KBI'nin sırlarını yazdılar, kuantum istihbaratın bilinmeyenleri

Kültür Sanat haberleri Yaşam Haberleri Bilim Haberleri Askeri teknoloji Teknoloji Haberleri Dünya haberleri MİT Kitap Yapay Zeka
KBI'nin sırlarını yazdılar, kuantum istihbaratın bilinmeyenleri

Yeni yayımlanan "Kuantum Boyutunda İstihbarat" adlı kitapta, istihbarat örgütlerinin uyguladıkları metafizik tekniklere yer verildi. Kitapta ABD’nin metafizik istihbarat çalışmaları amacıyla kullandığı Stanford Araştırma Enstitüsü'ne ait çarpıcı bilgiler de aktarılıyor.

İstihbarat dünyasının gelecekte nasıl şekilleneceğine ilişkin çok çarpıcı bir kitap yayımlandı. Prof.Dr.Ramazan Biçer ve Eda Alemdar’ın kaleme aldığı interdisipliner bir çalışma olan "Kuantum Boyutunda İstihbarat" adlı eser 'Hayy Kitap'tan çıktı. İnsan beyninin daha yüksek boyutları algılayabilecek kapasitede olduğunu ve bu nedenle yüksek bilince sahip olan insanların kuantum boyutunda istihbarat bilgileri elde edebileceğinin ele alındığı kitapta, istihbarat dünyasının uyguladığı ilginç yöntemler tek tek sıralandı. 

KUANTUM ETKİLEŞİMİ

Çok tartışılacak konuların ilk kez gündeme getirildiği kitapta, kuantum fiziği ve bilinci üzerinden istihbarat tekniklerine yer verilirken, yüksek bilinçli insanların beyin yapılarının kuantum süreçleriyle nasıl bir etkileşim içinde olduğu ve bu durumun istihbarat tekniklerine nasıl entegre edileceğine dikkat çekiliyor. Kitapta, yeni yaklaşımın klasik istihbarat anlayışını kökten değiştireceği belirtirken, modern istihbaratın geleceğinde kuantum mekanizmaları, metafizik ve mistik deneyimlerindaha fazla yer alacağının altı çiziliyor.

KBI'nin sırlarını yazdılar, kuantum istihbaratın bilinmeyenleri - Resim : 1
Biçer ve Alemdar ikilisnin kaleme aldığı eser Hayy Kitap'tan çıktı. 

BİTKİLERLE ETKİLEŞİM 

Kitapta dikkat çeken kısımlar arasında bitkilerin diğer canlılarla oluşturduğu ince elektromanyetik etkileşim yer alırken, şu saptamalar sıralanıyor:

"Oganizmaların akıllıca hareket etmesi için beyne ihtiyaçları yoktur. Bitkiler açıkça tanımlanmış sinir sisteminden ve beyinleri oluşturan sinir hücreleri yığınından yoksundur. Ancak, iletişim için elektrik sinyallerini kullanırlar. Bitkilerin bu yönlü gelişmiş duyu ve duyguları olduğuna göre bitkiler insanları tanırlar mı? Mesela bir cinayet olayının aydınlatılması, bir başkasının kişilik ve karakterinin analiz ve tahlili konusunda verilere ulaşılabilir. Bunların hepsi mümkündür ancak burada bu tür etkileşimleri gerçekleştirecek olan kişinin sahip olduğu özellikler önemlidir. Yakın bir gelecekte, kuantik çağla birlikte bitkilerle iletişim kurulup, insanlar hakkında çok yönlü bilgilere ulaşma imkanı doğacaktır."

METAFİZİK İSTİHBARAT 

Kitapta metafizik istihbarat çalışmalarına geniş olarak yer verilirken, şu ifadeler dikkat çekiyor. 

"Metafzik istihbarat denince ilk akla gelen Sovyetler Birliği’dir. Görünüşte ve birbiriyle doğrudan bağlantısı bulunmayan farklı mesleklerin bir araya gelmesiyle oluşan metafizik istihbarat gruplarının tek bir gayesi vardır; o da istihbarat amaçlı bilgi toplamak ve karşı istihbarattır. Karşı istihbarat ise, bir zamanlar Doğu devletleri için Batı, Batı devletleri için Doğuya yönelik yapılan istihbari çalışmalardır. Bu alanda öncülük Sovyetler Birliği’ne aittir. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra başta Rusya olmak üzere diğer devletler de bu çalışmalara devam etmişlerdir. Enerjiyi bilimsel olarak incelemek olan psikotronik istihbari uygulama eş zamanlı olarak Amerika’da da başlamıştır."

KBI'nin sırlarını yazdılar, kuantum istihbaratın bilinmeyenleri - Resim : 2
Kitapta, Joe McMoneagle'ın ABD hükümetinin önde gelen PSI casuslarından biri olduğunun altı çiziliyor. 

51.BÖLGE

Kitapta ABD’nin metafizik istihbarat çalışmaları amacıyla kullandığı en önemli merkezin, Stanford Araştırma Enstitüsü olduğu aktarılırken, "Yasak Bölge olarak adlandırılan ve 51. Bölge olarak da bilinen topraklar, söz konusu alanda önemli deney-çalışma sahasıdır. Stanford Araştırma Enstitüsü’nde görev yapan Joe McMoneagle, metafizik istihbarat amaçlı oluşturulan ekipteki en iyi uzaktan görüntüleyicidir" deniliyor.

UZAKTAN GÖRÜNTELEME 

Joe McMoneagle'ın ABD hükümetinin önde gelen PSI casuslarından biri olduğunun altı çizilen çalışamada,." Ordu istihbarat subayı Joe, 1984’te Yıldız Kapısı’ndan ayrıldığında, diğer kaynaklarda bulunmayan 150 hedef hakkında bilgi sağladığı için ABD silahlı kuvvetlerinin en üst düzey ödüllerinden biri olan Lejyon Merit Ödülü’ne layık görülmüştür. McMoneagle’nin biyografisinde ABD ordusunda görev yaptığı, Stanford Araştırma Enstitüsü’ndeki Uzaktan Görüntüleme deneylerinde yer aldığı, ayrıca Yıldız Geçidi Projesinde ilk işe alınan ve paranormal yeteneklerin kullanılması konusunda mahir olduğu bilgisi yer almaktadır" görüşleri sıralanıyor. 

mert.inan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel