Trafikte can pazarı, kaldırımda bile huzur yok

Gündem haberleri Trafik kazası İstanbul Otomobil Otomobil haberleri
Trafikte can pazarı, kaldırımda bile huzur yok

Son zamanlarda neredeyse her gün birkaç vatandaş, araçların kurbanı oluyor. Saatte 50 kilometre hızla giden bir aracın çarptığı kişinin hayatta kalma şansı yüzde 20 olarak belirtilirken, 30 kilometre hızda yaşam şansının yüzde 80'e çıktığı biliniyor. Uzmanlar, trafik kazalarının yüzde 89'unun sürücülerden, yüzde 8,3'ünün yayalardan, yüzde 0,7'sinin ise yolculardan kaynaklandığını belirtiyor.

Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği, Yaya Hakları Bildirgesi yayınladı. Bildirgenin amacı ise kaldırımların yayalara ait olduğunu hatırlatmak. Son zamanlarda neredeyse her gün birkaç vatandaş, hayatını araç çarpmasından dolayı kaybediyor. Vatandaş dikkatsiz, araçlar da aşırı hızlı olunca kazalar kaçınılmaz olabiliyor. Yaşanan son olaylarda, Sakarya'da yaya geçidinden geçmeye çalışan bir kadına 5 dakika arayla 2 araç çarparken, Antalya'da yolcu indirmek için duran iki minibüsün arasından koşarak yola fırlayan yaya da araç çarpması sonucunda yaralandı.

Trafikte can pazarı, kaldırımda bile huzur yok - Resim : 1
Türkiye’de 2015 yılından bu yana, 60 binden fazla kişi trafik kazalarında hayatını kaybederken, 3 milyon kişi de yaralandı.

ÖNCELİK YAYALARIN 

Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Salih Onur Orhon, kent merkezlerinin yayaların olduğunu ve toplu taşıma dışındaki araçlara kapatılması gerektiğini kaydetti. Yaya geçitlerinde önceliğin yayalar olduğunu anlatan Orhon, "Dünya üzerinde yaya geçitlerinde araçların yayalara saygı duymadığı tek ülkeyiz. Ocak ayı sonlarında İstanbul’da bir belediye otobüsünün yaya geçidinde çarptığı kadın hayatını kaybetti. Mersin’de bir otomobil keman sanatçısı L.A.’ya çarptı ve genç kız hayat mücadelesini kaybetti. Görgü tanıklarına göre bir araç yayaya yol verirken yandan geçen otomobil yayayı ölüme götürdü" ifadelerini kullandı.

YENİDEN ELE ALINMALI

Orhon, şehir içi yollarda hız değerlerinin yeniden ele alınması gerektiğini belirtirken, "Saatte 50 kilometre hızla giden bir aracın çarptığı kişinin hayatta kalma şansı yüzde 20 iken 30 kilometre hızda yaşam şansının yüzde 80'e çıktığı biliniyor. Trafikte sürücüler yaya haklarına saygı duymalı, bu anlayışı geliştirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla kamu, sivil toplum işbirliği ile kampanyalar yapılmalıdır" dedi.

 KAZALAR ÖNLENEBİLİR

Türkiye’de 2015 yılından bu yana, 60 binden fazla kişi trafik kazalarında hayatını kaybederken, 3 milyon kişi de yaralandı. Trafikte Haklarım Derneği Kurucu Başkanı Yasemin Usta, trafik kazalarının ardındaki insani trajedilere dikkat çekerek şöyle konuştu: "Ben de milyonlarca trafik mağdurundan sadece biriyim. Sürücülerin kural ihlalleri yüzünden bir kazada kuzenimi kaybettim, başka bir kazada ise kız kardeşim ve yeğenim yaralandı. Türkiye'deki ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarına sebep olan kusurların yüzde 89'u sürücülerden, yüzde 8,3'ü yayalardan, yüzde 0,7'si ise yolculardan kaynaklanıyor. Yani trafik kazalarının yüzde 98’i insan hatasından kaynaklanıyor. Bu, kazaların büyük ölçüde önlenebilir olduğunu gösteriyor. Trafik kurallarına uyarak, bu kazaların ve sonrasında yaşanan acıların büyük bir kısmını engelleyebiliriz."

Trafikte can pazarı, kaldırımda bile huzur yok - Resim : 2
Uzmanlar, cezaların caydırıcı olmasını istiyor.

CEZALAR CAYDIRICI DEĞİL

Mevcut ceza kanununa göre, trafik kazalarında taksirle ölüme sebebiyet veren sürücüler 2 ila 6 yıl, birden fazla kişinin ölümü veya yaralanması halinde ise 2 ila 15 yıl hapis cezası ile yargılanıyor ancak  uygulamada üst sınırdan ceza verilmesi nadiren görülmekte, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, cezaların ertelenmesi veya adli para cezasına çevrilmesi gibi nedenlerle caydırıcılık sağlanamıyor.

Bu durumu da değerlendiren Usta, "Bu, can kayıplarına yol açan trafik suçlarına yönelik yaptırımların yetersiz kaldığını göstermektedir. Öyle ki, kaldırımda bir yayaya çarparak ölümüne neden olan bir sürücü 2 ila 6 yıl hapis cezası alırken, aynı kişi kaldırımda bir çanta çaldığında nitelikli hırsızlık suçundan 5 ila 10 yıl hapis cezası ile yargılanmaktadır. Bu adaletsiz durum, hukuki yaptırımların can güvenliğinden çok mal güvenliğini öncelediği yönünde eleştirilere yol açmaktadır" diyerek açıklamalarını noktaladı.

sibel.gulersoyler@haberglobal.com.tr

Kaynak: Web Özel