime notlar aldım. Televizyon programlarında yapılması ve yapılmaması gereken şeyleri belirledim. Bu durum, televizyonculuk ile ilgili büyük değişimler yaşamamı sağladı. Magazinin de kendi içerisinde bir duruşu olmalı diyerek kendime bir dinamik oluşturdum. Bu hedefimin insanlara geçtiğini düşünüyorum çünkü beni sevmeyenler ya da antipatik bulanlar bile "tarafsız, çok yönlü bakış açısı barındırabilen bir program olmuş, bu tarz yapımları özlemiştik" dedi.
Magazin hayatınızın neresinde başlayıp neresinde bitiyor?
Magazinin gözümde futbol maçından farkı yok. Sonuç olarak 90. dakikada maç bitiyor. Holigan olmamak lazım... Magazin de bir yerde bitmeli, hayatın başka yerlerine taşınmamalı...
Cesur ve lafını esirgemeyen bir yapınız var. Hep böyle miydiniz?
Çocukluktan beri böyleyim, duruşum böyle... 'Oynamak' ile 'kendin olmak' arasında büyük bir fark var. Seyirci hangisi olduğunuzu zaten hemen anlıyor.
"MODERN ÇAĞIN ANNESİYİM"
Kızınız Ayşe ile şu an içinde bulunduğunuz dünyayı bizimle paylaşır mısınız?
Ayşe modern çağın çocuklarından biri, ben de modern çağın annesiyim. Kızım sayesinde günceli daha kolay takip ediyorum, ondan besleniyor, çok şey öğreniyorum. Kızımla yaşadığımız dünyada yüzümüz geleceğe dönük... Bu da beni her daim taze tutuyor.
Ayşe ile ilişkinizde kendi çocukluğunuzun yaralarını sarmaya çalıştığınız zamanlar oldu mu?
"Ben yapamadım, kızım yapsın" psikolojisi bende hiçbir zaman olmadı. Zaten ne mağaradan geliyorum ne de ailem bana şiddet uyguladı... Travmatik bir aile hikayem yok. Yine de olaylara küçük bir pencereden bakmıyorum. Köyde yaşamak zorunda değilim ama orada yaşayan bir insanın şehre bakarken neler hissettiğini anlayabiliyorum. Bu yetiyi de bana Ayşe kazandırdı. Onun sayesinde hayata çok yönlü bakabiliyorum.
"ÖZEL HAYATIMDAN VAZGEÇTİM"
Kızınızı tek başınıza büyütüyorsunuz... Bir röportajınızda, "yalnız anneliği önermiyorum" demiştiniz...
Çünkü çocuk için olması gereken masanın ayaklarının tam olması... Yani anne, baba ve aile büyükleri olmak zorunda... Tek başına çocuk yetiştirmeyi pompalamayı ve buna destek vermeyi doğru bulmuyorum. 'Bunu siz de yapın' demek, bana göre çocuğa zarar... Aile kurumunun, her ne kadar toplumumuzda ve dünyada altı boşalsa da gittiği yere kadar desteklenmesinden yanayım.
Son dönemde izlediğimiz, röportajlarını okuduğumuz Deniz Akkaya aşktan vazgeçip spora yönelmiş izlenimi veriyor. Bir erkeğin yerini spor doldurabiliyor mu?
Benim için doldurmak zorunda... Bekar anneliği önermiyorum çünkü bekar annelerin özel hayatı olamaz. Eğer dünyaya bir çocuk getirdiyseniz, önceliğiniz o olmalı... Bir annenin önceliği çocuğu olurken, renkli bir özel hayatı olmuyor.
Yani yeni bir ilişkiye kapılarınız kapalı mı?
Eskiden her şeye aynı anda yetişebileceğimi düşünürdüm ama son ilişkimden sonra çok yorulduğumu fark ettim. Yok öyle, her şeye yetişilmiyor. Bir şeylerden vazgeçmem gerekti... Ben de özel hayatımı seçtim... Kendimi kapatmış da değilim tabii... Hayatımda yeni bir ilişki olmasını istersem, bu sefer sporumdan fedakarlık yaparım ama çocuğumdan asla...
Evlilik kelimesine de mi uzaksınız? Evlenmeyi düşünüyor musunuz?
Evlilik kurumunun hizmet ettiği yer çocuktur. Bir daha çocuk yapmayı düşünmüyorum, niye evleneyim ki?
Bir röportajınızda, "Birilerini elinin tersiyle itip eve gitmenin egosu çok yüksek" demişsiniz... Bu farkındalık bir dönüm noktasıyla mı oluştu?
Ben Çerkez bir aileden geliyorum. Bizde kadın önde durur, erkeği kadın seçer... Ben böyle yetiştirildiğim için her zaman bu şekilde düşündüm. Her gördüğü hıyara tuzla koşan tipler bana tuhaf geliyor. Sinek kadar olsun kocam olsun, başımda dursun psikolojisini de anlamıyorum. Bu kadar mı yani? Kadınlar, "Beni beğendi" diye erkeklerin peşinden koşmamalı... Kadın daha değerli ve seçici olduğu için bir erkeği elinin tersiyle itip eve gidebilmeli...
Bir kadının en güzel yaşları 40'larıdır derler... Sizin için de öyle oldu mu?
Hayatımın en güzel döneminde olduğumu düşünüyordum ama dünyada en beğendiğim talk showcu Ellen Degeneres'in 62 yaşında olduğunu öğrenince fikrim değişti. Hem televizyonculuktaki kariyerinde en başarılı yıllarını yaşıyor hem de duruşuyla büyülüyor. Ellen'ı görünce benim de önümde daha 20 yıl var dedim. 60'lara geldiğimde bu sorunun cevabını eksiksiz verebileceğim.