Yıkım çağı kapıda!
Her yere yayılan mikroplastikler ve iklim değişikliği dünyada bir çağı sona erdiriyor. Bilim otoriteleri, insanın doğayı doğrudan etkilediği Antroposen Çağı ilan etmek üzere. Türkiye'de ilk kez kurulan Antroposen çalışma topluluğu gezegenin geleceğini araştırıyor.
Geç buzul çağının sonunda başlayan “Holosen Çağ” 11 bin yıldan fazla bir süredir devam ediyor. “Holosen Çağ”, insanlığın yerleşik hayata geçtiği, yazıyı keşfettiği dönemlerden başlayarak bugünlerimizi şekillendirdi. Uluslararası Stratigrafi Komisyonu, Holosen Çağ ile ilgili deniz ve kara katmanlarında yaptıkları sınıflamalarla aşağı yukarı Milattan Önce 11.650 tarihini başlangıç olarak işaret etmişti.
'HOLOSEN'İN SONUNDA MIYIZ?
Ancak bilim otoriteleri dünyada tarıma elverişli, ılıman iklim çağı olan Holosen’in bir süredir sona erdiğini; yerine insanın doğa üzerindeki yıkıcı baskısıyla şekillenen bir “Antroposen Çağ” başladığı görüşünü paylaşıyor. Henüz bilim dünyası 'Antroposen Çağı'nın başlangıcını resmi olarak ilan etmese de, artık insan ve hayvan plasentasına kadar işleyen mikroplastikler bir şeylerin ters gittiğinin göstergesi. Antroposen Çağı'nın başlangıcı konusunda farklı tarihlere işaret ediliyor. Ancak bilim dünyası 20. yüzyılın başlarının 'büyük hızlanma' dönemi olduğu konusunda hem fikir.
DÜNYAYA İZMİR'DEN BİR KATKI
Bilim dünyası gezegenin her yerinde Antroposen Çağı'nın izlerine yönelik değişimler ararken, Türkiye’de Antroposen konusunda ilk girişim İzmir'den geldi. Farklı disiplinlerden 30 akademisyen “Antrog” adı altında Ege Üniversitesi Antroposen Çalışma Topluluğu'nu kurdu. Antrog kurucusu, Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Çiler Çilingiroğlu yaptıkları çalışmalarla ilgili haberglobal.com.tr'ye değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Çilingiroğlu'nun, Felsefeci Mehmet Barış Albayrak ile birlikte kaleme aldığı “Yol Ayrımları: Antroposen'den Çıkış Üzerine Bir Deneme” başlıklı bir de kitabı var.
30 AKADEMİSYEN ÇALIŞIYOR
Prof. Dr. Çiler Çilingiroğlu, bir arkeolog olarak tarihteki insan topluluklarının iklim değişikliklerine nasıl tepkiler verdiği üzerine çalışırken, bugün küresel toplum olarak etkilendiğimiz iklim değişikliğine yönelik bir çalışma ortaya çıkarmak istemiş. Antrog'un temelleri de bu düşünceyle atılmış. İlk etapta arkeolog, jeolog ve felsefecilerle yola çıktıklarını anlatan Çilingiroğlu bugün farklı disiplinlerden 30 akademisyenle birlikte Ege Üniversitesi Antroposen Çalışma Topluluğu olarak daha organize bir şekilde bir araya geldiklerini söyledi.
SU KITLIĞINDA YENİ TARIM
Prof. Dr. Çilingiroğlu, çalışmalarından söz ederken, yalnızca farkındalık oluşturmak için bir araya gelmediklerinin altını özellikle çizdi. Geçen temmuz ayında bir çalışma kampı düzenleyen Antrog, iklim kriziyle ile ilgili verileri ortaya koymaktan çok, Antroposen kavramı altında iklim felaketlerine karşı çok yönlü bir çalışma yürütmeyi amaçlıyor. Çilingiroğlu bu doğrultuda İzmir'in Ödemiş ilçesinde farklı bir tarım tekniği üzerinde çalıştıklarının bilgisini verdi.
BİLİMSEL YAYIN YAPILIYOR
Farklı disiplinlerden akademisyenlerin bir arada çalışmasının birlikte öğrenmeyi beraberinde getirdiğini belirten Prof. Dr. Çilingiroğlu bu öğrenme süreciyle ilgili yayın da yaptıklarını, pek çok bilimsel makale üretildiğini söyledi. Çilingiroğlu'nun bu konudaki açıklamaları şöyle: "İklim ve çevreyi doğrudan insanın şekillendirdiği bu döneme daha bütüncül bakalım istiyoruz. Sosyal, kültürel, ekonomik, ekolojik her alanda bu çağı incelemeye çalışıyoruz. Bunu yapılabilmek için de çok farklı disiplinlerden akademisyenlerin bir araya gelmeleri gerekiyor. Daha önce bir çalıştay organize etmiştik. Önümüzde Karaburun Bilim Kongresi var. ”
ANTROG TÜRKİYE'DE İLK ÇALIŞMA
İnsanlığın gezegen üzerindeki tahribatının boyutlarını ortaya çıkarmak için bilim insanları pek çok alanda araştırmalarını sürdürüyor. Uluslararası Stratigrafi Komisyonu'nun, Ağustos 2024'teki toplantısında bulguları ortaya koyarak, dünyanın Antroposen Çağı'na girdiğini resmen açıklayabileceği belirtiliyor. Antroposen kavramı dünyada öne çıkarken Türkiye'nin bu alandaki ilk kuruluşu olan Antrog'un çalışmaları önem taşıyor.
Kaynak: Web Özel